English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ç ] / Çocuk gibi

Çocuk gibi translate English

5,317 parallel translation
Ama Silas da, çoğu çocuk gibi, bütün oyunların biteceğini unutmuş görünüyordu.
But like most children, Silas seems to forget all games must end.
Hayatımda ilk defa kendimi yetişkin taklidi yapan bir çocuk gibi düşünmeyi bıraktım.
For the first time in my life, I stopped thinking of myself as a child imitating an adult.
Harry'e yalan söyledin. Onu kandırdın ve çocuk gibi tedavi ettin.
You fooled him and you treated him like a child.
Mahkemede durmus, kayip bir çocuk gibi agliyordu.
He stood in court and wept like a lost child.
Sekiz yaşındaki çocuk gibi davranıyorsun.
You're acting like an eight-year-old.
Suratını asan bir çocuk gibi tavır takınıyorsun.
Your demeanor is that of a pouty child.
Bak, sana inanıyorum ama bir istismar veya alkoliklik kaydı olmadan onların gözünde annesinin yeni sevgilisinden hoşlanmamış bir çift çocuk gibi olacaksınız.
Look, I believe you. But without a record of abuse or alcoholism... you're just gonna sound like a couple of kids... that don't like their moms new boyfriend.
Çocuk gibi sızıp kaldılar.
They sneak over as kids.
- Çocuk gibi.
He's like a child.
Uslu bir çocuk gibi yemeğini yiyeceksin...
You'll eat your meal like a good boy...
- Çocuk gibi görüneceksin orada. - Çabucak tekrar edelim. Tanıştığımızda, tokalaşırken, diğer elinizle de dirseğine dokunun.
- When we meet this guy when you shake his hand, use your other hand and touch his elbow.
Ne zaman telefonda onunla konuşsam kendimi bir çocuk gibi hissediyorum.
You know? Every time I get on the phone with him, it's like... I feel like a boy.
Çocuk gibi gülmüştüm. Annemin mücevher kutusunun etrafında fırıl fırıl döndüm.
I laughed like a child... and twirled around in my mother's jewelry box.
Kendinizi, çocuk gibi hissedeceksiniz.
You've all turned into children.
İnsanların beni çocuk gibi ve işe yaramaz olduğumu zannetmeleri hoşuma gider.
I like it when people think I am childish and frivolous.
Polis raporundaki çocuk gibi mi?
Like that kid in the police report?
Farkettim de evlenmeden önce hayatımın tiyatrodaki bir çocuk gibi olduğunu hayal ederdim.
Well, I realized that... before getting married, I was contemplating my coming life like a child... in a theater.
Yatılı misafirlikteki 14'ünde bir çocuk gibi dans etmek istemedin mi hiç?
Haven't you ever wanted to dance like a 14-year-old at a sleepover?
10 yıl sonra bile çocuk gibi kavga etmek istiyorsun.
After 10 years, you wanna just pick up some locker room fight.
Her şeyi baltaladın tıpkı bir çocuk gibi.
You sabotage everything. Seriously, you're like a child.
yada akıbeti bu çocuk gibi olacaktır.
Otherwise, you'll end up like him
Dâhice bir kitabı, çocuk gibi bir uyarlamaya çevirdin.
You destroy a genius book with that infantile adaptation.
Ben de bir zamanlar öyleydim tıpkı Tao ve Han ve Lam gibi ve binlerce diğer çocuk gibi.
That's what I was once, just like Tao and Han and Lam and thousands of other kids.
Tıpkı bunun gibi, ama bu yeniden yapılacak ve çocuklar gelip ziyaret edecek. Temel ilaçlar için, eğitim için ve tekrar çocuk gibi davranılması için.
Just like this one here, except this one is going to be rebuilt so that you can come and visit for basic hygiene, for medicine, for school, and to be treated like a kid again.
Onun gibi yakışıklı bir çocuk, hem de her gün dışarıda.
Good looking boy like him, out in the world every day.
Melek gibi çocuk.
Forget it. He's an angel.
Yakında, aslında çoktan, Japonica Fenway gibi çocukların çocuk yetiştirme harcamaları California'da standart olmaya başlamıştı.
Soon, in fact, becoming a standard California child-rearing resource... for kids like that old Japonica Fenway.
Bu çocuk ayakları sanki yere değmiyor gibi koşuyor.
This kid Zamperini runs like his feet never touch the ground.
Senin'çocuk şarkın'illegal hapse karşı protesto ve Queen Mary *'nin 3 protestana yaptığı işgence gibi.
