Bana öyle söyledi translate English
219 parallel translation
Galyalı bana öyle söyledi. "
The Gaul told me so.
Bana öyle söyledi.
She told me so.
- Ama bana öyle söyledi.
- But she told me.
- Simonini bana öyle söyledi.
- Simonini told me so.
Bana öyle söyledi.
That's what she tells me.
Dostumuz bana öyle söyledi.
Our friend told me so.
- Bana öyle söyledi.
- That's what she told me.
Bana öyle söyledi, hala da kendisindeymiş.
So she told me, she said she's still got it.
Bana öyle söyledi.
That's what he said.
Bana öyle söyledi.
He told me so.
Bana öyle söyledi.
That's what she told me.
- Bilmiyorum, bana öyle söyledi.
- I don't know, she told me.
- Bana öyle söyledi.
That's what he told me.
En azından bana öyle söyledi.
At least that's what he told me
Bana öyle söyledi.
That's what he told me.
Ben, bana öyle söyledi.
Ben... That's what Ben told me.
En azından bana öyle söyledi.
At least that's what she told me.
- Bana öyle söyledi.
That's what he said.
- Bana öyle söyledi.
That's what she told me.
Bana öyle söyledi.
That's what she told me, anyway.
Bana öyle söyledi...
He tells me you did...
Bana öyle söyledi.
So he tells me.
- Bana öyle söyledi.
- That's what he said.
Bana öyle söyledi.
He told me.
Eşiniz bana öyle söyledi ama.
Your wife taught me that.
Çok geç.Bana öyle söyledi.
It's too late. She's as good as told me so.
Bana öyle söyledi.
He told me that.
Dün gece bana öyle söyledi.
She told me so last night.
Bana öyle söyledi.
He told me so himself.
George görürse çok kızar bana. Öyle dedi, kendi söyledi.
George sees me talkin to you, he's gonna be mad.
- Max öyle bir söyledi ki, kesinleşmiş gibi geldi bana.
Play? Sounded pretty definite, the way Max talked about it.
Ve inan bana, Yüzbaşı Lochner da öyle söyledi.
That's what Capt. Lochner said.
- Bazıları bana öyle olduğunu söyledi.
Somebody told me he might.
Öyle olabilir ama Kiroku bana kız kardeşi olduğunu söyledi.
That may be so, but he told me she was his sister.
- Bana öyle söyledi.
- He told me so
Evet, Bana aynen öyle söyledi.
Well, that's what he said.
Ya da bana öyle söyledi.
Or so she said.
- Bana, öyle yapmamı söyledi.
She told me to. - In the greenhouse... Come.
Bana ilk defa öyle sarhoş olduğunu söyledi.
He told me it was the first time he ever got drunk.
Ama bana adını öyle söyledi.
That's what he said his name was.
Bana bakma. o öyle söyledi.
Uh, don't look at me.
Danışman bana öyle zamanlarda, hep yapmak istediğimiz şeyleri yapabileceğimizi söyledi.
The Counsellor tells me that at times like that, we might do the things that we've always wanted to do.
Benim ben olduğumu bilmeden, bana, Prens'in soytarısı olduğumu ve çamurlu kış gecelerinden daha sıkıcı olduğumu söyledi. Aşağılamalarını öyle birbiri ardına sıraladı ki kendimi koskoca bir ordunun hedef tahtası olmuş gibi hissettim.
She told me, not thinking I had been myself, that I was the prince's jester... that I was duller than a great thaw... huddling jest upon jest with such impossible conveyance upon me... that I stood like a man at a mark... with a whole army shooting at me.
- Öyle görünüyor ama - - Bana isimlerinizi veren kişi, açıklanamayan olaylar konusunda uzman olduğunuzu söyledi.
That's what it looks like, but... according to the person who gave me your names, you have expertise in unexplained phenomena.
QuiGon bana pilot kabininde kalmamı söyledi, bende öyle yapıyorum.
Qui-Gon told me to stay in this cockpit, so that's what I'm gonna do.
Ben bu salak için çalışıyordum, öyle değil mi? O fahişeyi öldürmem için bana yüklü miktarda ödeme yapacağını söyledi... aynı zamanda sürtük kız arkadaşını da gözetleyecektim.
I'm working for this puke who says he'll pay me large to do the hooker.
Daha sonra temsilci, bana öyle sandığını söyledi... - ben ona hatırlatmış oldum... Tina Yothers'dı, bilirsin, Aile Bağları'ndan.
And the agent said to me afterwards that he thought... he really was reminded by me... of Tina Yothers, you know, from Family Ties.
Çok film izlersem, bana da bulaşır diyordum. Herkes öyle olduğunu söyledi.
I thought the more movies I watched, the more they'd rub off on me, and people said that they did.
Bana kendi fikri olduğunu söylemişti. Öyle söyledi.
She told me it was her idea.
Bana da öyle söyledi.
That's what she told me.
- Yine de hala öyle olduğundan şüphe etmek için neden yok- - Bana kendi söyledi.
- STILL, THAT'S NO REASON TO SUSPECT THAT HE'S-- -
bana öyle bakma 161
bana öyle geliyor ki 117
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle geldi 19
öyle söyledi 40
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediğim gibi 241
bana öyle geliyor ki 117
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle geldi 19
öyle söyledi 40
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24
söyledim mi 26
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediklerine dikkat et 42
söylediğiniz gibi 17
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24
söyledim mi 26
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediklerine dikkat et 42
söylediğiniz gibi 17
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21