English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Söyler misin

Söyler misin translate English

6,036 parallel translation
- Bir bakıp bizim deli olup olmadığımızı söyler misin?
Will you look and tell us if we are being crazy? - What, when?
- Onu sevdiğimi söyler misin?
Would you tell her that I love her?
- Söyler misin?
Would you?
Kırığın nerede söyler misin, dokunmayayım ben de?
Can you tell me where your femur is so I don't touch it?
Büyükannene Adam ile evlendiğini söyler misin?
Will you tell Grandma that you're marrying Adam?
- Pardon, tekrar söyler misin Chris?
- I'm sorry. Say it again, Chris?
Onlara biraz daha sessiz olmalarını söyler misin, lütfen?
Could you tell them to be more quiet, please?
Söyler misin, nerede bu wiplala ülkesi?
Tell me, where is that Wiplala land?
Şunu söyler misin, Shawn?
Will you just say it, Shawn?
Hayır! Bebeğim, bana adını söyler misin? Yürü!
Go!
Her şeyi baştan daha düzgünce söyler misin?
Could you repeat everything with a lot less dialect?
Ve sorduktan sonra lütfen annene benimle uğraşmaktan vazgeçmesini söyler misin.
And in return, can you please tell your mother to stop slamming me with...
Yani, bunun nasıl göründüğünü söyler misin? Çünkü gecenin bir yarısında kız arkadaşımın Cherry Beach'te neden çırılçıplak olduğunu anlamaya çalışıyorum.
I mean, tell me how this looks, because I'm trying to figure why my girl was naked at Cherry Beach in the middle of the night.
- İşi bitince otopsi odasına gelmesini söyler misin?
Okay, uh, can you tell her to come down to autopsy - when she's done?
Cat, hangi cehennemde olduğunu söyler misin?
Cat, you mind telling me where the hell you are?
Bak, Jane, annene kanseri söyler misin?
Look, Jane, would you tell your mother about the cancer?
Bir daha konuştuğunuzda, özür dilediğimi söyler misin?
Next time you talk to her, can you tell her that I'm sorry?
Bize o memurun adını söyler misin?
Can you tell us that officer's name?
Bunu bir daha, ama bu kez daha yavaşça söyler misin?
Can you say that again, but just a little slower this time?
- Bana söyler misin?
Will you sing it to me?
Söyler misin neden?
Can you tell me why? Can you tell me why?
- Donna, bu gece seni buraya neyin getirdiğini söyler misin?
Donna, why don't you tell us what brought you here tonight? Thanks.
Neden buradayız, söyler misin?
Can you tell us why we're here?
Ona sık yalan söyler misin?
Do you lie to him often?
Burada ne yaptığımızı söyler misin?
Uh, you mind telling me what we're doing here?
Doğruyu söyler misin bana?
Will you just be straight with me?
Bu tanım, buradaki kişilerden hangisine uymuyor, söyler misin?
Is there anyone here of whom that could not be said?
Zahmet olmazsa eski dostuna kralın neyi uygun gördüğünü söyler misin?
Would you be so kind as to tell your old friend the King's verdict?
Burada ne haltlar dönüyor, bize ne söyler misin?
You mind telling us what the hell is going on here?
Lütfen ona anlattığını söyler misin?
Oh, God, would you just please tell her already?
Ona bunun doğru olmadığını söyler misin?
Would you tell him that this isn't right?
Ve ona üzgün olduğumu her şey için çok üzgün olduğumu söyler misin?
And can you just tell her that I'm sorry, I'm really sorry for everything?
Bana eski evin nerede olduğunu söyler misin? 296 numaralı yoldayım.
I'm almost at Farm Road 296.
Tatlım şimdi kapamadan hemen ne zaman olduğunu söyler misin?
Now, honey, real quick, just before I go, why don't you tell me when is it?
Lavon Hayes'e, neden BlueBell'in nezih mekanlarından kaçındığını söyler misin?
You want to tell Lavon Hayes why you're avoiding the fine dining establishments of bluebell?
Şunu patronlarına vermek istersin, bir de konuşmak istediğimizi söyler misin?
You want to give that to your bosses and tell them we'd like to have a little chat?
Tekrar söyler misin?
What was that?
Bana şunu söyler misin nasıl oluyor da odayı mektuptan 2 gün önce ayırtmış oluyorsun?
Tell me something - - how is it possible that you booked the rooms here last week, two days before the letter even arrived?
- Şarkı söyler misin?
- You sing?
- Lütfen söyler misin aşk yemini nedir?
Please tell me... What are love locks?
Bunun çılgınlık olduğunu söyler misin ona?
Would you tell her how nuts this is?
- Çünkü kuzeye gidiyor. Şuna bakıp ne düşündüğünü söyler misin?
Here, will you take a look at this and tell me what you think?
Ona acele etmesini söyler misin?
Well, could you tell him to hurry up?
- Daha açık bir şekilde söyler misin?
- So what are you telling me?
Şunu söyler misin? Beni korkutuyorsun.
Can you just tell us now, cos you're scaring me?
Yani söyler misin, nasıl becerdin de bu kamyoneti göçertebildin?
So you tell me how in the holy hell did you possibly kill this truck?
Mike, lütfen âşığına biraz mantıklı davranmasını söyler misin?
Mike, would you please talk some sense into your lover?
Evde niye bu kadar lamba olduğunu söyler misin?
Can you answer me as to why there are so many new sconces around the house?
Anneciğim, kan lekesini nasıl çıkarıyorduk, tekrar söyler misin?
Mother dear, how do we get blood out again?
- Pekala, bir daha söyler misin?
- Ew.
Söyler misin... anlayacağına kuşkuluyum ben kimim? Edie.
Edie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]