Bir kazaydı translate English
2,495 parallel translation
Sonuçta bir kazaydı.
It was an accident.
Fakat, bu bir kazaydı.
It was an accident though.
Bir kazaydı, Tommy.
Oh, God. It was an accident, Tommy.
Bir kazaydı.
It was an accident.
Bir kazaydı ya da değildi, Sonuçta ben ona vurdum, o da düştü. Ve hayatına devam etti.
Accident or no accident, I hit him, he fell he's managed to move on.
Onlara göre her şey karışıktı ve bu talihsiz bir kazaydı.
According to them, things were confusing and it's an unfortunate accident.
Korkunç bir kazaydı.
It was a horrible accident.
O bir kazaydı.
That was an accident.
- Bir kazaydı.
- It was an accident.
- Dediğim gibi, bir kazaydı.
- It was an accident. - Oh, we'll see.
Sadece bir kazaydı.
It was just an accident.
Bir kazaydı.
I'm sorry. It was an accident.
Bir kazaydı Trey.
It was an accident, Trey.
Aiden'a olanlar biliyorum, korkutucuydu ama sadece bir kazaydı.
I know what happened with Aiden Was scary, but it was an accident.
- Bu bir kazaydı.
- It was an accident.
Evet, yemin ederim bir kazaydı.
Yes. I swear it was an accident.
Salakça bir kazaydı.
Dumb accident.
Belki de bütün bunların üstüne düştü, yani bir kazaydı.
Well, maybe all of these fell on him and it was just an accident.
Celia'nın ölümü bir kazaydı, tamam mı?
Now Celia's death was an accident, okay?
Bayan Banks, Celia'ya olanlar bir kazaydı.
Ms. banks, what happened to Celia was an accident.
Ama bu bir kazaydı.
Well, it was an accident.
Bugün gördüğünüzden pek farklı olmayan bir kazaydı.
An accident not too different from what you saw today.
Bir kazaydı!
It was an accident!
Doug, orada olan bir kazaydı.
Doug, you made a mistake.
Bir kazaydı işte.
It was an accident.
Temiz bir kazaydı.
It's a good accident.
- O bir kazaydı.
Aria, it was an accident.
Pekala, öncelikle şunu söyleyeceğim sabah vurulan polis vardı ya aslında, tamamıyla bir kazaydı.
Okay, I just want you to know, that cop this morning, him getting shot, that was... that was an accident.
Elbette bir kazaydı.
Sure, an accident.
Korkunç bir kazaydı.
It was a freak accident.
Bu bir kazaydı.
It was an accident.
Korkunç, trajik bir kazaydı.
It was a terrible, tragic accident.
Justin, üzgünüm, bu bir kazaydı.
Justin, I'm sorry. That was a horrible accident.
- Bir kazaydı.
It was an accident.
Yani bu bir kazaydı diyorsun.
So you're saying it was an accident.
Hayır, bir kazaydı.
No, it was an accident.
Onu, o yapmadı. O olay bir kazaydı.
It was an accident.
Ama bir kazaydı.
All right, but it was an accident.
O bir kazaydı.
It was an accident.
Benim ölümüm talihsiz bir kazaydı.
My death was an unfortunate accident.
Soo-jin bir kazaydı.
Soo-jin was an accident.
Yardım et bana, nasıl olduğunu bilmiyorum, ama yemin ederim bir kazaydı.
God help me, I dunno how it happened, but it was an accident, I swear.
Hepsi sadece aptalca bir kazaydı.
It was all just a stupid accident.
Hayır, aptalca bir kazaydı.
No, it was an insane accident.
O küçük kıza çarpman bir kazaydı.
Hitting that little girl was an accident.
Olanlar bir kazaydı.
What happened was an accident.
- İki ay bile olmadı. - Bu bir kazaydı.
It hasn't even been 2 months.
Bir hata yapınca tam yapıyorsun McGee. Kazaydı DiNozzo.
Boy, McGee, when you blow it, you blow it big.
Kazaydı, ama cinsel bir dürtüyü tetikledi.
It was an accident, but it triggered a sexual response. He got off on it.
Bradley'nin ölümü bir kazaydı.
Bradley's death was an accident.
Bir de inekler ama bunlar kazaydı.
- And the cows, but, I mean, that was an accident.
kazaydı 82
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kaza 50
bir kelime 22