Hazır ol translate English
3,706 parallel translation
Yeni numaralar öğrenmeye hazır ol, yaşlı çınar.
Time to learn a few new tricks, old dog.
- Hazır ol.
- Get ready.
- Şafakta yola çıkmaya hazır ol.
Be ready to ride at dawn.
Ve buna hazır ol :
Yeah, and brace yourself for this.
Hayatının azarını işitmeye hazır ol.
You prepare for the scolding of your life!
Yarın sabah 5'te hazır ol.
Report tomorrow, 0500.
Dayanmaya hazır ol.
Be ready for resistance.
Mistik saçmalıklara hazır ol.
Get ready for mystic weirdness.
O hâlde hayatının geri kalanını berbat sesli bir karısı olan bir sakat olarak geçirmeye hazır ol.
Then get ready to spend the rest of your life as a lame gimp with an annoying-voiced wife.
Dikkat! Hazır ol!
Stand at attention.
Hazır ol dedim!
Hands down. Hands down.
Pozisyon al, hazır ol, ve başla!
On your mark, get set, and... Go!
Fakat sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır ol.
But be prepared to deal with the consequences.
Fakat Tanrı bu yaptığını yanına koymaz. Tanrının vereceği cezayı çekmeye hazır ol!
However, the sky ( meaning "Heaven" ) isn't up there just for scenery, so you'd better prepare yourself to get all the punishment from the Heaven!
Son anına dek fanservice'e hazır ol!
There'll be plenty of fanservice all the way to the end!
Büyük babanın 100 dolar kaybettiğini görmeye hazır ol.
You are about to see that Grandpa loses $ 100.
- Sonny, sen dövüşçünün hazır olduğundan emin ol
- Sonny, you just make sure your fighter is ready.
Pekala, hazır ol Jay.
Okay, get ready, Jay.
Hazır ol çünkü dediğin şey olacak.
Oh, get ready'cause it's happening.
- Hazır ol, şimdi.
- Ready to go.
- Tozumu yutmaya hazır ol.
Get ready to eat my dust.
Al bunları. Ve gitmeye hazır olduğumuzdan emin ol.
Take these... and make sure that ♪ weeee ♪ are good to go.
Hazır ol evlat.
All right, Burt. I'm on it!
Hazır ol!
Ten-hut!
Hazır ol, ayak uydur, sus.
Show up, keep up, shut up.
Eisenhower, hazır ol.
Eisenhower, at the ready.
Hazır ol!
Attention on deck!
Hazır ol!
Officer on deck.
Hazır ol!
Attention!
Hazır ol!
Officer on deck!
Hazır ol.
Be ready...
- Hazır ol!
Prepare! Don't you dare!
Dinle tatlım, hazır ol.
Listen, sweetheart, get out the big pen.
Nişancılar, hazır ol.
Shooters, Ready...
Silahı kur ve hazır ol.
Roll Ready...
Hazır ol ya da olma, geliyorum.
Ready or not, here I come.
Aslam, aşk için ölmeye hazır ol.
Aslam, get prepared to die for love.
Hazır ol...
Get set...
Sonra şahane bir şölene hazır ol.
And you get ready for a fabulous feta.
Hazır ol!
Ready.
Gevşemeye çalış. Hazır ol.
Now, try to relax.
Sondanın kolunu örnek toplamak için açmaya hazır ol.
Get ready to expand the probe arm to get samples.
Aradığında aramayı araştırmaya hazır ol.
Be ready to trace the call when he plays.
Binayı boşaltmaya hazır ol.
Prepare to evacuate the building.
Uzun bir ıztıraba hazır ol. Bir limuzin kadar uzun!
You're in for a long suffering... as long as a limousine!
O zaman asla kayınpederin olmayacak adamla birlikte ölmeye hazır ol.
Then prepare to die with your never-to-be father-in-Iaw.
Hazır ol!
Atten-hut!
Hazır ol.
Get ready.
Bak, şimdi pamuk, tomurcukları çatlayıp kozası gökyüzündeki kocaman yıldızlar gibi şekil aldığında hazır demektir.
Now, you know cotton is ready when the bud splits... and the boll is star-shaped... like a big ol'star in the sky.
Hazır ol!
Turn your head away.
Hazır ol!
A-ten-hut!
hazır olun 339
hazır olacağım 27
hazır olduğunda 43
hazır olduğumda 18
hazır olacağız 35
hazır olduğunuzda 28
ölmüş 552
olmuş 102
olan 30
olivia 38
hazır olacağım 27
hazır olduğunda 43
hazır olduğumda 18
hazır olacağız 35
hazır olduğunuzda 28
ölmüş 552
olmuş 102
olan 30
olivia 38