Hala sıcak translate English
406 parallel translation
- Hala sıcak diyor.
- He says it's still warm.
- Hala sıcak mı?
- Still warm?
Dulun hala sıcak olan yatağıdır senin düşüncelerinde yer tutan onu kendine metres yapmak istiyorsun...
It's the widow's still-warm bed which fills your thoughts. You want to make her your mistress.
Müsaade edersen içeceğim, hala sıcak.
Give me a chance, it's still boiling hot
- Kahve hala sıcak.
- Coffee's still hot.
Bu yer hala sıcak.
This place is hot.
Hala sıcak.
It stays warm.
- Hala sıcak. - Gidelim.
- Still warm, let's go in.
7. Bölge hala sıcak nokta.
7 is a hot spot.
Su hala sıcak.
And there's still hot water.
Bu soba hala sıcak.
This stove's still warm.
Hala sıcak.
It's still warm.
Dudakların hala sıcak!
Thy lips are warm!
Hala sıcak.
Still hot.
Hala sıcak ve çıtır olan tavuk kızartması gibisi yoktur.
Nothing like fried chicken while it's still hot and crispy.
Hala sıcak, John.
It's still warm, John.
- Evet, hala sıcak.
- Yes, it's still warm.
gel otur hadi... fasülye çorbası, hala sıcak
Sit, come... Red bean soup, it's still hot
Havalar hala sıcak. Ama yakında soğuyacak.
The sun is still soft, but not for long.
- Ama Saygıdeğer... - Döndüğümde hala sıcak olsun.
- Have it kept hot.
Çay hala sıcak.
The tea is hot.
Lazanya hala sıcak kokuyor.
Lasagna, still smoking hot.
" hala sıcak olan deriyi üzerine geçirerek,
" and wearing the still-warmed skin like a mantle,
- Kimse yok ama mum hala sıcak.
None here. The candle is still warm.
Motor hala sıcak.
Motor's still warm.
Hikaye hala sıcak, ama sürekli sıcak tutmalıyız yoksa insanlar seni unutur.
The story is still hot news, but we must keep plugging it or people will forget about you.
Rahmi hala sıcak.
The stomach is still warm.
Hala sıcak.
Still warm.
Hala sıcak.
He's still soft.
Acele et, o hala sıcak.
Hurry, she's still warm.
Güneşin altı hala sıcak, sadece yeterli değil.
It's still warm in the sun, Only that's not enough.
Havalar hala sıcak, bence kazaklarını almana gerek yok.
It's still quite... warm, I don't think you'll need a winter coat and a sweater.
Motor hala sıcak.
The motor looks hot.
Bu konuya hala sıcak bakmıyorum
I still have not thought about this yet
Sanırım balık hala sıcak.
I think the fish is still warm.
Çay istersen, su hala sıcak.
The water's almost hot if you want some tea.
Hala sıcak.
It's hot.
Hala sıcak.
It's still hot.
O et hala sıcak mı tatlım?
Pork chops still any good?
Havalar hala çok sıcak. Eylül ayında olsak bile.
It's still too darn hot even if it is September.
O bıçak hala kızımın kızıl kanıyla kaplı!
That blade is still red with my daughter's blood.
Ve şaşıcak bir şey yok o hala çok genç.
And no wonder - she's still young.
De Solnay, Cellini Venüs'ü hala istiyorum, sıcak ya da soğuk.
De Solnay, I'm still vitally interested in the Cellini'Venus', hot or cold.
Hala aynı sıcak hoşgeldin... aynı perdeler.
Still the same homey welcome... the same drapes.
Semaver hala sıcak.
The samovar is still hot.
Bu hat hala oldukça sıcak.
This L.Z.'s still pretty hot.
Şarap hala sıcak
The wine is still warm
Hava hala çok sıcak.
The air is so still.
Hala sıcak.
I'll be gone.
New York'taki en sıcak gösterilerle en iyi aktörsün, ve bana hala sahipsin.
You're the best actor in New York, with the hottest show, and you still got me.
- Hala sıcak.
Get them out of here!
sıcak 416
sıcaklık 48
sıcak çikolata 23
sıcak su 41
sıcak mı 47
sıcak değil mi 17
sıcak dudak 25
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
sıcaklık 48
sıcak çikolata 23
sıcak su 41
sıcak mı 47
sıcak değil mi 17
sıcak dudak 25
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala orada mısın 64
hala öyle 37
hâlâ orada mısın 16
hâlâ öyle 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hala inanamıyorum 23
hâlâ inanamıyorum 19
hala yaşıyor 66
hala orada mısın 64
hala öyle 37
hâlâ orada mısın 16
hâlâ öyle 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hala inanamıyorum 23
hâlâ inanamıyorum 19
hala yaşıyor 66