English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kontrol et

Kontrol et translate English

5,732 parallel translation
Ayakkabı bağcıklarını kontrol et.
Make sure to tie his shoes, please.
Bir daha kontrol et lütfen.
Please check again.
Ehsan elinden geldiğince hızlı bir şekilde herkesi kontrol et.
Ehsan, check as many faces as you can as fast as you can.
Kontrol et ve geç.
Just check'em and move.
Kontrol et ve geç.
Check'em and move.
Kontrol et.
Check him.
Kontrol et.
Check it.
Araştırma verilerini aç ve örneklerde hata var mı kontrol et.
Let's run the probe's data deck and check for problems with the samples.
Ligatürde sızıntı olup olmadığını serumla kontrol et Everett.
Check that ligature with saline for leaks, Everett.
Alfred, onun kafasını kontrol et.
Alfred, check his head.
Avukatı Lisa Withers'ın kredi kartını kontrol et.
Check his attorney Lisa Withers'credit card.
Mülk kayıtlarını kontrol et.
She has a second property at 92nd and York. Check her property records.
Kredi kartlarını kontrol et ve, onu en son ne zaman gördük?
Check his credit cards, and when was the last time we saw him?
Onu birisinin benim için birisinin kontrol etmesi gerek. Bir sandviç sipariş et, şöyle bir göz at işlerin nasıl yürüdüğünü bana haber ver.
I need someone to check it out, order a sandwich, take a look... let me know how it's running.
Kontrol et.
Control.
Arada kontrol et.
Just checking.
Tetikçiyi kontrol et.
Check the shooter.
Hesabını kontrol et.
Check your account.
Donunu kontrol et.
Check your panties.
Onu da her 15 dakikada bir kontrol et.
Check on him every 15 minutes.
Gece 3 : 05'te taksi için yapılan şu aramayı kontrol et.
Check out the call to the cab at 3 : 05 AM.
Kontrol et kendini.
Treat yourself.
- Pekala, bunu kontrol et.
- All right, check it out.
Arjun, biraz daha lütfen sahanın içinde dışında çimleri kontrol et.
Arjun, little more, please. Check the grass of the outer field in the screen.
- Gel de kontrol et madem.
Come and check it then.
Eğer bana inanmıyorsan, onun çantasını kontrol et.
And if you don't believe me, just check his briefcase.
Charlie, kan basıncını kontrol et.
Charlie, blood pressure.
Sen bir tarafımı kontrol et.
You control it, my ass.
"İşaretli sayfaları kontrol et."
"Check the marked pages."
Burayı kontrol et.
Check in here.
Dostumuzu bir kontrol et.
Go check on our friend.
- Neyse, bak, birisi aradığında veritabanını kontrol et, - ve ilk müsait kişiyi gönder - bu gayet basit
Anyway, look, when a call comes in, just check the database, send out the first person available, and that's pretty much it.
- Anlaşıldı. Her sokak köşesinde arkanı iki kez kontrol et.
Double back on every other street corner,
Ah, sen kuzay tarafı kontrol et, ben de güneyi.
Uh, you check out the north bend, I'll look South.
Çıkışı kontrol et!
Check this out!
Ama önce suşi mekanını kontrol et.
But check the sushi place first.
Lütfen iyi kontrol et.
Please check properly
Sen orayı kontrol et, ben çantayı kontrol edeceğim.
Yes, you check there. Check that briefcase
Beni kontrol et diye seni annemler mi yolladı?
Did Moms send you to check up on me?
Kendin kontrol et.
Check for yourself.
El yazısını kontrol et.
Check the handwriting.
Yerli satıcılarla bağlantı olup olmadığını I.R.S.'de kontrol et.
Check with the I.R.S. Cross-reference with local dealers.
- Bölgeyi kontrol et.
Check the perimeter.
Kontrol et...
Check it...
"birlikte çalışmanın" America'daki anlamını kontrol et.
" Check American definition of'cooperation.'"
Git kontrol et.
Go check.
Gidip kontrol et.
Go check it out.
Spektral skor kartını bir kontrol et bakalım, hayalet Lily.
Uh, check your spectral scorecard, Ghost Lily. I had you on the ropes.
Oyun başlamadan 20 dakika önce tamamlarız ve odayı kontrol et.
We do it okeydoke 20 minutes before game time. And get the room swept.
Otelin yakınlarındaki baz istasyonlarını kontrol et.
Check the cellphone towers near that hotel.
Arkayı kontrol et.
Check the back.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]