Bu sen değilsin translate Spanish
1,688 parallel translation
Ama bu sen değilsin Saul.
Pero tú no eres así, Saul.
Ama bu sen değilsin, Tommy.
Pero ese no eres tú, Tommy.
Bu sen değilsin.
No eres tú.
Bu sen değilsin.
Esta no eres tú.
Böyle demek istemiyorsun. Bu sen değilsin!
- No lo dices en serio ¡ Este no eres tú!
Hayır, adamım. Bu sen değilsin. Hayır, bunları kurşunlar yapmış olmalı... ama bunu değil.
Es posible que lo haya hecho unas balas, pero no las nuestras.
Bu sen değilsin.
Esto no es lo que eres.
Katya, bu sen değilsin!
¡ Katya! Esa no eres tú.
Katya, bu sen değilsin.
No eres tú misma.
Bu sen değilsin.
esa no eres tú.
Bu sen değilsin.
No es propio de ti.
Warren, lütfen! Bu sen değilsin!
Warren, por favor, tú no eres así.
Bu sen değilsin.
Esto no está bien.
Bu sen değilsin, aşkım.
No es como tú, mi amor.
Bu sen değilsin, senin olayın bu değil.
Si, porque esta no es usted, no es su "cosa". ¿ Lo ve?
Bu sen değilsin, Westen.
Así no eres tú, Westen.
Bu sen değilsin!
¡ Ese no eres tu!
Yapma, bu sen değilsin.
Vamos, ¿ es tan atípico?
Bu sen değilsin. Sen kimsin?
¿ Quién eres?
Bu sen değilsin, Quinn.
Ésta no eres tú, Quinn.
Bu sen değilsin.
- Este no eres tú. - ¿ Quién eres tú?
Bu sen değilsin.
Este no eres tú.
Bu sen değilsin.
Y no es esta persona.
Bu sen değilsin.
No es usted mismo.
- Bu sen değilsin.
- Esta no eres tú. - ¿ Tú qué sabes?
Sen bu işin bir parçası değilsin.
No eres una parte de esto.
ya da yoktu. Sen bu hastanenin doktoru değilsin.
Usted no es médico en este hospital.
Bu "sen önemli değilsin" demek değil ki!
¡ Eso no quiere decir que no eres importante!
Bu lanet şeyi saklayarak yaşamak zorunda olan sen değilsin.
Tuve suficiente tiempo de pensar en esto.
Bu harika, fena değilsin sen, değil mi?
No eres malo, ¿ no?
- Sen bu sınıftan değilsin.
- Tú no eres de esta clase.
Çünkü sen bir dövüşçüsün. Bu ödlekler gibi yarım dövüşçü değilsin, onlar dövüşçü olduğunu sanıyor.
Porque eres un luchador, a diferencia de la mitad de estos cobardes que creen serlo.
Ayrıca bu dergi Bombay ile ilgili. Ve sen buralı bile değilsin.
Además, ésta es una revista de Bombay y tú ni siquiera eres de aquí.
Ne demek emin değilsin? Bu işte sen de varsın.
¿ Qué quieres decir con que no estás segura de poder hacerlo?
Bu konuda en ufak bir endişem yok çünkü sen öyle bir insan değilsin.
Dios, no me preocupo por eso ni un segundo, porque tú no eres esa persona.
Bana dünyanın en anlayışlı kardeşi diyebilirsin, ama sanırım sen gerçekten de bu tatil için o kadar heyecanlı değilsin.
Llámame el hermano más audaz del mundo, pero no te alegras por las vacaciones.
- Bu açıdan sen de değilsin.
- En ese caso tú tampoco lo eres.
Sen sadece bu yarışmanın içinde değilsin.
Tú no estás en este concurso,
Yavrucuğum, bu dünyada tek özel olan sen değilsin.
Pequeño tú no eres el único especial en este mundo.
Bu yolculuğa tek ihtiyacı olan sen değilsin.
No eres el único que necesita este viaje.
Tüm bu karakterler geçmişlerindeki kötülükler için... Sen burada değilsin!
Estos personajes buscan redimirse...
Bu sen değilsin.
No eres así.
Bu benim bir canavar olmam yüzünden, ufaklık! Ama sen değilsin!
Eso es porque yo soy un monstruo, hijo, ¡ tú no!
Bak, sen bu değilsin.
Mira, tú no eres así.
Bunca şeyden sonra sen bu değilsin.
No eres para nada así.
Bu dünyadaki tek sen, sen değilsin.
- No eres el único tú en este mundo.
Sen yıldız değilsin, bu şekilde işimizi berbat edebilirsin.
¿ Qué te crees que eres, la estrella, para jodernos así?
Ha ha sen benim oyuncularımdan değilsin bu yolu deneme
Ton, imbécil. Si tú no fueses mi mejor jugador no te dejaría que me hablaras así.
Bu binadaki tek asker sen değilsin.
Tú no eres el unico soldado de este edificio.
Bu işi kendi başına yapacak kadar erkek değilsin. Bu sadece seninle benim aramda olsaydı ben kanlı bir çekici elimde tutuyor, sen de ağız dolusu dişle boğuluyor olurdun.
No eres hombre suficiente para hacerlo tu mismo si esto fuese solo sobre tu y yo
Söylediğim bu değildi ayrıca ben, eş-yöneticiyim yani artık sen tek yönetici değilsin.
Eso no es lo que he dicho. Y, además, soy co-gerente, lo que significa que no eres el único gerente, porque yo también soy co-gerente.
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244