Çok güzel bir akşamdı translate English
49 parallel translation
Çok güzel bir akşamdı.
It was a wonderful evening.
Çok güzel bir akşamdı ve oldukça keyif aldım.
It was a very nice evening, and I enjoyed myself.
Çok güzel bir akşamdı, değil mi?
This has been a wonderful evening, hasn't it?
Çok güzel bir akşamdı, değil mi?
It's been a wonderful evening, hasn't it?
- Çok güzel bir akşamdı.
- It's been a wonderful evening.
Çok güzel bir akşamdı Alan.
It was a lovely evening, Alan.
Çok güzel bir akşamdı.
It has been most pleasant.
Çok güzel bir akşamdı.
It has been a wonderful evening.
çok güzel bir akşamdı.
It's been a great occasion.
- Çok güzel bir akşamdı.
- It's been a beautiful evening.
Çok güzel bir akşamdı, gerçekten çok eğlendik.
Well it's been a delightful evening and we've thoroughly enjoyed it.
- Çok güzel bir akşamdı.
- That was a wonderful evening.
Çok güzel bir akşamdı, hemen bitsin istemiyorum.
I hate to see a pleasant evening end.
Çok güzel bir akşamdı. Bize de bekleriz. Victor!
I thought it was a very pleasant evening.
Çok güzel bir akşamdı.
It was a great time.
Çok güzel bir akşamdı.
I enjoyed the evening.
ÇOk güzel bir akşamdı, Bay Hartmann.
It's been a pleasant evening, Herr Hartmann.
Çok güzel bir akşamdı.
I had a great evening tonight.
- Teşekkürler. Tanrım. Çok güzel bir akşamdı.
- Oh, gosh, I tell you, this has just been the best evening.
Çok güzel bir akşamdı. Kalmak istemediğine emin misin?
- It's about the Parmesan cheese.
Ama yine de çok güzel bir akşamdı.
Although a delightful evening. [Laughing] That was funny.
- Çok güzel bir akşamdı.
- I had a great time.
Çok güzel bir akşamdı.
That was a wonderful evening.
- Bay Poirot. - Çok güzel bir akşamdı.
An evening that was most delightful.
Çok güzel bir akşamdı Emily.
This evening has been so wonderful, Emily.
Çok güzel bir akşamdı.
It was a really good time.
- Evet, çok güzel bir akşamdı, teşekkürler.
- It was great. Thank you so much, you guys.
Çok güzel bir akşamdı.
That was a lovely evening.
- Bana eşlik ettiğin için sağol, ve... çok güzel bir akşamdı.
- Thank you for walking me home, and... it was a lovely evening.
Yani, çok güzel bir akşamdı, çok güzel bir yemekti.
This has been a great evening, great dinner.
Çok güzel bir akşamdı.
It was delicious.
O dengesizin beni yumruklaması dışında, çok güzel bir akşamdı.
Aside from that retard trying to pυnch me, it was a pretty good evening.
Çok güzel bir akşamdı... Bekle, bekle.
It was a good play... wait, wait.
Çok güzel bir akşamdı.
A very pleasant evening.
- Çok güzel bir akşamdı.
- It's been a lovely evening, everybody.
Çok güzel bir akşamdı.
It was a damn fine evening.
Benim için çok güzel bir akşamdı sonuçta.
My treat. I mean, it was a stunning evening before.
Şu an söyleyecek hiçbir şeyim yok. Şunun haricinde çok güzel bir akşamdı gerçekten.
I got nothing to say right now... except... it was a lovely evening.
Teşekkürler, çok güzel bir akşamdı ve annen de çok eğlenceli biri.
Well, thank you, that was a lovely evening, And your mom's a lot of fun too.
Bunu saymazsak çok güzel bir akşamdı, değil mi?
This aside, it was a pretty good evening, wasn't it?
Çok güzel bir akşamdı, ta ki her şey olana dek. - Öyle.
It was a lovely evening, apart from well... everything that happened.
Çok güzel bir akşamdı.
I had a lovely evening.
Çünkü çok güzel bir akşamdı.
Because it was a beautiful evening.
Çok güzel bir akşamdı, teşekkür ederim.
It was a really lovely night. Thanks.
- Hayır, çok güzel bir akşamdı.
No, it was delightful.
Bay Johnson, çok güzel bir akşamdı.
Mr. Johnson, this has been such a lovely evening.
- Çok güzel bir akşamdı.
- Really beautiful evening.
Çok güzel bir akşamdı.
It was a lovely evening.
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44