Hala yaşıyor translate English
1,567 parallel translation
Hala yaşıyor mu onu bile bilmiyorum.
I don't even know if she's still alive.
- Hala yaşıyor mu?
- ls she still alive?
Hala yaşıyor.
I know he's still alive.
Hala yaşıyor.
I know he's still alive.
Hala yaşıyor Kirara-kun.
You're alive, aren't you, Kirara-kun?
Hala yaşıyor musun canım?
You still alive, baby?
Hala yaşıyor mu? !
She's still alive?
Marcus Duvall hala yaşıyor.
Marcus Duvall still lives.
Hala yaşıyor muyuz?
Are we still alive?
Yapsaydın benimki hala yaşıyor olacaktı!
Then mine would still be alive!
Usta hala yaşıyor.
The Master still alive.
Eğer oğlunu aramasaydı, hala yaşıyor olurdu.
If she didn't go looking for her son, she'd still be alive.
Hala yaşıyor.
Huh? He's still alive.
Hala yaşıyor olmalılar.
They should still be alive.
KIM Chi-seong hala yaşıyor.
KIM Chi-seong is still alive.
Hala yaşıyor mu?
Is he still alive?
Eğer o silahı arabada bırakmak yerine çantasında taşısaydı hala yaşıyor olabilirdi.
If she carried it in her purse instead of leaving it in the car, she might still be alive.
Beni arayan bir adamı var, ve hala yaşıyor.
He has a man looking for me, and he's not dead.
Ayrıca, büyüyü minimum düzeyde tutmaya çalışıyoruz ki, iblisler hala yaşıyor olduğumuzu öğrenmesinler.
Plus we want to keep the use of magic to a minimum so the demons don't find out we're still alive.
- Hala yaşıyor mu?
- Still alive?
Onun kalbi hala yaşıyor, Frank.
his heart is still alive, Frank.
Hala yaşıyor!
It's still alive!
Zavallı kız hala yaşıyor, efendim. Onunla ne yapacağız?
- What are we going to do with her?
Beşizlerin hepsi hala yaşıyor.
All five quints are still alive.
On yıl oldu ama hala yaşıyor.
Here it is, ten years later... She's still here.
Flash hala yaşıyor.
Flash is still alive.
O her neredeyse hala yaşıyor ve yaşayacak.
Wherever she is, she's still alive, and she's going to stay that way.
Lafı gelmişken, ilk karım hala yaşıyor mu?
Speaking of which, is my first wife still alive?
Hala yaşıyor.
She's still alive.
Babam hala yaşıyor mu?
Is he still alive, my father?
Pekala, bundan kendimize bir pay çıkartmak istersek, en azından onun için "hala yaşıyor" diyebiliriz.
Well, if we want to spin this in our favor, at least we can say she's still alive.
Ve kaybolan bahçıvanla ilgili birşey buldum. Hala yaşıyor mu?
And I have something on the missing gardener.
Şimdi anlıyorum ki kalbiniz kırılırsa, hala yaşıyor olduğunuzdan emin olmak için sonuna kadar savaşmalısınız.
I realise now that when your heart breaks, you gotta fight like hell to make sure you're still alive.
Samaraylar ve çiftçiler hala yaşıyor. Bir samurayın, sadece başka bir samuray tarafından öldürülebileceğini duydum.
It is said that only a samurai can cut down a samurai, huh?
Hala birileri yaşıyor.
Someone's still alive.
En kötüsü 35 yaşında ve hala oyunculuk yapmaya çalışıyor.
Worst thing is she's 35 years old and still trying to act.
Arthur çok kötü bir kaza geçirdi hala etkilerini yaşıyor.
Arthur had a bad accident, he's still a bit...
Hala beyin fırtınası yaşıyor.
She's still brainstorming.
Hala seninle mi yaşıyor?
Does he still live with you?
Kelly Escalante hala yan taraftaki evde mi yaşıyor?
Does Kelly Escalante live next door still?
Hala yaşıyor.
He's breathing.
Eğer hala California'da yaşıyor olsaydım arkadaşlarımı istediğim zaman görebilir ve bu kadar uzun telefon konuşması yapmama gerek kalmazdı.
If I still lived in California, I could see my friends and not worry about making time for phone calls.
Şey, git başka yerde meraklı ol, çünkü burada hala insanlar yaşıyor, tamam mı?
Well, go be curious somewhere else, because people still live here, okay?
Hala babasının evinde yaşıyor.
- He still lives in his father's house.
Sirküle edilebilmeden, paranın temiz olması gerekseydi... hala mağaralarda yaşıyor olurduk.
If money had to be clean before it was recirculated... we'd still be living in fucking caves.
Rex hala evde yaşıyor.
Rex still lives in the house.
Hala bir öksüz ve hala korkuyla yaşıyor.
Still an orphan, still living with fear.
Sevgilisi hala orada yaşıyor, Gibbs.
The girlfriend's still living there, Gibbs.
Karısı hala buralarda yaşıyor..
His wife still lives around here.
O, hala, geçmişte yaşıyor da biraz.
No, he's, kind of stuck in the past.
Hala şeytanla birlikte yaşıyor olsan da.
Even if you are still living with the Devil.
hâlâ yaşıyor 23
hala yaşıyor mu 20
yaşıyorum 130
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
hala yaşıyor mu 20
yaşıyorum 130
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24