Hala öyle translate English
1,055 parallel translation
Hala öyle yerler var mı?
Does such a place still exist?
Hala öyle.
Yeah, it still is.
Sanırım hala öyle.
I suppose I still do.
Hala öyle. Medeniyetin önünde kaldığım sürece nereye gittiğimiz umurumda değil.
Well, I don't care where we go as long as I stay a hundred miles ahead of civilisation.
Hala öyle.
I still don't.
Hala öyle karamsar mısın?
Still you are still depressed.
Hala öyle.
I still do.
Hala öyle mi hissediyor?
She still feels that way?
Hala öyle.
Still do.
Belki hala öyle?
Perhaps you still do?
- Hala öyle düşünüyor.
- She still thinks so.
Hala öyle.
It still is.
Hala genç, biz... yani bana öyle bakma..
We're still young, so don't look so gloomy.
"Ve hala da öyle. Hayatımda Dora olduğu sürece."
" and, what was better still, made Dora's life all sunshine.
Hala onu koruyorsun, öyle mi?
- Well, has he? - Still protecting him, aren't you?
Öyle yerler hala var mı?
Those places still exist?
- Hala zor elde edileni oynuyorsun, öyle mi?
- Still playing hard to get?
Hayır, sen hala benden daha hızlısın, Beau,... her zaman da öyle olacaksın.
No, you still would have been faster, Beau, as you've always been.
Ama hala nefes alıyoruz, öyle değil mi?
You're still breathing. aren't you?
Hala da öyle.
I still do.
Ben de öyle. Demek istediğim ikimiz de bu planı uzun zamandır düşünüyoruz ancak Angela şehir dışındaki işleriyle çok meşguldü nihayetinde yaz da geldi ve biz hala küçük Rachel'ımızı...
So would I. I mean, we've been meaning to have you for a very long time but Angela's been busy with out-of-town relations and now summer's here and we haven't had our little Rachel in...
Evet ama hala elinizdedir öyle değil mi?
Yes. But you still have it, presumably?
Peki gerçekten öyle biriyse..., Sence hala saygını hak eder mi?
If she's really someone like that, do you think she is worth your respect?
Benim fikrimi soruyorsanız, eskiden de bir numaraydı, hala daha öyle.
So far as I'm concerned, he was number one then, and he is number one now.
Benim hayat tarzımı hala onaylamıyorsunuz, öyle mi?
You still don't approve of my lifestyle, do you?
Efendimiz daha evlenmedi, hala bekar öyle mi?
Our lord isn't married yet, still single. Did he...
Hala da öyle, şimdi bile.
He still is, even now.
Eğer öyle değilse, hala merak ediyorum...
I still wonder if it wasn't...
Bana öyle söyledi, hala da kendisindeymiş.
So she told me, she said she's still got it.
Sanırım beynim tamamen yıkanmıştı. Çünkü insanların bana hep "uykucu" veya "şef" diye seslendiklerini hatırlıyorum. Hala da öyle diyorlar.
I guess I had been totally brainwashed, because I could remember when people used to call me "blanket ass"... or "chief" and they still did, you know?
Aslında öyle, Bay Bond. Ama bu hala tek gerçek beyefendilik sınavı.
Indeed, it is, Mr. Bond, but it still remains the only true test for gentlemen.
O hala bir polis ve hep öyle kalacak.
Well, he's still a cop, and he's still gonna be one.
gerçekten öyle Hala bu Tseng kişisi hakkında... çok az biliyoruz
Indeed it is lt's just that we know little... about this Tseng fellow
Ama ben hala yıldız bir mahkumum, öyle degil mi, Earnestine?
But I still am the star prisoner, right, Earnestine?
- Bakın, burada kim varmış? - Hala çıkıyorsunuz öyle mi?
Oh, still dating laughing boy?
Evet, belki öyle ama hala kalıyorum.
Yes, perhaps I am.
Öyle, hala yaşıyor
That's right, he's alive
Hala öyle.
Teach you how to shoot?
Evet, efendim, öyle, Ama gövde hala dayanıyor.
Yes, sir, it is, but the hull seems to be holding.
Hala yaşıyor, inancı da öyle!
He's alive, so is the belief.
Hala hayatta olmamın sebebi, onun öyle istiyor olmasıydı.
If I was still alive, it was because he wanted me that way.
Hala da öyle düşünüyorum.
Still think so, too.
Hala da öyle.
They still are.
Araplar'daki astronominin etkisi öyle büyüktü ki bugün parlak yıldızların çoğunu hala Arapçadaki isimleriyle anıyoruz.
Arabic astronomy was so influential, that we still call most of the bright stars by their Arabic names.
Fakat hala kendinizi sorumlu hissediyorsunuz, öyle mi?
But you still feel responsible?
Hala Çinliyiz, öyle değil mi?
We are still Chinese, aren't we?
Eğer öyle söylemeseydim hala evimin önünde duruyor olurduk.
Ifl didn't tell you that, we'd still be on the steps at my apartment!
Neredeyse bir hafta oldu hala bunu atlatamadım. - Ben de öyle.
It's been almost a week, and I still ain't recovered from that.
Onu görüyorum beni görüyor onu gördügümü biliyor bana bir bakis atiyor, ama öyle bir açida ki bu bakis, hala bana yöneltilmemis gibi davranmak mümkün sonunda asil bakis geliyor dogrudan,
I see her, she saw me, she knows that I see her, she drops me her glance, but just at an angle where it is still possible to act as though it was not addressed to me, and at the end the real glance, straightforward, that lasted a twenty-fourth of a second, the length of a film frame.
Hala da öyle sanırım.
Still is, I guess.
Polis kuvvetlerinin çabasına rağmen katil hala yakalanamadı ve öyle de kalacağa benziyor.
Despite efforts of police forces, the killer is at large, and is likely to remain so.
hâlâ öyle 16
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50