Böyle bir şey olamaz translate English
349 parallel translation
Asla böyle bir şey olamaz.
There's no way this is possible.
- Böyle bir şey olamaz.
- It can't be done.
Böyle bir şey olamaz... O zaman...
But that is impossible... then we must...
Bu meteor ya çok hafif, ki böyle bir şey olamaz, ya da içi bos.
That meteor is either very light, which is unheard of, or it's hollow.
Böyle bir şey olamaz.
Such things do not happen.
Böyle bir şey olamaz.
That would never do at all.
Bu yüzden de çok önemli bir adamdı. "Böyle bir şey olamaz" mı diyorsunuz?
And therefore, A most important man.
- böyle bir şey olamaz!
- What kind of talk is that?
Böyle bir şey olamaz.
This won't do at all.
Böyle bir şey olamaz.
This is not possible.
Böyle bir şey olamaz.
That's out of the question.
Böyle bir şey olamaz.
It's not possible.
Böyle bir şey olamaz.
Nothing like that.
- Kahramanının sonunu darağacında bitir. - Böyle bir şey olamaz.
- Your hero will end on the scaffold.
Asla böyle bir şey olamaz ki.
Oh, now that's a hell of a thing to say.
Böyle bir şey olamaz mı?
Wouldn't be... anything like this?
Dr. Zee, kesinlikle böyle bir şey olamaz.
Dr. Zee, surely it's out of the question.
Böyle bir şey olamaz!
This can't be happening!
Böyle bir şey olamaz.
There's no such thing.
- Böyle bir şey olamaz.
- This is not happening.
Bebeğim Noogman için böyle bir şey olamaz.
Baby, that never exists for the Noogman.
Böyle bir şey olamaz.
There is no such thing.
Bizim aramızda asla böyle bir şey olamaz.
Nothing like that would ever happen between us.
Polis merkezinde böyle bir şey olamaz. Çözün onu!
This can't happen in the police station, release him.
Böyle bir şey olamaz!
Das ist nicht ausgezeichnet!
İmkânsız bir durum, böyle bir şey olamaz.
It's impossible. It just can't be.
Hayır, böyle bir şey olamaz.
No, it couldn`t be.
- Böyle bir şey olamaz!
- There is no such thing!
Evimde böyle bir şey olamaz.
I'd hate that in my house.
Böyle bir şey olamaz.
It ain't happening.
- Ben varken böyle bir şey olamaz.
- That won't happen while I'm here.
Böyle bir şey olamaz.
No way!
Böyle bir şey, Watson, yüzyıllarca aktarılan bu şey sırf anlamsız olamaz.
A thing like this, Watson, that's been handed down for centuries can't be mere gibberish.
Böyle bir şey yapan hiç bir İngiliz beyefendisi bu kulübe adımını atacak kadar küstah olamaz.
No British gentleman, having done so... would have the effrontery to set foot in this club.
Böyle nazik biri, yapmış olsa bile, muhtemelen ona bir şey yapmış olamaz.
Such a nice guy that even if he did, he probably wouldn't do anything to her.
Fakat annem böyle bir şey yapmış olamaz, olamaz.
But Mother wouldn't do that, she couldn't.
Ben oradayken böyle bir şey olmuş olamaz.
It couldn't have happened in my presence
Böyle bir şey demiş olamaz!
Welcome, fellow campaigner.
Gelmiyor ha! Korkunç! Olamaz böyle bir şey!
O vile, intolerable, not to be endur'd.
Artık böyle bir şey söz konusu olamaz.
Well, it's out of our hands now.
Olamaz böyle bir şey.
There's no such thing.
Dışişleri Bakanlığı'nda görevli olduğum sürece böyle bir şey olamaz.
Not as long as I'm with the State Department.
Böyle bir şey olmuş olamaz!
This can't be happening!
Daha yanlış bir şey olamaz. Böyle söylentileri hep o alçaklar yayıyor.
Nothing can be more false, and they are scoundrels who spread such reports.
Böyle bir şey kesinlikle olamaz, yoksa hatırlardım.
That could never have happened or I would remember it.
Böyle bir şey yapmış olamaz. " demiş kardeşini korumaya çalışmıştı.
"He couldn't have done it." He was trying to cover for his brother.
Evet, doğru. Biri böyle bir şey söylerse, dost olamaz. Ancak bir köpektir.
If anyone would say such a thing, they would not be a friend, they would be a dog.
Böyle bir şey olmuş olamaz.
It couldn't happen.
Böyle bir aşkta hiçbir şey ayıp olamaz.
Nothing can be obscene in such a love.
Olamaz böyle bir şey! Kahrolasıca!
I don't believe it.
Balkabağım, böyle bir şey mümkün olamaz.
Well, pumpkin, that can't be.
böyle bir şey yok 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle 531
boyle 17
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle şeyler 30
böyle söyleme 179
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle mi düşünüyorsun 72
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle şeyler 30
böyle söyleme 179
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle mi düşünüyorsun 72