English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Y ] / Yukarıya

Yukarıya translate English

4,216 parallel translation
Indira Starr 803 nolu odadamış daha sonra Peter'in odasına yukarıya çıkmış.
Indira Starr was in room 803 and then she went up to Peter's.
Bizi yukarıya çıkar.
Get us up.
200 ) \ blur3.5 } Bir kere daha gücümü topladım 200 ) } Bir kere daha gücümü topladım 200 ) \ blur3.5 } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum 200 ) } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum
80 ) } Mou ichido tsuyoku kondo wa takaku kake nuketa all the way up
200 ) } Uzaklardan gelen çan sesi bana yalnızlığı anımsattı 200 ) \ blur3.5 } Bir kere daha gücümü topladım 200 ) } Bir kere daha gücümü topladım 200 ) \ blur3.5 } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum
1040 ) } The tolling of the faraway bells sounded a little lonely to me 70 ) } Mou ichido tsuyoku kondo wa takaku kake nuketa all the way up
Yukarıya çıkıyorum biraz.
I'm going upstairs for a second.
Yukarıya çıkalım.
We'll go upstairs.
Bahçeye çıkardı Buddy havladığında ve sincapları kovaladığında, tam çitin yanında dururdu o da sincapları arıyormuş gibi yukarıya bakardı.
She would go out in the backyard when Buddy was barking and chasing the squirrel, and she'd stand right next to the fence and look up like she's trying to find the squirrel, too.
Ve yeterince yükseğe kaldırabilirdim ki o küçük patilerini çitin kenarına koyabilsin, ve bu şekilde kendini yukarıya çekebilsin... Tanrı inandırsın...
And I can pick him up just high enough that he could take his little paws on the edge of the fence, and he'd pull himself up like this... honest to God...
ve bu şekilde çitten aşağıya yukarıya bakıp sincapları arardı.
and he could look up and down the fence like this, looking for the squirrel.
Lütfen bunu yukarıya götürüp açılmamış hediyelerin yanına koyar mısın?
Would you please take this upstairs and put it with the rest of the unopened gifts?
daha yukarıya ki gökyüzüne ulaşabileyim bir gün " diye diledim bir kere daha
70 ) } Takaku takaku kono te wo nobashite I reach out my arms 70 ) } Kitto kitto tte mou ichido negau kara surely... " I'll wish for it once again
Önce yukarıya çıkmalıyız.
Okay, first we got to get upstairs.
Genişlet, ama yukarıya doğru.
Make it go wider... up!
Yakın gelecekteki üvey baban torpil yapacak ve o koca kıçını yukarıya çıkarmana yardım edecek.
Your future stepfather is gonna pull some strings and push your big ass up the corporate ladder.
Yukarıya yakınmandan bahsediyorum.
I'm talking'bout kickin'it upstairs to a different department.
Yukarıya bakıyor.
He's looking up.
Buradan daha yukarıya çıkamazsın!
You can't get any higher from here!
Her gece, güneş battıktan sonra, arkanıza yaslanıp, yukarıya bakarsanız, başınızın üzerinde oynayan destansı oyuna şahit olabilirsiniz.
Each night, after the sun sets, sit back, look up and you can witness an epic drama playing above our heads.
Merdiveni hemen yukarıya çıkarın.
Get a ladder up there now.
Ayağını yukarıya at.
Get your feet up.
- Üç yukarıya çık.
Up three.
Yukarıya çıkabiliyorsan, aşağıda kendin inebilirsin.
If you can climb up, you can do it by yourself.
Hey, seksi onlar "Muskrat Love" şarkısına başlamadan önce tekrar yukarıya sızmak ister misin?
Hey, sexy, you want to sneak upstairs again before they start singing "Muskrat Love"?
daha yukarıya ki gökyüzüne ulaşabileyim bir gün " diye diledim bir kere daha yakında sizi tanıştırırım.
I'll introduce you for real soon.
Gitmeden önce bir yukarıya çıkmalıyız.
We have to go upstairs first before we leave.
Ve hemen yukarıya eğer dikkatli bakacak olursanız- - herkes kamerasını hazırlasın, bunu görmek isteyeceksiniz...
And up ahead if you look really closely- - Everybody get your cameras, You're gonna want to see this...
Oraya oraya oraya çok yukarıya gökyüzünün örümcek ağlarını süpürmek için.
