Bir bakar mısın translate Spanish
1,019 parallel translation
Pop'ın omzuna bir bakar mısın Doktor?
Doctor, revise la espalda de Pop.
Efendim, şuraya bir bakar mısınız?
Señor, ¿ quiere echar un vistazo allá?
Gittiğinden emin olmak için bir bakar mısınız?
¿ Puede ir a ver, asegurarse que se haya ido?
Hey Jed, sol arka nala bir bakar mısın?
Oye, Jed, échale un vistazo al casco izquierdo trasero, ¿ quieres?
Carol, bir bakar mısın?
Carol, mira a ver si es verdad.
Klistron vericisi gözlem ünitesi için yaptığım montaja bir bakar mısınız?
Si quiere verificar mi ensamblaje... para la unidad del monitor del transmisor Klystron...
- Paul, gelip bir bakar mısın?
- Paul, ¿ puedes echarle una ojeada?
Etrafa bir bakar mısınız, Kayıp bir şey var mı bak? Ya da olağandışı herhangi bir şey?
Eche un vistazo, a ver si echa de menos algo... o ve algo fuera de sitio.
Şunlara bir bakar mısın?
¿ Quieres echarles un vistazo?
O taraflara yolun düşerse bir bakar mısın?
¿ Podrías ir tú por mí?
Kahve fincanı bir bakar mısın?
Mira esa taza de té.
Numarayı unuttum. Bir bakar mısınız?
He olvidado el número. ¿ Me hace el favor?
Sandro onunla mı, bir bakar mısın?
¿ Puedes mirar si está con Sandro?
Gidip, şu karına bir bakar mısın?
- ¿ Irás a ver a tu esposa?
- Ona bir bakar mısınız doktor?
- ¿ Quiere echarle un vistazo, doctor?
Bu taraftaki sakalıma bir bakar mısın?
¿ Podría comprobar la barba en este lado?
Efendim gelip buna bir bakar mısınız lütfen?
Señor, ¿ Podria venir a ver esto, por favor?
Şu nota bir bakar mısın?
¿ Puedes mirar esta nota?
Yok, yemedim. Torpido gözüne bir bakar mısınız?
No, mire debajo del salpicadero.
Benimle aşağı gelip, bir bakar mısın?
¿ Te importaría venir conmigo a verlo?
Şuna bir bakar mısın?
¿ Te das cuenta?
Hey, şuna bir bakar mısınız?
Oiga, mire eso.
Dr. Einhorn yerinde mi, bir bakar mısın?
Vea si el Dr. Einhorn está en su oficina.
Şuna bir bakar mısın?
¿ Puedes echar un vistazo a esto?
Carl, şu HVAC tahminlerine bir bakar mısın?
Carl, ¿ revisaría esas cotizaciones de HVAC por mí?
Bir dakikanız varsa, arabama bir bakar mısınız?
Si tiene un minuto, ¿ podría echarle un vistazo a mi auto?
Şu kaputun altına bir bakar mısın, kablo mu çıkmış ne.
¿ Puedes revisar el auto? Creo que hay un cable suelto.
İğrenç bir şey, olaya bakar mısın.
¡ Eso es asqueroso, eso es lo que es!
Bir bakar mısın sevgilim?
Búscala, cariño.
- Bir dakikalığına yerime bakar mısın Edna?
Gracias señor. - Toma, sustitúyeme un momento. - De acuerdo.
Ama herkesin bildiği bir şeydir, aşağıda olanların yükseklerdedir gözü. Merdiven çıkanın yukarıya çevriktir yüzü ama son basamağa ulaştı mı bir kez merdiven çevirir sırtını bulutlara bakar hor görüp birer birer basıp çıktığı basamakları.
Pero todos saben que la modestia es un peldaño de la escalera de la ambición... al que mira el que asciende... pero cuando llega a la cima... le da la espalda a la escalera, mira las nubes... y desprecia los primeros peldaños que subió.
Gelip tek bir tabelama bakar mısın?
¿ Vendrás a ver al menos un anuncio conmigo?
Babacık, bebek için temiz bir çocuk bezi var mı bakar mısın?
¿ Quieres ver si hay alguna braga para cambiar al pequeño?
- Bayan, bir saniye bakar mısınız?
Si no le importa...
Verrico, Mondello, bir saniye bakar mısınız?
Verrico, Mondello, venid un momento, por favor.
Bir dakika bakar mısınız efendim?
¿ Podemos hablar con usted, señor?
Kay, şuna bir bakar mısın?
¡ Mira, Kay!
Gerber, bir dakika bakar mısın?
Gerber, venga un momento.
Bir kez... Bir kez daha bakar mısın lütfen?
¿ Podría revisar una vez más, por favor?
Şu güzel havaya bakar mısın? Cehennemde güneşli bir gün daha. Ne sikim yapıyorsun burada?
Pensé que para competir con todas esas conchas, voy a tener que ponerme en forma.
# Bakar mısınız bayım? # # Bir piyano dükkânı aramaktayım #
Señor, por favor Un vendedor buscó en vano de pianos
- Bir dakikalığına yerime bakar mısın?
- ¿ Quieres ocupar mi sitio un momento?
taze çilek, taze... işler ters gittiği zaman açıp ona doya doya bakarım... ve onu bir hazine gibi saklarım... bütün hayatım boyunca... bugün süt alacak mısınız?
¡ Maduras! "Para que pueda contemplarlo a placer Cuando las cosas vayan mal " Lo conservaré como un tesoro
- Pulları unutmuşum. - Çantanı katıştırmayı bırakıp bir kez olsun yüzüme bakar mısın lütfen?
- ¿ Puedes dejar de buscar en tu bolso y mirarme, por favor?
Arkamda bir sarışın varmış gibi kendimi hazırlayıp..... kendimi yakışıklı ve harika hissettiğim zaman dönüp bakarım aynaya!
Acicalarme como si me estuviera dando vuelta por el encanto... de alguna bella rubiecita, ¿ sabes? Entonces cuando me sienta bien... ¡ giro!
Harrison çevre veri yollarını kontrol edip yeni bir 2-3'lük dizi oluşup oluşmadığna bakar mısın?
Harrison... Verifique los parámetros y vea si encuentra alguna...
- Bir kez bakar mısın?
- Échele un vistazo, ¿ vale?
Mike, benim kısıma bir süreliğine bakar mısın? Birkaç dakika bir yere gitmeliyim.
Mike, sustitúyeme, me tengo que ir.
Jandarma... Bir dakika bakar mısınız? Gelin, gelin...
Agente, por favor, venga un momento.
Pardon, genç hanım. Bir dakika bakar mısınız?
Perdóneme, señorita. ¿ Me podría dispensar un momento?
Çavuş, acaba buralarda dolaşıp, daha başka fiziksel kanıt, işimize yarayabilecek bir şey bulunup bulunmadığına bakar mısın?
Sargento, necesito que se quede y busque más pruebas físicas. Algo que nos sirva.
bir bakarım 16
bakar mısınız 174
bakar mısın 103
misin 24
mısın 19
bir bira 56
bir bak 140
bir bardak su 34
bir bilsen 22
bir bardak su alabilir miyim 42
bakar mısınız 174
bakar mısın 103
misin 24
mısın 19
bir bira 56
bir bak 140
bir bardak su 34
bir bilsen 22
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir bu eksikti 116
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bebek 44
bir bardak 18
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir bu eksikti 116
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bakalım 968
bir bayan 21