Hazır olacağım translate English
589 parallel translation
Hazır olacağım.
I shall be ready.
- Bulduklarında hazır olacağım.
- They'll find me ready.
Beş dakikada hazır olacağımızı söyle.
Tell him we'll be ready in five minutes.
- Sonra işe hazır olacağım.
- Then I'll be ready to work.
Hazır olacağım.
I'll be ready.
Söylediğim gibi, emriniz geldiğinde hazır olacağım.
I told you, I shall be ready when the order comes.
Evet, hazır olacağım.
Yes, I'll be ready.
Telefon ettiğin an Hazır olacağım Yarın akşam
[Continues]
Hazır olacağım Steve.
I'll be ready, Steve.
Ne zaman hazır olacağım?
When will I be ready?
- Ben, birazdan hazır olacağım.
- I'll be on deck presently.
Tamam, hazır olacağım.
Okay, I'll be ready.
Ben de derhal hazır olacağım.
I'll be ready right away.
Hazır olacağım.
I will be ready.
Yine karşılaştığımızda, bir hayli hazır olacağım, sizinle çatışmaya sadık bendeniz.
When we meet again, I will be quite ready to vie with you.
Birazdan hazır olacağım.
I'll be ready in a moment.
10 dakika içinde hazır olacağım.
I'll be ready in ten minutes.
Gelecek haftanın grogramı için hazır olacağım.
I shall be finished in time for next week's program.
Neye hazır olacağım?
Ready for what, Grandmama?
Siz uzaklaşır uzaklaşmaz, patlatmaya hazır olacağım.
I'll be ready to blast as soon as you're clear.
- Hazır olacağım.
- I'll be ready.
Saat üçten sonra, sizin için hazır olacağım.
After 3 o'clock, I am at your disposal.
O gün geldiğinde ben hazır olacağım.
When that day comes, I shall be ready.
Gelişimi biraz daha geciktirmek zorundayım... ama yakında serbest ve seninle buluşmaya hazır olacağım.
I have to delay my trip back once again... but soon I'll be free, ready for you.
- Yarım saat içinde, Pat. - Hazır olacağım.
- ln about half an hour, Pat.
- Ben hazır olacağım.
- I'll be ready.
Zamanında nasıl hazır olacağım?
How will I manage in time?
Büyük gün geldiğinde hazır olacağım
♪ I'll be ready when that great day comes
Bir saat içinde hazır olacağım.
I'll be ready in about an hour.
Babana söyle, eğer gelirse hazır olacağım.
You tell your father if he comes here I'll be ready.
Yakında antik saraylar için hazır olacağım eski insanların.
Soon I shall be ready to enter into the antique courts of antique men.
- Hazır olacağım.
I'll be ready.
Hazır olacağım. Lanet olsun, şuna bak...
God damn, look at you, new blood.
Seni engellemeye hazır olacağım.
I'll be ready to run interference for you. I'll talk to the governor.
Sonra da meteorolog'dan bilgi almaya hazır olacağım.
Then I'll be ready to check in with the weatherman.
Bir iki hafta içinde, dünyayla tekrar yüzleşmeye hazır olacağım.
In a week or two, I'll be ready to face the world again.
Eğer yaparlarsa, onlar için hazır olacağım.
If they do, I'm gonna be ready for'em.
Gemiye adımını atar atmaz açılmaya hazır olacağız.
We'll be ready to shove off the minute you step aboard.
Çocuklar açken, yemeğin hazır olduğunu duyup güldüklerinde, orada olacağım.
I'll be in the way kids laugh when they're hungry and they know supper's ready.
Şekillenmesine katkım olamayan olaylardan haz almam... ama göz kamaştırıp neşeli olacağım. İtaatkâr davranıp düzenli olarak mektup yazacağım.
I shan't take pleasure in events which I don't shape, but I shall be beautiful and gay, I shall be obedient and I shall write regularly of my gaiety.
Hazır olacağımı sen de biliyorsun.
You know I'll be ready.
Sen hazır olduğunda ben de olacağım.
I'll be ready when you are.
Onlara Bay Tatum'un yarım saat içinde konuşmaya hazır olacağını söyleyin.
Tell them Mr. Tatum'll be ready to talk in half an hour.
İş konuşmaya hazır olduğunda otelde olacağım, Kelly.
Whenever you're ready to talk business, Kelly, I'll be at my hotel.
Sayı yapacağım ve kahraman olacağım Hazır ol, gidiyorum.
I'm gonna steal home, and I'm gonna be a hero.Get ready now, here I go.
Frank'e hazır olduğunu söyledim. - Olacağım.
- I told Frank you already had one.
Adamlarım ve ben yakınlarda gizleneceğiz suçlanacak bir şey olduğu zaman durdurmak için hazır olacağız.
My men and I will remain undercover close by, ready to stop these men as soon as they incriminate themselves.
Hazır olduğunuzda odamda olacağım.
I'll be in my room whenever you're ready.
Onun tamamıyla hazır olduğundan emin olacağım.
I'll make sure she's perfectly ready.
Ayrıca gittiğiniz yerlerdeki askerlik şubelerine... artık, askere gitmeye hazır olduğunuzu bildirdiğimi... duymaktam mutlu olacağınıza da... eminim.
And I'm sure you'll be happy to know... that I have notified your local draft boards... and told them that you are now all... eligible for military service.
Pekala, kümes hayvanları konusu üzerindeki düşünceme dönmeye her zaman hazırım, yanımdaki arkadaşımla seçeceğim kuşun kırsal cinsi olacağına dair beş dolara bahse girdik, değil mi, Watson?
Well, I'm always ready to back my opinion on the matter of fowls, and I have a fiver with my friend here that the bird that I chose is country bred, right, Watson?
olacağım 136
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49