English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Y ] / Yukarı kaldır

Yukarı kaldır translate English

975 parallel translation
Ben de nefes alıp alıp koneyi yüzümden yukarı kaldırıyordum işte son kaldırdığımda, o oradaydı.
And I did and I floated right up through the cone and when I came out the other end, there she was.
Ellerinizi yukarı kaldırın.
Put your mitts up. All of you.
- Kancanı yukarı kaldır, Sam.
- Put up your hooks there, my friends.
Ellerini yukarı kaldır.
Put your hands up.
Ellerini yukarı kaldır.
Keep your hands up.
- Ellerini yukarı kaldır.
- Put your hands up.
Kanı akıtıldıktan sonra, tüm kanının akmasının tamamlanması için yukarı kaldırılır.
After bleeding, the horse hangs itself to complete the drained one of blood.
Eyerlerinizi ayarlayın ve techizatınızı yukarı kaldırın.
Prepare! Adjust your saddles and look to your equipment there!
Biraz daha yukarı kaldır, parlasın, Onstot.
Turn that up a little brighter, Onstot.
Yukarı kaldır.
Come on. Move it up.
Yukarı kaldır onu.
Take it up.
Yukarı kaldır.
Take it up.
Bardağını yukarı kaldır.
Hold up your glass.
Kameranı yavaşça yukarı kaldır.
Bring your camera up slowly.
Ellerini yukarı kaldır!
Get your hands up!
Tamam, yukarı kaldırın.
Allright, get this end up.
Şimdi ayağını yukarı kaldır!
And raise that foot!
Şu dizlerini biraz daha yukarı kaldır.
Bring those knees up more.
- Yukarı kaldır.
- Keep your head up.
Ellerinizi yukarı kaldırın.
Hands up high.
Ellerini, parmaklarını açarak yukarı kaldır.
Put your hands high... and your fingers spread.
Yukarı kaldırın onu.
Boost him up.
Ağzını bi köpek gibi yukarı kaldırırmalısın.
Pooch your mouth up a little.
Yukarı kaldırın.
Hoist away.
- Güneşlikleri yukarı kaldırıyorum.
- I'm lifting up the blinds.
Yukarı kaldır!
Pull up.
Dümeni yukarı kaldırın.
Pull it up!
Flaplar yukarı kaldırın.
Push flaps up.
Yukarı kaldırın.
Hold it up high.
Ayaklarını yukarı kaldır.
Put your feet up.
Yukarı kaldır!
Heave-ho!
Yukarı kaldırın general.
Put them up, general.
Yukarı kaldır.
Crank them up.
Yukarı kaldır!
Bring it up!
Başlarınızı yukarı kaldırın, kapılarınızı açın!
Lift up your heads, all you gates!
Eğer silahlarınızı indirip, ellerinizi yukarı kaldırırsanız beni memnun edersiniz.
You'd all please me if you'd drop your guns and stick your hands up in the air.
Ellerinizi yukarı kaldırın kızlarım.
Reach for heaven, my daughters.
Ayağımdan yukarı kaldırın, olur mu?
Give me a leg up, will you?
Eller yukarı. Kaldırın ellerinizi.
Hold'em up there.
Yukarı kaldır.
Alley-oop.
- Paltonun yakasını yukarı kaldırın.
Yeah, that's a good idea.
Şimdi, kaldır yukarı, Hamid.
Now, up with him, Hamid.
İç organların çıkartılması, hayvan vinçle yukarıya kaldırıldığında gerçekleştirilir.
This one is gutted while the freight elevator rises.
Çeneni biraz daha yukarıya kaldır canım.
The chin a little higher, dear.
- Yukarıdaki manyetik çekim aşağıdaki yerçekimini kaldırıyor.
The magnetic attraction above counteracts the pull of gravity below.
Şöyle kaldırıp biraz daha yukarı takabiliriz.
Perhaps we could tip it and bring it back a bit like that.
Bu cihaz fileyi ansızın yarım ayak yukarıya kaldırıyor tam da yenen kişi karşı tarafa atlayıp kaybedene üzüntülerini bildireceği anda.
It suddenly raises the net half a foot just as the victor leaps over to offer condolences to the loser.
- Tamam, kaldırın yukarıya. - Yukarı!
- OK, move it up.
Eller havaya kaldırıldığında, hareket yapay kol ve ele iletilerek aynı şekilde, yukarı ve aşağı hareket etmesi sağlanır.
The movement of raising a hand transfers the same movement to the artificial arm, from bottom to top.
Kaldır yukarı.
Get them up.
Ellerini yukarı kaldır!
Hands in the air. Hands in the air!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]