English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Beni dinlemelisiniz

Beni dinlemelisiniz translate English

99 parallel translation
Müfettiş, beni dinlemelisiniz.
Inspector, you must listen to me.
Beni dinlemelisiniz. Herkes en başından doğruyu söyleseydi ne kolay olurdu.
How much easier it'd be if everybody told the police the truth in the first place.
Beni dinlemelisiniz.
You've got to listen to me.
Doktor, beni dinlemelisiniz.
Doctor, now you must listen to me.
Beni dinlemelisiniz.
You must listen to me.
Beni dinlemelisiniz efendim.
You must take time, sir.
Beni dinlemelisiniz.
You must hear me.
- Beni dinlemelisiniz!
- Getting on, see. - I'm trying... - You must listen to what I'm saying!
Bir dakika, beni dinlemelisiniz.
One moment - you must listen to me.
- Hayır, beni dinlemelisiniz.
- No, you must listen to me.
Beni dinlemelisiniz.
You've gotta listen to me.
Yo, durun. Beni dinlemelisiniz, Yüzbaşı.
No, you... you must listen to me, Captain.
Beni dinlemelisiniz!
You must listen.
Bay Lestrade, beni dinlemelisiniz!
Mr Lestrade, you've got to listen to me!
Beni dinlemelisiniz!
You got to listen to me!
- Hayır, beni dinlemelisiniz.
- No, listen.
Beni dinlemelisiniz!
You gotta listen to me.
Beni dinlemelisiniz.
Listen to me. We know- -
Bayan Banks, beni dinlemelisiniz.
Mrs. Banks, you must listen to me.
Beni dinlemelisiniz.
you must listen to me.
- Yapamam. - Beni dinlemelisiniz!
- Sir, you have to listen to me.
Beni dinlemelisiniz.
Rourke, for the last time, you've got to listen to me.
Profesör beni dinlemelisiniz!
Professor, you must listen!
Kaptan, beni dinlemelisiniz.
Captain, I need you to listen to me.
- Beni dinlemelisiniz.
- I wanna be heard.
Size görgülü davranmanızı söylediğim zaman beni dinlemelisiniz..
If I told you to behave, then you should listen.
Beni dinlemelisiniz.
No, you have to listen to me.
- Müfettiş, lütfen, beni dinlemelisiniz.
- Detective, please, you have to listen to me! Step aside, Taylor!
- Beni dinlemelisiniz!
Thanks for your time and my money back!
Beni dinlemelisiniz!
You've gotta listen to me!
- Beni dinlemelisiniz...
- You have to listen to me...
- Sayın Yargıç, beni dinlemelisiniz.
Your Honor, I need you to listen.
Beni dinlemelisiniz.
You gotta listen to me.
Beni dinlemelisiniz, lütfen.
You must listen to me, please!
- Beni dinlemelisiniz.
- Listen to me.
Beni dinlemelisiniz, tamam mı?
You have to listen to me, okay?
Beni dinlemelisiniz, Jade Dragonları'nın elindeki silahlar kargo uçaklarımızdan çalındı.
Listen to me, the Jade Dragons only have Stark weaponry... because they stole it from our cargo jet.
- Hey, beni dinlemelisiniz.
- Hey, you need to listen to me.
Eğer kazanmak istiyorsak, beni dinlemelisiniz.
If we want to win, you guys have to listen to me.
Beni dinlemelisiniz!
You should listen to me!
- Lütfen, beni dinlemelisiniz.
- Please you gotta believe me
Saygısızlık etmek istemem ama beni dinlemelisiniz.
With all due respect, you have to listen to me.
Başkan Hanım, beni dinlemelisiniz.
Madame president, you need to listen to me.
Başkan Hanım, beni dinlemelisiniz.
Madame President, you need to listen to me.
Biliyorum, çılgınca gelebilir ama beni dinlemelisiniz.
I know this will sound crazy, but you have to listen to me.
- İçkili misiniz siz! - Dinlemelisiniz beni.
- You've been drinking!
Beni dinlemelisiniz.
Now would you listen to me?
Bakın, beni dinlemelisiniz!
Listen to me.
Onu ateşe verdim, üstüne işedim, ama beni yargılamadan önce... hikayeyi bir de benden dinlemelisiniz.
I set fire to it. I peed on it. But before you pass judgement... you got to hear my side of the story.
Beni sonuna kadar dinlemelisiniz!
You will have to hear me out!
Beni dinlemelisiniz.
You should listen to me!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]