English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Neredeyse unutuyordum

Neredeyse unutuyordum translate English

903 parallel translation
Neredeyse unutuyordum - para üstüm.
I almost forgot, my change.
Bay Chambers, neredeyse unutuyordum.
Oh, Mr. Chambers. I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.
I almost forgot.
Oh, evet, tabi, Felicity'nin doğum günü, neredeyse unutuyordum
My little daughter, she's seven today.
Neredeyse unutuyordum, Jeneratör kayışı lazım.
I almost forgot, I need another generator belt.
Neredeyse unutuyordum :
I almost forgot :
- Neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.
Almost forgot something.
Neredeyse unutuyordum.
I've almost forgotten.
Tanrım, neredeyse unutuyordum.
Gosh, I forgot.
Karım olduğunu neredeyse unutuyordum. Sonra düşündüm ve kocan olamayacak durumda olduğunu anladım.
I almost forgot that you are my wife and I thought I'm not fit to be your husband.
Neredeyse unutuyordum.
Oh I came close to forgetting'.
Neredeyse unutuyordum - sen de İtalyan'sın.
But I was forgetting, you're Italian.
Neredeyse unutuyordum.
Oh, I almost forgot.
- Neredeyse unutuyordum.
- Oh, I nearly forgot.
Neredeyse unutuyordum.
Oh, the war, huh?
Neredeyse unutuyordum.
I almost forgot this.
Neredeyse unutuyordum.
I almost forgot...
- Neredeyse unutuyordum.
I nearly forgot.
- Ah, neredeyse unutuyordum.
Oh, I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.
Oh, hey, hey. Boy, I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.
Hey, I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.
The Office is sending me overseas.
Neredeyse unutuyordum, ona senin gece okuluna gideceğini söyledim.
I almost forgot, I told her you were going to night school.
Neredeyse unutuyordum. Acele etmeliyim.
I almost forgot I have to dash.
Neredeyse unutuyordum.
I nearly forgot.
En namuslu kadının bile en sahtekarca övgülerle kandırılması gerektiğini neredeyse unutuyordum.
I was forgetting that even the most honest of women need to be courted with the most dishonest of praises.
Neredeyse unutuyordum.
- well, fine. Just pass right on through.
Neredeyse unutuyordum.
By the way, I nearly forgot.
Neredeyse unutuyordum.
Almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.
To think I almost forgot.
Bakın, onu bile neredeyse unutuyordum.
You see, I almost forgot that, too.
Yemek çok lezizdi, muhabbet yorucuydu, ve ben bankacı Delpich'in kasasını neredeyse unutuyordum.
Dinner was delicious, the conversation a bit laboured and I almost forgot about the banker Delpich's safe.
Neredeyse unutuyordum...
I almost forgot...
Aklıma gelmişken, söylemeyi neredeyse unutuyordum. Ben...
Incidentally, I almost forgot to tell you that I'm...
Ha evet, neredeyse unutuyordum.
Oh yeah, I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum, bu ülkede her zaman sorunları açıklamanın makul bir yolu vardır.
I was so frightened I almost forgot, in this country there's always one acceptable explanation in such matters.
- Bu salak yüzünden neredeyse unutuyordum.
- The fool almost made me forget. - Yes?
Neredeyse unutuyordum.
Oh, I nearly forgot.
Onu neredeyse unutuyordum.
I'd almost forgotten Biagi.
Neredeyse söylemeyi unutuyordum.
I almost forgot to tell you.
Neredeyse sakızı unutuyordum.
- Oh.
Sahne o kadar etkileyiciydi ki, neredeyse söylemeyi unutuyordum.
Your scene was so charming, I was almost forgetting.
Neredeyse seni unutuyordum.
Almost forgot about you.
Neredeyse en önemli şeyi unutuyordum.
Wait, I'm forgetting the most important thing.
Neredeyse söylemeyi unutuyordum.
I almost forgot to say it.
Neredeyse sormayı unutuyordum.
I almost forgot to ask.
Neredeyse söylemeyi unutuyordum.
Hey, I almost forgot to tell you.
Neredeyse ilaçlarını getirmeyi unutuyordum.
I almost forgot to bring your medicine.
- Neredeyse unutuyordum!
- I forgot them!
Aman, neredeyse şemsiyemi unutuyordum.
I'm forgetting something, my umbrella.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]