Bir kahve translate English
6,340 parallel translation
Hadi gidelim, okuldan dönüş yolunda bir kahve alacağım ve her şey yoluna girecek.
Come on, let's go, I'm going to get a coffee on the way back from school, and everything's fine.
Sadece bir kahve içelim, lütfen.
Just one cup of coffee, please.
Bir kahve alabilir miyim?
Can I just get a coffee?
Rita çok sert bir kahve yap lütfen, şu an çok ihtiyacım var.
Rita, I think this one's gonna need some strong coffee.
Bir kahve sana iyi gelecek gibi.
You look like you could use a coffee.
Bir kahve alıp geleyim. Zihnimiz açılır belki.
I'll go get a coffee, take the chance to think about it.
Harry sadece beraber bir kahve içmek hoş olur diye düşündüm.
Harry, I just thought it would be nice to take afternoon coffee with you.
Sonra bir yudum alıp devam eder "Bu iyi bir kahve." Sen de "Bu Al Pacino mu?" dersin.
And then he takes a sip and goes. 'That's good coffee. And you go,'That's Al Pacino?
Sen de "bir kahve içsek?" diyeceksin.
And you say, "How about a coffee?"
Bir kahve molası bile verebiliriz.
Hell, I'll even throw in for a coffee truck.
Düzgün bir kahve en çok özlediğim şeye bayağı yaklaşıyor.
Decent coffee runs a close second to what I miss most.
Uzun kalmayacaklar ki, bir kahve içip giderler yahu.
Well, they won't be here for long, just for a cup of coffee for God's sake.
Onu bir kahve içmeye davet edemez misin?
Why don't you take her out for coffee?
- Bir kahve için mi?
On a cup of coffee?
Ben... hemen bir kahve istiyorum.
I... I want a coffee now.
Hey, Ferg, Ruby şu avukatı ararken neden sen bize bir kahve yapmıyorsun?
Hey, Ferg, why don't you go make a pot of coffee while Ruby tries to get that lawyer on the line, okay?
Siz konuşurken ben gidip bir kahve alayım.
I'll go grab a latte while you get this sorted.
Bir kahve alabilir miyim lütfen?
Can I just get a drip, please?
Pete'in kahve dükkanının önünde levyeyle bir kadını dövmüşsün.
You beat a woman with a crowbar outside of a Pete's coffee shop.
İyi misin kahve yada başka bir şeye ihtiyacın var mı?
You good? You need a coffee or anything?
Yaşlı adamlara kahve veren bir sekretersin.
You're a secretary getting old men coffee.
bana yeni doğan bebek için hediye, gazete, kahvaltı, viski ve bir fincan kahve al.
And get me a nice gift for a newborn, and the newspaper, and some breakfast, and a scotch, and a cup of coffee.
Bir fincan kahve.
Um, just a cup of coffee.
Merak ediyordum da, O adamın eşiyle oturup kahve içip çikolatalı ekmek yerken küçük bir konuşma yapmamam... için aylık 2,400 euro ödemeye değer mi?
I'm just wondering if it might be worth, say, 2,400 euros a month to somebody for me not to sit down with that man's wife... and, you know, have a little conversation... over a café filtre and pain au chocolat.
Eğer böyle bir "kahve" tanıyorsanız hemen numarasını alabilirim.
If you know coffee like that, I'm just like, "What is your number?"
Gidip bir daha kahve alacağım.
I'm gonna get more coffees.
Bir bardak daha kahve getireyim.
I'll get you some more coffee.
Başlamadan önce bir fincan kahve?
Cup of coffee before we get started?
Biraz kahve ve muazzam bir kahvaltı.
I want some coffee and an enormous breakfast.
- Bir fincan kahve ister misin?
- Do you want a cup of coffee?
sadece bir lokma yemek alabilir miyiz, bir fincan kahve?
Can we just get a bite to eat, a cup of coffee?
Hayır, hayır, hayır, benim ilacım, bir kaç bardak kahve.
No, no, no, my treat, a couple coffees.
Siyah kahve ve akşam 4'e kadar bir dilim hindi yiyebelirisin. .. sonrasında istediğini yiyebilirsin.
It's black coffee and you can have one slice of turkey until 4 : 00 pm, and then you can do whatever you want.
- Bir sütlü kahve alabilir miyim, lütfen?
Could I get a café con leche, por favor? Sí, señor.
İki aile evlilik için bir araya geldiğinde genç kız kahve hazırlar.
When two families come together to arrange a marriage, the young girl serves them coffee.
Demek istediğim, kahve ya da başka bir şeyler.
What I mean is " coffee or something?
Bir fincan daha kahve alacağız.
I'm gonna have another cup of coffee.
Onun yeni kahve yeri.. .. ortalama kahve yerinden ferah bir kalkış.
So his new coffee place is such a refreshing departure from the average java house grind.
Ray'in yeri, ortalama kahve dükkanından ferah bir kalkış. "
Ray's is a refreshing departure from the average java house grind. "
Peki çok zekisen neden Brooklyn'in boktan bir yerinde.. .. kahve dükkanı işletiyorsun?
Okay, well, if you're so wise, then why are you running a coffee shop in Bumfuck, Brooklyn?
Bir şey olmaz, kahve isterim şimdi.
I'll be fine. I'll order some coffee.
Laura, bir bardak kahve alabilir miyim?
Hey, Laura, can I get a cup of coffee?
Lütfen? Ya da bir ara kahve içsek, sohbet etsek?
Or just a coffee sometime, just to chat.
Ama neden bir kahve içmeye gitmiyoruz orada bu konuşmaya devam ederiz?
But, you know, why don't we go get some coffee and we'll continue this conversation?
- Bir kafeinsiz kahve.
- A Decaf.
Artık sabahları kahve yerine koca bir fincan korku içerim.
So, no caffeine in the morning. Just a big old cup of fear.
Beklerken bir bardak kahve ister misiniz?
Can I get you a cup of coffee while we wait?
- Ne zamandan beri kahve almak bir suç oldu?
Since when is getting a skinny latte a crime?
Başka bir tanesi kahve istedi.
Another one asked coffee.
Bir Collier yüzücüsüne yumruk atmaya çalıştım... Iskaladım. Ama kahve makinası onu yumruklamamdan pek memnun olmadı.
I, uh, tried to punch a Collier swimmer and missed, but this vending machine is real unhappy about getting in my face.
Philz'de son bir kez kahve içmek için vaktimiz var mı? - Hayır.
Do we have time for one last coffee at Philz?
kahve 692
kahverengi 80
kahve ister misin 212
kahve içer misin 28
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahverengi 80
kahve ister misin 212
kahve içer misin 28
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahveniz 23
kahve lütfen 26
kahve için teşekkürler 24
kahve alır mısınız 22
kahveni iç 16
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
kahve lütfen 26
kahve için teşekkürler 24
kahve alır mısınız 22
kahveni iç 16
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37