Yukarıdan translate English
2,290 parallel translation
Sen şeyi- - Sen esrar çekmeyi taklit ederken onlar da yukarıdan yardım ediyordu.
When you were- - You were pretending to smoke a joint and they were trying to help you out.
Seni yukarıdan izler
¶ ¶ He's watching over you ¶ ¶
Yukarıdan aşağıya arayacağız.
We'll go top to bottom.
Yukarıdan aşağıya doğru hareketine bayıldım.
I like it, I like how it moves... I, uh...
O ses yukarıdan geliyor.
The sound... it's coming from above.
Yukarıdan ve cepheden mermi yağmuruna tutulan adamlarımın durumunun yeterince kötü olması.
That it was bad enough my men being shelled from above and shot at from in front.
Yukarıdan çağırılıyorsun.
- You're wanted up top.
Bunu gerçekten yaptık Sadece bu çocuğu kızdırdık, Böyle devam yukarıdan ve soldan, Kendini koru.
All you've really done is just piss this kid off, so keep your left up, protect yourself.
Yukarıdan bizi izlerken belki bizde öldüğümüzde orda oluruz..
Maybe when we die we do become stars and watch from above...
O yukarıdan geliyor.
It's coming from above.
Yukarıdan, yerime tecrübeli biri getirilecek.
Division is now vetting names to replace me.
Senin için söylemesi kolay. Yukarıdan bakarken yani.
Well, that's easy for you to say, looking down at us from above.
Yukarıdan bir şeyler duydun mu?
Did you hear something from up on high?
Hasmının iki yanağınıda kesip 15 kat yukarıdan aşağıya ittirivermiş.
Slashed his rival across both cheeks, then gave him a gentle shove out a window, 15 stories high.
Olan biteni yukarıdan kontrol ettiler.
And they controlled it all from up there.
Sanki tüm olanları yukarıdan izliyor gibiydim.
Like I was watching it from above.
Yukarıdan gelen bir emir değil miydi?
It wasn't an order from above?
Eğer suikastçı yukarıdan şansını deneyemezse bence, büyük olasılıkla aşağıdan ateş edecektir.
If the assassin is unable to take a shot from above, Then I think there is a very, very good possibility That he will shoot from beneath.
Doktor Hanım. Yukarıdan çağırıyorlar.
Doctor, they're waiting upstairs.
Sadece yukarıdan aşğıya bir çok gereksiz in-çık yapıyorum o kadar.
We have just taken too many unnecessary trips up and down the stairs.
Sadece yukarıdan aşğıya bir çok gereksiz in-çık yapıyorum o kadar.
{ \ pos ( 192,220 ) } We have just taken too many unnecessary trips up and down the stairs.
Yukarıdan bir kozadan çıkıyordu.
She came out of a cocoon high above the rafters.
Sanki yukarıdan biri bana cerrah olmam gerektiğini söylüyormuş gibi.
like somebody up there is telling me that I'm supposed to be a surgeon!
Yukarıdan geliyor.
It comes from the top.
Emirler yukarıdan gelir ve siz de halledersiniz!
The orders come from the brass and you get it done.
Eğer bu çekik gözlüler yukarıdan süngü hücumu yaparsa amına koyduklarımı hızlıca bomba yağmuruna tut.
If the nips come through here at high port with fixed bayonets, You nail'em with flare and h.E. As fast as you can.
Noel'i yukarıdan seyrettiğinizi hayal etsenize.
Imagine it, seeing Christmas from above.
Yukarıdan giremeyiz, motorlara çok yakın oluruz.
We can't get through up top, we'd be too close to the drives.
Yaraların açısı yukarıdan aşağı doğru.
Angle of the wound suggests the ax came down from above.
Yaklaşık 600 metre yukarıdan düşmüş olmalı.
So that means he fell from a distance of... Over 2,000 feet.
Yukarıdan yanımıza gelişi için...
For his coming from above...
Cesedi yukarıdan çalmadılar.
They didn't steal the body from above.
Yukarıdan bir çiçek yamuru.
Flower shower from above.
Sana söyledim, belkide bu yukarıdan bir işaretti.
I'm just saying, maybe put up a damn sign.
Hana'ya yukarıdan bakma!
Don't look down on Hana-san.
Yukarıdan daha mı dikkate değer?
Better than upstairs?
Yukarıdan mı düştü?
She fell? !
Yukarıdan geliyor.
It's coming from the top.
Yukarıdan duruma bakalım.
Let's see who's up for the fight.
Bana pek yukarıdan aşağı doğru değil de aşağıdan yukarı doğru hareket ediyormuş gibi geliyor.
It doesn't look to me like it's cascading down. It looks like it's rising up from the ground.
Yukarıdan bir kablo uzatır.
# She sends a cable Coming in from above
Yukarıdan emirler var.
Orders from on high.
Yukarıdan filan takip etmiş olmalılar.
They must have followed us from the vault.
Şu kapıdan geç ve asansörle yukarı çık.
- Oh. - Go through those doors and take the elevator up.
Ortaklardan biri olduğuma göre işi öğrenmem gerektiğine karar verdim aşağıdan yukarıya kadar.
Oh, well, since I'm one of the owners, I figured I should really learn the business, from my bottom up.
Ana girişten girebileceğimizi sanmıyorum bu yüzden yukarı çıkıp, çatıdan inmemiz gerekecek.
I don't think we can make it in through the main entrance, So I think we need to go up And then make it down through from the roof.
Yukarı köşeye koyarsak, kapıdan giren çıkanı, kapıyı görebilirsiniz.
Corner up there, so you get who's coming in and out - of this door, that door.
Aşağıdan yukarıya kokma başladı.
Slowly, from toes to head.
Chaco Kanyo'nundaki insanların yerleşim yerlerini bu büyük uçurumların diplerine kurmalarının bir sebebi vardı. Su yukarıdan geliyordu. Buralar neredeyse hiç yağış almıyor ancak şuradaki yüksek ovanın arkasına düşen yağmur, koyaklardan akar ve kademe kademe vadiye iner.
there's a good reason why the people at Chaco Canyon and that's because the water is from up there. runs off into ravines and then comes cascading down into the valley. the Anasazi would build dams and channels to pool the water
Yukarı doğu yakasından uzak bir geceye ihtiyacım var. Aslında, Manhattan'dan uzak.
I need a night out away from the Upper East Side, away from Manhattan, actually.
lnferior vena cava'dan sokuyorum. Güzel. Pıhtıların daha yukarı gitmesini engeller.
Pushing through to the inferior vena cava.
yukarı 789
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yukarıdayım 26
yukarıya 106
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yukarıdayım 26
yukarıya 106
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146