Your "children's song" is a protest against the illegal imprisonment - - Torture and henretning three Protestants in the 1500s by Queen Mary.
Şarkıların bebekler için gibi. Hepsi çocuk şarkısı.
Your songs are... are baby songs, they are songs for children.
Bunun gibi ama gerçek altından ve çocuk şeklinde olanı.
Uh, like this, but made of real gold, and like a child.
Bir çocuk korkunç bir kaza gibi bir şey sonucu kötü şekilde öldüğünde cesedini kana bulayıp kemiklerine kadar yakıp bütün vücudunu altınla kaplarlarmış.
When a kid died violently, in some horrific accident or whatever... what they would do, they would take the body, cover it in blood, dry burn the bones, and encase the damn thing in gold.
6 kez boşan, 8 çocuk yap... sana gün gibi aşikâr olan bir şey söyleyeyim.
6 divorces and 8 kids later, I'll tell you one thing as sure as the day you die.
Koç Penn'in tepkisinden de çıkarabileceğiniz gibi hepimizin iyi olduğu konusunda uzlaştığımızı düşündüğüm çocuk için kendimizi riske attım.
As you can infer from Coach Peon's reaction, I just put all our asses on the line for a kid I think we all agree is pretty good.
Benim gibi yetenekli bir kurbağa için çocuk oyuncağı.
This is child's play for frog of my talent.
Çünkü dün gece yemekteki çocuk hiç biliyor gibi durmuyordu da.
'Cause the kid at dinner last night didn't really seem to know.
Çünkü, bir yangın gibi, O çocuk, İçimde yanıyor.
Because, as a fire, It is burning inside me, boy.
Çocuk, bu bazen insanların yanaşmasını sağlıyor hani umursamıyormuşsun gibi rast gelmekten ziyade.
You know, kid, sometimes it helps to let people in instead of coming across like you don't care.
Açıkça görüldüğü gibi, gelecekleri için en ciddi tehditlerden biri olan Amerika'daki çocuk obezitesini ele almaya nihayet karar verdik.
And clearly we're determined to finally take on one of the most serious threats to their future, and that's the epidemic of childhood obesity in America today.
Çocuk yaşta obez olmak televizyonda gördüğünüz gibi değil. Onlar basitmiş gibi gösteriyorlar.
I want people to know that childhood obesity isn't as simple as TV and the press make it seem.
Ebert gözümüzde itibar kazanmıştı çünkü karşımızda bir çocuk yetişkinler gibi inisiyatif kullanmış ve önemli bir haberin değerlendirmesini yapmıştı.
Ebert became famous to us for that, because, you know, here was a kid taking control of an adult situation and making a news judgment, an important one.
Çocuk servisleri de eskisi gibi değil.
Child services aren't what they used to be.
Bir dönüp bakınca, sanırım şu sekizinci sınıftaki sevgilisi Hannah Cartwright'ın ona bunu vermesi, sonra ertesi gün "Mutlu Günler" den bir çocuk için için onu terk etmesi inanıIması zor gibi duruyor.
Looking back on it, I guess it does seem a little farfetched that Hannah Cartwright, his eighth-grade girlfriend gave him this, and then left him the next day for the kid from "Happy Days."
İstediğin gibi yasla, seni aptal çocuk.
And bury it you shall, you silly boy.
Yani, eğer o bizi bir avuç aptal gibi göstermeseydi, bu iki çocuk, dışarıda kulüplerimize dadanıyor olmazlardı.
I mean, if he didn't make us look like a bunch of fucking idiots, those two kids wouldn't be out there knocking over our clubs.
Doktor Drew falan gibi tipler yoktu tabii de American Pie'da oynayan çocuk oradaydı. - Hadi ya?
It wasn't all Dr. Drew or anything, but that dude from American Pie was there.
# Veya Jonas Salk'ın aşısından sonra çocuk felci virüsü gibi #
♪ Or the polio virus after Jonas Salk ♪
O aynı Kim gibi utangaç, yalnız bir çocuk olmuştu.
She'd been a shy, lonely child, just like Kim was.
Çünkü kızımın kalbini senin gibi bir çocuk çalıyor.
Because a boy like you is going to steal my daughter away.
Bazen insanlar çocuk yapmayı, bir cevap olarak görüyorlar. Kendi hikâyelerini değiştirmenin yolu gibi.
You see, sometimes people... mistake a child as an answer for something, you know, like a way to change their story.
Çocuk menüsü ikram edip çocuklar gibi eğlendirdiğiniz için teşekkürler.
And thank you for such a happy meal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]