Çok güzel bir gece translate English
223 parallel translation
Çok güzel bir gece.
And a lovely night.
Çok güzel bir gece efendim.
Wonderful nights we're having, sir.
- Çok güzel bir gece geçireceğim.
- I'm gonna have a lovely evening out.
Çok güzel bir gece.
It's a beautiful night.
Çok güzel bir gece, değil mi?
Isn't this a beautiful night?
Çok güzel bir gece.
It is a lovely night.
Çok güzel bir gece geçirdim.
I had a very good night
- Sabahleyin buraya gelen bir erkek..... ya çok güzel bir gece geçirmiştir ya da çok kötü.
- Never. - When a man sweats in the morning it's either because he's had a very good night, or a very bad night.
Çok güzel bir gece.
Beautiful night.
Çok güzel bir gece, değil mi?
A lovely evening, isn't it?
- Çok güzel bir gece, değil mi?
- It's a great night, isn't it?
Çok güzel bir gece.
- No! Its such a nice night.
Hanımefendi, bu aralar oğlunuzla buluşmaktan büyük keyif aldım birlikte çok güzel bir gece geçirdik.
Madame, I recently had the pleasure of meeting your son, and we had a very nice evening.
Çok güzel bir gece değil mi?
Isn't it a beautiful night? .
Çok güzel bir gece, Marcello.
What a beautiful night, Marcello!
Güzel bir gece için, çok güzel bir gece!
Evidemment, j'ai une crise de nerfs.
Çok güzel bir gece.
It's such a pretty night.
Bu gece randevular için çok güzel bir gece.
It's a good night for it.
Çok güzel bir gece.
It's such a lovely evening.
- Çok güzel bir gece, komiser!
- It's a beautiful night, commissary!
- Çok güzel bir gece.
- It is a beautiful night.
Tatlım, o gece çok güzel bir gece geçirdik öyle değil mi?
Why, yes we do. Tell us about the 1960s.
sana çok güzel bir gece çantası alabiliriz tabi eğer
Let's see. Uh... It was November 17th, 4 : 40 p.m.
Çok güzel bir gece değil mi?
Isn't it a beautiful night?
Marcie, dün gece üzerindeki çok güzel bir gecelikti.
You know, Marcie, that was really a wild nightgown you had on last night.
Çok güzel bir gece.
It's a beautiful evening.
Çok güzel bir gece.
It's a hell of a night outside.
Çok güzel bir gece olacak.
We'll have a nice evening.
Çok güzel bir gece geçirdim, Agnes söylemek gerekirse.
I must say, I've had a lovely evening, Agnes.
Çok güzel bir gece, değil mi?
Beautiful night, isn't it?
Bu adalarda çok güzel bir gece ve biz Troutlar sizlere özel spesiyalimizi hazırladık : Karides Trout.
Well, it's chow time here on the islands and we Trouts have prepared our traditional feast, shrimp trout.
Birinci sebebi : Bu gece her şeyi gören çok güzel bir kat görevlisi var.
One reason : there's a perfectly charming floor clerk outside who sees everything.
Bu gece Jim gibi büyük bir adamla birlikteydin. Muhtemelen sana dışarısı hakkında akla çok güzel gelen bir sürü saçmalıktan bahsetti.
You got a big load of Jim tonight, probably did you a lot of good outside of these silly notions.
Ama bu gece gezmek için çok güzel bir hava var.
But it was such a lovely night for a drive.
Elbette bu iyi bir şey. Bu gece çok güzel görünüyordu.
That is well, it was wonderful.
Güzel bir akşam yemeği için henüz çok erken ama beni yoğun bir gece bekliyor.
It's far too early for civilized dining but I have a busy evening.
Dün gece dünyam başıma yıkıldı her şeyden çok sevdiğim kadının o güzel ismini lakayt bir gencin ağzından duyunca birden yaşlandığımı hissettim.
Last night my life was shattered when I heard the one I loved more than anything - when I heard her name dragged through the mud by a reckless young man - one suddenly feels old.
İçimde, bu gece çok güzel olacakmış gibi bir his var.
I have a hunch this may turn out to be a big night.
Tatlım, bu gece çok güzel bir var.
Honey, there's a good movie on tonight.
Bu çok ama çok uzun bir zaman sonra geçirdiğim en güzel gece oldu.
This is the nicest evening I've had in a long, long time.
Bu gece büyükanneni aradığımızda çok heyecanlandı. Onunla kalacağını duyunca çok sevindi. Senin için bir sürü güzel şey planlamış.
When we called Grandma tonight... she got really excited that you're comin'to stay with her... and she's planning'all these neat things for you guys to do.
Onu bir gece kulübünde bıraktım. Çok güzel, genç bir Japon bayanla birlikte.
I left him in a nightclub... with a very pretty Japanese girl.
"Bu gece" "Bu gece" "Çok güzel bir gece olacak kardeşim"
Tonight tonight's the night it's gonna be a good night, bro and everything's gonna happen, bro and you take her in your arms and you plant a good one on her... ho tonight's the night
Çok güzel bir gece, değil mi?
- It is a lovely night, isn't it?
Çok güzel bir gece var.
It's a beautiful night.
- Güzel bir şapka. - Dün gece de çok güzel dövüştün.
It's a fine hat, Mr. Donnelly, and a fine fight last night as well.
Gün çok güzel başladı. Gece iyi bir uyku çektim. İyi sıçtım.
The day began so good. I had a good night " s sleep. I had a good b.m.
Güzel, çünkü bu gece çok ateşli bir randevum var.
Good,'cause I got a hot date tonight.
Böyle şeyler başıma çok gelmese de bir gece ünlü biriyle akşam yemeği yemiştim hayatımda geçirdiğim en güzel geceydi.
Well, not much happens to me... but I once had dinner with a movie star... and it was the most wonderful night of my life.
Jerry, dün gece çok güzel bir horoz dövüşünü kaçırdın.
Jerry, you missed a hell of a cockfight last night.
Betsy çok güzel bir gece.
You're Greg.
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44