English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Beni dinle

Beni dinle translate Spanish

23,655 parallel translation
Beni dinle.
Escúchame.
Louis, beni dinle. Donna'ya Harvey'i satması için baskı uygulayacaklar ve o baskıyı kaldırmanın en iyi yolu Gerard'ın geri adım atmasını sağlamak... -... böylece tüm dava kapanabilir.
Tratarán de presionar a Donna para que traicione a Harvey y la mejor manera de evitar esa presión es a través de Gerard, con lo cual podríamos salir de este caso.
- Mike, beni dinle.
- Mike, escuchame.
- Hayır, sen beni dinle, çizgiyi aştın...
- No, me escuchas. - Eso fue sobre la linea...
- Harvey beni dinle -
- Harvey, escúchame...
Donna, beni dinle, Harvey bunu yapıyorsa kaybedeceğini düşündüğü anlamına geliyor.
Donna, escúchame, si Harvey está haciendo esto, significa que cree que va a perder.
- Söyle! Beni dinle.
Escúchame.
- Harvey beni dinle.
Harvey, mírame.
- Dur, beni dinle.
- Detente.
Rachel beni dinle.
Rachel, escúchame, ¿ sí?
- Beni dinle. Mike'ın yaptığı ile bu karşılaştırıldığında Mike'ın yaptığı devede kulak kalır.
Comparado con esto, lo que Mike Ross hizo apenas se compara a escupir en la acera.
- Liz beni dinle.
- Liz, escúchame.
- Liz beni dinle.
Liz, escúchame.
Beni dinle, bu kadının bildiklerini derhal öğrenmemiz gerekiyor.
Sigo aquí. Escúchame. Tenemos que averiguar inmediatamente todo lo que sabe esa mujer.
- Beni dinle Tom.
Escúchame, Tom.
Hayır, beni dinle, The New York Times'a mesaj bırakmışlar!
¡ No, escúchame, dejaron un mensaje en "The New York Times"!
Jane, beni dinle.
Jane, escúchame.
Cassie, beni dinle.
Cassie, escúchame.
Sadece bir anlığına beni dinle.
Solo escúchame un momento.
Beni dinle.
Está bien, ¿ sabes qué?
- Beni dinle!
- ¡ Escúchame!
- Beni dinle. Beni dinle!
- Escúchame. ¡ Escúchame!
Beni dinle.
Mira.
- Sakin ol ve beni dinle.
Cálmate y escúchame.
- Hayır, sen beni dinle Jack.
Escucha... No, escucha tú, Jack.
Beni dinle.
Cálmate.
Dinle beni, tabela tarafından vurulduğumda o bir işaretti.
Escúchame, cuando me golpeó el cartel de señal, eso fue una señal.
Scottie, Scottie, lütfen dinle. - Beni bir daha görmek istemediğini biliyorum ama seninle konuşmam lazım.
Mira, sabía que nunca habrías aceptado verme y necesito hablar contigo.
- Beni bir dinle.
Escúchame.
- Dinle beni bu iş başladığından beri böyle saçmalıklarla geliyorsun.
Has estado haciendo mierdas así desde que empezó todo esto.
Dinle beni, deli müvekkil olayını biliyorum.
Escuchame, se que mierda loco-de-a-cliente.
Beni dinle.
Escuchame.
- Hayır beni dinle.
No, escúchame.
- Şimdi beni dinle, tamam mı?
¡ Grant!
- Dinle beni.
- Me esforcé tanto con... - Escúchame.
- Dinle beni...
- Escúchame.
"Dinle beni şimdi, ingiliz kaltak."
" ¡ Escucha, perra inglesa!
Şimdi beni iyice dinle.
Escucha cuidadosamente.
- Üzgünüm, üzgünüm. Dinle beni...
- Perdón, perdón.
Beni dinle!
¡ Espera, escúchame!
Dinle beni.
Me pondré en funcionamiento.
- Doğru. Ama dinle beni rahatsız eden bir şey var, evine ziyarete gittiğini biliyorum.
Bueno, verás, está... está carcomiéndome porque sé que le hiciste una visita a su casa.
Dinle beni.
Escúchame.
Hayır, dinle beni.
No, escúchame.
Beni iyi dinle aynı anda bir sürü yangın sürüyor ama bir olursak hepsini söndürebiliriz.
Escúchame atentamente cuando te digo, que tenemos muchos fuegos ardiendo al mismo tiempo y si trabajamos todos juntos, tal vez seamos capaces de apagarlos.
Dinle. Beni kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağını biliyorum ama bu esnada kendini kaybetme, olur mu?
Mira... sé que vas a hacer todo lo que se necesite para salvarme, pero no te absorbas en el proceso, ¿ sí?
- Beni dinle Barry.
Mira, Barry.
Barry, dinle beni.
Barry, escúchame.
Chris, dinle beni.
Chris, escúchame.
Dinle beni sadece, tamam mı?
Así que escúchame, ¿ vale?
Arthur beni iyi dinle.
Arthur, escúchame bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]