Dışarıda bekleyin translate English
257 parallel translation
Öyleyse dışarıda bekleyin lütfen.
Then you will please wait outside, please.
Siz dışarıda bekleyin.
Show them in.
Onunla konuşana dek, dışarıda bekleyin.
You'd better wait outside until I've talked to him.
Beni dışarıda bekleyin.
Do you mind waiting outside?
Dışarıda bekleyin.
Wait outside.
- O zaman dışarıda bekleyin.
- Then please wait outside.
Dışarıda bekleyin lütfen.
Please wait outside.
Dışarıda bekleyin.
Stay outside.
Size dışarıda bekleyin demiştim.
I told you to wait outside.
- Dışarıda bekleyin Hemşire Hanım.
- Wait outside, miss.
Siz dışarıda bekleyin.
You stay out here.
Siz dışarıda bekleyin.
You guys wait outside.
- Bay Zara, dışarıda bekleyin.
- Mr. Zara, wait outside.
- Onu dışarıda bekleyin.
- Wait for him outside.
Dışarıda bekleyin!
Wait outside!
Dışarıda bekleyin.
You men wait outside.
Dışarıda bekleyin.
Wait for me outside.
Dışarıda bekleyin.
You wait outside in the hall.
Canım, dışarıda bekleyin.
Honey, wait next door.
Benim için dışarıda bekleyin.
Wait outside for me.
Beni dışarıda bekleyin.
Wait for me outside.
Lütfen, biraz dışarıda bekleyin.
Please, wait outside for a moment.
Lütfen dışarıda bekleyin.
Please wait out there.
Siz ikiniz dışarıda bekleyin.
You two can wait outside.
Dışarıda bekleyin. Gösteriden sonra gelip, vereceğim
You wait outside and after the show I'll pay you.
"Çekilin ve taşkınlık yapmadan, dışarıda bekleyin!"
"Withdraw and wait outside."
Kalkış yapın ve beni dışarıda bekleyin.
take off and wait for me outside
Lütfen dışarıda bekleyin, yakında öğrenirsiniz.
Please wait outside ; we'll know soon
- Bizimle gelin. Dışarıda bekleyin, biz giyinmek zorundayız.
- Anna Matschke and Otto Engelmann.
Dışarıda bekleyin lütfen.
Wait outside, please.
- Giremezsiniz, dışarıda bekleyin.
- You can't come in. Wait outside.
İçeri giremezsiniz, dışarıda bekleyin.
You can't go in, wait outside
Dışarıda bekleyin, giyineyim.
Wait outside. I'll get dressed.
- Dışarıda bekleyin.
- Wait outside.
Onu duydunuz, lütfen dışarıda bekleyin.
You heard the man. Please wait outside.
Lütfen dışarıda bekleyin.
Please wait outside.
- Dışarıda bekleyin doktor Garner.
We'll speak with you afterwards, Dr. Garner.
- Çocuklar, dışarıda bekleyin siz.
- Kids, could you wait outside for us?
Sizler çok üzgünsünüz, dışarıda bekleyin.
You guys are upset, wait outside.
Siz dışarıda bekleyin.
If you ´ d wait outside...
Lütfen dışarıda bekleyin.
He needs me. Please wait outside.
Dışarıda bekleyin.
Well, wait outside.
Siz ikiniz dışarıda bekleyin.
You two wait outside.
- Dışarıda bekleyin.
- Sir, you have to wait outside.
İstiyorsanız bekleyin, fakat kendisi dışarıda yemekte.
You can wait if you want to, but he is out to lunch.
Diğerleri ile birlikte dışarıda bir dakika bekleyin, olur mu?
Just wait outside for a minute, will you, fellas, with the others?
- Dışarıda beni bekleyin.
- Wait for me outside.
Akşam olana dek bekleyin. Dışarıda onlardan çok fazla var.
There are too many of them out there.
Dışarıda beni bekleyin.
And wait for me at the outside.
- Lütfen dışarıda oturup bekleyin.
- Please, have a seat outside.
Siz dışarıda bekleyin.
You need to wait outside.
bekleyin 1931
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyin beni 17
bekleyin çocuklar 17
bekleyin biraz 64
bekleyin bir saniye 26
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyin beni 17
bekleyin çocuklar 17
bekleyin biraz 64
bekleyin bir saniye 26
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37