Çok güzel bir kadındı translate English
113 parallel translation
Ama bir görsen çok güzel bir kadındı.
But you know, she was a really pretty woman.
Çok güzel bir kadındı uzun boylu, esmer, zarif giyimli.
She was a very beautiful woman- - tall, dark, exquisitely dressed.
Çok güzel bir kadındı, değil mi?
Pretty as a dame, wasn't she?
Annem çok güzel bir kadındı.
My mother was a beautiful woman. Lot.
Ve maktul, Bayan Bencker, çok genç ve çok güzel bir kadındı.
And the victim, Mrs. Bencker,... was young, very young, and lovely, very lovely.
Çok güzel bir kadındı.
She was very beautiful.
Kardeşiniz çok güzel bir kadındı.
Beautiful woman your sister.
Çok güzel bir kadındı, benim annem.
She was a very nice lady, my mother.
Çok güzel bir kadındı.
Beautiful.
Çok güzel bir kadındı.
She was very pretty.
Annen çok güzel bir kadındı.
Your mother was a beautiful woman.
O, çok güzel bir kadındı.
She was a very beautiful woman.
Elvira, ameliyatından sonraki ilk yıl... çok güzel bir kadındı.
Elvira was a very beautiful woman after she had her operation.
Çok güzel bir kadındı. Siyah elbisesiyle her zaman solgun..... ve kendinden emin. Tıpkı bir dizi inci tanesi gibiydi.
She was very beautiful, very pale and cool in her black dress with never anything more than a single strand of pearls.
- Evet ve anlatılanlara göre çok güzel bir kadındı.
- Yes, and a most beautiful woman by all accounts.
Çok güzel bir kadındı.
And she was quite something.
Çocuklar gelmeden önce, karım çok güzel bir kadındı.
My wife was a beautiful woman before the children came.
Çok güzel bir kadındı. Sağlam bir vücudu, güzel bir suratı vardı. Saçını topuz falan yapmış, küpe takmış.
Very attractive-looking woman, well-built, lovely face, hair put up in a bun, sprayed heavily.
Çok güzel bir kadındı.
She looked so pretty.
Peki ya sana çok güzel bir kadındı dersem?
And what if I told you it was a very beautiful woman?
Bayan Chantry çok güzel bir kadındı.
You. Chantry she was a very beautiful woman.
.. ama o çok güzel bir kadındı..
.. but she was the most beautiful woman..
Çok güzel bir kadındı sadece bir refleksti.
She was so beautiful it was a pure reflex.
Çok güzel bir kadındı.
She was so very beautiful.
Çok güzel bir kadındı.
What a beautiful woman.
Annen, çok güzel bir kadındı.
Beautiful piece of a woman, your ma.
Paulina Lorca çok güzel bir kadındı.
"Paulina Lorca was a very beautiful woman."
Annem çok güzel bir kadındı.
My mother was a beautiful woman.
Büyükannem çok güzel bir kadındı.
Your grandmother was a very beautiful woman.
Çok güzel bir kadındı.
Beautiful lady.
Hey, sana söyleyeyim, Gloria Tribbiani gençliğinde çok güzel bir kadındı.
I'II have you know, gloria T ribbiani was a handsome woman in her day.
Evlendiğimizde çok güzel bir kadındı, Robbie.
She was so beautiful when I married her, Robbie.
Çok güzel bir kadındı.
She was so beautiful.
Biliyor musunuz, 15 yıl önce çok güzel bir kadındı?
You believe that 15 years ago she was a piece of ass?
Güzel, çok güzel bir kadındı Johnny.
And she was good, very good, Johnny.
Annem, çok güzel bir kadındır.
My mother is a beautiful woman.
O çok güzel bir kadındı.
She's is a very beautiful woman.
İIk eşim Marita, Katie'nin annesi çok güzel bir kadındı.
My first wife, Marita, Katie's mother she was a beautiful woman.
Beyaz elbiseler içinde çok güzel bir kadındı.
was a beautiful bride wearing a beautiful wedding dress
Çok güzel bir kadındı.
She was extraordinarily handsome, as it happens.
- Çok güzel bir kadındı.
- She was pretty.
Çok güzel bir kadındı.
She was a beautiful woman.
Adı Doris'tir. Kendisi çok narin güzel ve ince bir kadındır.
She's a lovely thing - frail, beautiful, fragile.
O çok güzel, akıllı, dürüst değildir..... ama gerçek bir kadındır.
She's not especially beautiful or intelligent or sincere... but she is a real woman.
Evet, çok yazık olmuş. Güzel bir kadındı.
- He was a wonderful friend to both of us.
Çok güzel bir kadındı.
She was a good lookin'woman.
Ve çok güzeldi, gerçekten çok güzel ve çok çalışkan bir kadındı.
And she was so nice, a really nice girl, and really hard-working.
Tanık, çok güzel ve narin bir kadındı.
She was a very beautiful, very gentle woman.
Annem çok güzel, ama çok da yalnız bir kadındı.
My mother was a very beautiful and very lonely woman.
Sen bir çok odanın en güzel kadınısındır.
You're the most beautiful woman in most rooms- -
Annen çok iyi ve güzel bir kadındı.
Your mama was a fine, beautiful woman.
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44