Çok güzel kokuyor translate English
436 parallel translation
Çok güzel kokuyor, değil mi?
It smells good, doesn't it?
Şu orkideler çok güzel kokuyor.
That pot of orchids smells really sweet.
Saçların çok güzel kokuyor.
Your hair smells lovely.
Kesinlikle çok güzel kokuyor.
It sure smells good.
Çok güzel kokuyor.
It smells good.
Çok güzel kokuyor.
Smells awfully good.
Çok güzel kokuyor.
It smells very sweet.
Çok güzel kokuyor.
It smells mighty good.
Çok güzel kokuyor. Ne var? Tavuk!
Hey, that smells good, what's inside?
Çok güzel kokuyor.
They smell pretty good.
Ping-Cho, çok güzel kokuyor!
Ping-Cho, this smells very, very good! What is it? Bean-sprout soup, my lord.
Ahh.. Çok güzel kokuyor.
Ahh.. that smells so delicioso.
- Çok güzel kokuyor, açlıktan ölüyorum.
- It smells delicious. I am starved.
Ne pişiriyorlarsa, çok güzel kokuyor.
Whatever they're cooking, it sure smells good!
Çok güzel kokuyor.
That smells good.
Çok güzel kokuyor!
It smells good!
Çok güzel kokuyor, Bay Christie.
It smells a bit funny, Mr. Christie.
Çok güzel kokuyor.
It smells great.
Çok güzel kokuyor.
It smells so lovely.
Bu sebze sofrası çok güzel kokuyor
This vegetarian banquet smells so good
Şarap çok güzel kokuyor
That wine sure smells very good
Çok güzel kokuyor.
This smells lovely.
Çok güzel kokuyor ama tadı bir felaket.
It may smell good, but it tastes like hell.
Saçların çok güzel kokuyor.
Your hair smells nice.
Çok güzel kokuyor, bayıldım!
It smells so good, I love it
Çok güzel kokuyor.
That smells nice.
Çok güzel kokuyor
It smells good.
Çok güzel kokuyor!
Smells very nice! [Laugh]
Yemekler çok güzel kokuyor.
Something smells great.
Çok güzel kokuyor.
That smells so good!
Çok güzel kokuyor.
It smells so good!
Çok güzel kokuyor.
She smells good!
kahve gerçekten çok güzel kokuyor.
That coffee really smells good.
- Çok güzel kokuyor.
- They smell good.
Çok güzel kokuyor, değil mi?
That smells good, doesn't it?
Çok güzel kokuyor babalık.
Smells good, pop.
Bu şeyler çok güzel kokuyor.
Whatever it is, it smells nice.
Kadınlar kendilerini senin kollarına atıyorlar ve hepside çok güzel kokuyor... hepside gerçekten kendilerine çok dikkat ediyor.
Women are throwing themselves at you and they smell so good. They really take care of themselves.
Çok güzel kokuyor...
Magnificent.
Nefesin çok güzel kokuyor.
Your breath smells great.
Brenda, beynin çok güzel kokuyor.
Brenda, your brains smell so good.
Çok güzel kokuyor.
Mmm. Smells good.
Eve her geri uçuşumda çok daha güzel kokuyor geliyor bana.
Every time I make a trip back, she smells better and better.
İşte siz, kalyonların papazı, ve kalyonlarınızdaki köleler çok kötü kokuyor, güzel kokunun değerini anlayacaksınız.
Here you are, chaplain to the galleys, and your galley slaves stink so much, you will appreciate the sweet smell.
Nasıl da güzel kokuyor çok güzel!
The smell!
Çok da güzel kokuyor.
Real good smell.
- Aynı onun gibi kokuyor. Vay be! Las Vegas'ta çok güzel kızlar varmış!
God they got pretty girls in Las Vegas!
Oh, her şey çok daha güzel kokuyor artık.
Oh, everything smells so much better now.
annem çok hoş kokuyor, ve sıcacık. O kadar güzel ki...
It's so good...
Güzel kokuyor. "Güzelmiş" veya "çok hoş" dersin.
She smells nice! You say : "Mmm, nice", or "Mmm, lovely" and not : " Pooh, horrible'.
Bu çok güzel kokuyor.
Don't be shy.
çok güzel kokuyorsun 34
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43