English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Hatırlıyorum

Hatırlıyorum translate English

21,283 parallel translation
Zil sesini hatırlıyorum.
I recognize the ringtone.
Hatırlıyorum.
I remember.
Onu hatırlıyorum.
I remember him.
Hatırlıyorum çünkü o gün St. Victoria'dan taburcu olmuştun.
I remember'cause you'd just been released from St. Victoria's.
Nona, seni hatırlıyorum.
Nona. I remember you.
Ayıcıklı şekerlerle burada oynadığımızı hatırlıyorum.
I remember we used to play in here with gummy bears.
- Evet, hatırlıyorum.
Yeah, I remember.
bununla yarıştığımı hatırlıyorum.
Come to think of it, I remember racing against him.
Hatırlıyorum.
I remember...
Ayağımın altında dolanıp duran bu tilkileri hatırlıyorum.
I remembered the red foxes running around at my feet.
18 yıl önce bu konuşmayı yaptığımızı hatırlıyorum.
I remember this same conversation from 18 years ago.
Ama şu arkadaşın bana çarptığını hatırlıyorum.
But I remember that guy bumping into me by the martini bar.
Hatırlıyorum.
Wait, I remember that. Hang on.
Şimdi hatırlıyorum.
I remember now.
Bir mülakat okuduğumu hatırlıyorum.
I remember reading an interview.
Evet, o keki hatırlıyorum.
Oh, yeah, I remember that muffin.
I Eğer sürücü nasıl hatırlıyorum umuyoruz.
I hope you remember how to drive.
Ben hatırlıyorum.
Oh, yeah, I remember.
Söylediğim son şeyin "Bu kirli içme sularıyla ilgili güzel bir film mi?" olduğunu hatırlıyorum.
Last thing I remember saying is, "Isn't this a delightful movie about tainted drinking water?"
Evet, ben de öyle hatırlıyorum.
Yeah. That's all I remember, too.
Hatırlıyorum onları.
I do remember those.
- Liseli yıllarımı hatırlıyorum.
I remember high school.
Aradığım zaman meşgule atılma zamanlarımı hatırlıyorum.
I remember my phone calls being ignored.
Bunu hatırlıyorum.
I remember this.
Evet bunu hatırlıyorum.
Yeah. I remember that.
Top Notch kaliteli olduğunu hatırlıyorum.
You know, I remember the Top Notch shows being... Grander, you know?
Panterlere karşı o Hail Mary pasını attığını dün gibi hatırlıyorum.
I swear it seems like yesterday that you threw that Hail Mary pass against the Panthers.
Minsk ile alakalı ne hatırlıyorum, biliyor musun?
No, no. You know what I remember about Minsk?
Seni hatırlıyorum.
I remember you.
Sizi iki bırakışımı da hatırlıyorum.
I remember leaving you guys both times.
Kediyi bayılttığını hatırlıyorum.
Not so little. I remember it knocking that cat unconscious.
Beraber büyüyüşümüzü çok net hatırlıyorum.
Yeah. I can really see us growing old together.
- Çok değil ama hatırlıyorum.
- Yeah, not much, but I do. - Yeah, I remember.
Pete, Trisha'yı hatırlıyorum. Çok iyi biriydi.
Pete, I remember Trisha, she was really cool.
Bana burayı anlattığını hatırlıyorum. Dinlemek çok hoşuma giderdi.
I remember you telling me about this place and I loved hearing you talk about it.
Hiç değilse aklın yerindeydi diye hatırlıyorum.
I remember you were at least a man of sense.
İhtiyar Bayan Appleby'in bahçelerdeki Tremlett Bitter'ları kökleyerek yerlerine Dabinett ektiğini hatırlıyorum.
I remember when old Mrs Appleby grubbed out the Tremlett Bitter orchards and replaced'em with Dabinett.
Evet, Ruth'u hatırlıyorum.
Yes, I remember Ruth.
Onu sınıftayken hatırlıyorum.
I remember him in the schoolroom.
Evet, annemin ondan bahsettiğini şimdi hatırlıyorum.
Yes, I remember my mother talking about her now.
Daha önce buraya sakladığını hatırlıyorum.
I remember you hiding here before.
Bu yeri önceden hatırlıyorum.
Well, I remember this place..... from earlier.
Herhalde ona dair en iyi bunu hatırlıyorum.
That's probably the one thing I remember the most.
Hatırlıyorum onu.
I remember him.
O hisse kapıldığımı hatırlıyorum.
I remember feeling like that. That was- - that's a...
Hatırlıyorum.
Yeah, I remember that.
Elbette ki hatırlıyorum!
Of course I do!
Analize ilk başladığımızda "Allah kahretsin" dediğimizi hatırlıyorum,... öylece oturup, bu belli bir hedefe ait dedik.
When we first started the analysis, there was that'oh crap moment, you know, where we sat there and said, this is something that's significant.
Tekneyi hatırlıyorum.
I remember the boat.
"Beni parka götürdüğünü hatırlıyorum."
- "I remember when he took me to the park."
Gayet net hatırlıyorum.
I recall it clearly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]