Çocuk gibi davranıyorsun translate English
203 parallel translation
Çocuk gibi davranıyorsun.
You're acting like a child.
Sara'nın eve gelişinden dolayı 6 yaşında çocuk gibi davranıyorsun.
Acting like a 6-year-old over Sara's homecoming.
Şimdi çocuk gibi davranıyorsun işte.
Now you're six years old.
Çocuk gibi davranıyorsun, benden de öyle muamele göreceksin.
Gonna act like a child, I'll have to treat you like one.
Çocuk gibi davranıyorsun!
One would say a kid!
Çocuk gibi davranıyorsun.
Now you're being very childish.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You're behaving like a little boy.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You look like a little boy.
Bolland, çocuk gibi davranıyorsun.
Bolland, you're behaving like a sucking crybaby.
- Bize çocuk gibi davranıyorsun.
- You're treating us like children.
Charlotte, çocuk gibi davranıyorsun.
Charlotte, you're behaving like a child.
Çocuk gibi davranıyorsun.
A grown man acting like a little kid.
Nasıl böyle çocuk gibi davranıyorsun?
How can you be such an overgrown child?
- Çocuk gibi davranıyorsun.
Oh! Oh, don't be such a baby.
Sen de çocuk gibi davranıyorsun.
Now you're behaving like a child.
- Çocuk gibi davranıyorsun.
- You are behaving like a child.
- Yaşlı bakir bir çocuk gibi davranıyorsun.
- You act like a little ol'virgin boy.
Bana çocuk gibi davranıyorsun.
Daddy, you make me feel like a child.
Çocuk gibi davranıyorsun.
I'm tired...
- Çocuk gibi davranıyorsun.
- You are a minority.
Frank, bir çocuk gibi davranıyorsun.
Frank, you're behaving like a goddamn child.
Pazartesi günü 18 yaşında bir kadın olacaksın, ama hâlâ bir çocuk gibi davranıyorsun.
On Monday you'll be 18, a woman, yet you act like a kid.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You behave like a child.
Tanrı aşkına, 2 yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun.
You act like a 2-year-old child, for chrissake.
Beş yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun.
You're acting like a five-year-old kid.
Sen inatçı, bancil ve akılsız bir çocuk gibi davranıyorsun.
You're stubborn and foolish as a selfish child.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You're behaving like a child.
Çocuk gibi davranıyorsun.
Youre behaving like a child.
Baksana şu haline, aynı çocuk gibi davranıyorsun.
Look at you, you're acting like a kid.
Seni çölden aldığımdan beri şımarık bir çocuk gibi davranıyorsun!
I've been treating you like a spoiled kid... Ever since I picked you up in the desert.
- Ama çocuk gibi davranıyorsun.
- But you are acting like one.
Aksi bir çocuk gibi davranıyorsun.
You're behaving like a petulant child.
- Vito, hep aynı şeyi yapıyorsun. Ona çocuk gibi davranıyorsun.
- Vito, you're doing what you always do you're treating him like a kid.
Çocuk gibi davranıyorsun.
Youre acting like a child.
Kocaman bir çocuk gibi davranıyorsun.
- You're behaving like a big kid.
- Çocuk gibi davranıyorsun.
- You're behaving like children.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You're acting like a little kid.
Melekler kenti bizi bekliyor ama sen... 1200 yaşında, çocuk gibi davranıyorsun.
The city of angels is ours for the taking. But you... 1200 years old, you behave like a child.
- Niye çocuk gibi davranıyorsun?
- Why are you acting childish?
- Çocuk gibi davranıyorsun. - Neden olmasın?
Richard, you're behaving like a baby.
Genetik, yeryüzündeki en müthiş güç. Babasının silahını bulmuş bir çocuk gibi davranıyorsun.
Genetic power's the most awesome force the planet's ever seen but you wield it like a kid that's found his dad's gun.
Çünkü aptal bir çocuk gibi davranıyorsun, işte bu yüzden olmaz.
'Cause you be actin'like a stupid little kid, that's why not.
Guy, çocuk gibi davranıyorsun.
Guy, you are acting like a child.
Miles, çocuk gibi davranıyorsun.
Miles, you're behaving like a child.
Niles, çocuk gibi davranıyorsun. Çık şuradan!
Niles, you're acting like a child.
Küçük bir çocuk gibi davranıyorsun.
You're behaving like a little kid.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You're being remarkably immature.
- Yapma çocuk gibi davranıyorsun.
- Hey, come on! Don't be a fuckin'baby.
Çocuk gibi davranıyorsun.
You're acting like a kid.
- Bir ejder gibi davranıyorsun. - Aptal çocuk!
Tom Boy, you really talk like a leader!
Üç yaşında bir çocuk gibi uzlaşmaz davranıyorsun.
You're completely unwilling to compromise. You're like a three-year-old.
çocuk gibi 16
çocuk gibisin 19
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuk gibisin 19
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar nerede 87
çocuklar iyi mi 22
çocuklarım var 24
çocuklarla evde 16
çocuk yok 22
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar nerede 87
çocuklar iyi mi 22
çocuklarım var 24
çocuklarla evde 16
çocuk yok 22
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47
çocukluğumdan beri 50
çocuk mu 81
çocuk nasıl 28
çocuk öldü 16
çocuk nerede 60
çocuk oyuncağı 170
çocukken bile 17
çocuklaşma 28
çocuklar mı 47
çocukluğumdan beri 50
çocuk mu 81
çocuk nasıl 28
çocuk öldü 16
çocuk nerede 60
çocuk oyuncağı 170
çocukken bile 17
çocuklaşma 28