Up there, up there, sweep so far away the cobwebs of Paradise
Bende hemen merdivenlerden yukarıya koştum o anda o da aniden tam önümde belirdi sonra da aniden kayboldu.
So, I raced up the stairs, and he purposely appeared in front of me... and disappeared after that.
En aşağıdan en yukarıya, herkesi öldürdü.
He killed everyone from top to bottom.
Dikey bir yapıda 70x30 kuraldır. Peki o kutu yukarıya çıkarsa?
In a vertical structure, 70l30 says whatever's under that box goes up.
- Seni yukarıya taşırım.
No. I can carry you up the ladder.
Biraz dinlenmek istersen yukarıya çıkıp uyuyabilirsin.
If you want to take a little rest, you're welcome to do that upstairs.
Asın onu yukarıya.
String him up.
Ben de yukarıya bakacağım.
I'm going to go upstairs.
Aşağıdan yukarıya bakıp... seni düşünen biri?
Somebody down there looking up... thinking about you?
Demin yukarıdayken, kendi kendime... "Aşağıya inip..."
No, I was upstairs and I thought to myself, "I need to come downstairs and..."
200 ) \ blur3.5 } Bir kere daha gücümü topladım 200 ) } Bir kere daha gücümü topladım 200 ) \ blur3.5 } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum 200 ) } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum
1060 ) } The tolling of the faraway bells sounded a little lonely to me 60 ) } Mou ichido tsuyoku kondo wa takaku kake nuketa all the way up
200 ) } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum 200 ) \ blur3.5 } Değişmeyen gerçeklikle birlikte
70 ) } Tada kurikaesu genjitsu mo 1040 ) } Neither this reality that just keeps repeating itself
Öyleyse yukarıya mı gideceğiz, yoksa diğerlerini mi bekleyeceğiz?
I'm surprised he didn't hump up your leg. So, are we going to go up there, or are we waiting for others?
Yaptığım ölçümlere göre, bu yapıya ulaşan anti madde titreşimlerinin kaynağının izini aşağı yukarı sürebilirim.
According to my measurements, I can approximately trace the source of the antimatter pulse to this structure.
Ölü ya da Yukarı Doğu Yakası, aynı şey.
Dead, Upper East Side, same thing.
Yukarı Doğu Yakası, Fitzgerald ya da Thackeray'den bir şey gibiydi. Yetişkin gibi davranan gençler, genç gibi davranan yetişkinler, saklanan sırlar, yayılan dedikodular, aşırı gösterişli zenginliğin takılarıyla birlikte geliyordu.
The Upper East Side was like something from Fitzgerald or Thackeray... teenagers acting like adults, adults acting like teenagers, guarding secrets, spreading gossip, all with the trappings of truly opulent wealth.
Nona'ya bir konuda yardım etmem gerekiyor ama birkaç dakika sonra yukarıda görüşürüz tamam mı?
So I have to go and help Nona with... something, but, uh, I'm gonna see you upstairs - in a few minutes, okay?
İşler benim için nasıl başlayıp son bulacak daha yukarıya ki gökyüzüne ulaşabileyim
70 ) } Takaku takaku kono te wo nobashite
Şu merdivenlerden yukarıya çık ve... baba? Kirito-kun...
Kirito-kun...
Sugu... daha yukarıya ki gökyüzüne ulaşabileyim bir gün " diye diledim bir kere daha
Sugu...
Yukarıdan aşağıya sorusunun verdiği rakam ise sekiz.
The down clue gives the number eight.
Yukarıdan aşağıya son soru : Kaç kovboy kız?
Last down, how many cowgirls?
Harry sana söylemişti ya, yukarı bakmaya gitti.
Harry told you he was going to take a look at it.
Yukarı çıkarız, onu alırız, aşağıya indiriyoruz... -... ve onları düz zemine çekiyoruz. - Düz zemine çekiyoruz.
We get up there, we get him, get him down the hill, and then we can take'em on flat ground.
O ayrılırken, kız kuleden yukarı tırmanmış,... ve doğu penceresinin yanında durmuş,... Avrupa'ya doğru dönmüş, elbette,... ona sonsuz aşkını vaad ettiği yerde,... o savaştan sağ sağlim dönene kadar her gün,
Upon his departure, she ascended the steps of this very tower and stood in the east window, facing Europe, of course, yeah, where she silently pledged her eternal love to him, vowing that she would rise into the tower

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]