Bu senin için translate Spanish
13,589 parallel translation
Eğer bunu yaparsan, bu senin için olur.
Si lo haces, es por tí.
Sana uzaklaştırma verebilirdim ve bu senin için F almaktan daha kötü olurdu.
Pude haberte suspendido, y eso habría sido mucho peor que una calificación de reprobado.
Bu senin için sıradan bir şey değil miydi?
Entonces, ¿ esto no es algo habitual?
Ve bu senin için kötü bir şey olur, değil mi?
Y eso sería malo para ti, ¿ no?
Sanırım bu senin için yapacağım son şey olacak.
Creo... que esta es la única... y última cosa que puedo hacer por ti.
Bu senin için iyi olacak.
Esta va a ser una buena cosa.
Bu senin için mi Senatör Morra için mi peki?
¿ Esto es para ti o para el Senador Morra?
Evet... Bu senin için.
Este es tuyo.
Ve bu senin için çok zor bir gün olmalı. - Evet.
Y debe ser un día muy difícil para ti.
- Bu senin için Wolffe.
Es para ti, Wolffe.
Bu senin için kişisel bir dava Gibbs, sen ve Mitch için.
Esto es algo personal, Gibbs, para ti y para Mitch.
Bu senin için bile aşağılık bir şey.
Es bajo incluso para ti.
Bu senin için.
Esto es para ti.
Bu senin için sadece bir iş değil.
Esto no es solo un trabajo para ti.
Bu senin için zor farkındayım.
Sé que esto es duro para ti.
Güç elde etmek, baştaki adam olmak... Birlik senin için bu mu demek?
¿ Eso era el Sindicato para ti... poder, la oportunidad de ser el líder?
Danny, bu iş senin için bitti.
Danny, para ti, esto se ha acabado.
- Merak ettim, bu benim için mi kaz için mi? - Senin için!
- Me pregunto si es por mí o por el ganso. - ¡ Por ti!
Bütün bunların dışındaki insanlar hala yaşıyor olabilirdi eğer o senin için olmasaydı. 506 Eğer bu dünyada adaletin bir görüntüsü olsaydı sen bunu ödüyor olurdun.
Si hubiera justicia en este mundo, estaría pagando por eso.
"Bu günlerde onun için neler hissediyorsun bilmiyorum." "Ama bir zamanlar senin için çok önemliydi."
"No sé lo que sientes por él hoy en día pero una vez significó mucho para ti."
Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım. Rachel,...
Pero si usas su debilidad para humillarlo en público, habré terminado de trabajar para ti.
Bu oylama senin için iyi gitmeyecek.
Esa votación no va a acabar bien para ti.
Bu masa zaten senin boylarında bir adam için.
Esto es un escritorio de pie para un hombre de tu altura.
Bu yüzden artık senin için, köstebeği oynamama gerek yok.
Así que ya no tengo que hacer de topo.
Bunu senin için zorlaştırıyorsam bana söyle çünkü en son isteyeceğim şey bu.
Y si estoy haciendo esto más difícil para ti, entonces sólo dímelo, porque eso es lo último que quiero.
Bu da senin için. Yolculuğunu unutma diye.
Aquí hay algo, para recordar tu viaje.
Senin için yeterli degil bu, degil mi?
Pero no te basta, ¿ verdad?
Bunu biliyordum, şerif. Bu yüzden senin için ayrıntılı bir resim çizdim.
Eso pensé, Alguacil, y por eso dibujé un boceto detallado.
Bu durumda senin için ne yapabilirim?
Bueno, en ese caso, ¿ qué puedo hacer por ti?
Senin için daha üzgün olamazdım bu gezegenin sana nasıl davrandığından vardığında.
Y en cuanto a ti, no podría estar más avergonzado por la forma en que te trató este planeta cuando llegaste.
Ayrıca bu çekimin senin için ne kadar önemli olduğunu da anlıyorum.
También entiendo lo importante que es esta sesión de fotos de hoy para usted.
Sadece bilmeni isterim ki, ne zaman ihtiyacın olursa, bu... Tişört senin için orada olacak.
Solo quiero que sepas que siempre que la necesites, esta... camiseta te ayudará.
Bölmeyi belirli miktarda suyla doldurmak için senin de kapağı kapanman gerek bu iki kişilik bir iş.
Para poder inundar este compartimiento con la cantidad exacta de agua, también tienes que cerrar la escotilla.
Hayır, bu senin erken girmen için bir şans.
No, esta es tu oportunidad de llegar temprano.
Bunun sonu ben bu koltuğu bu masayı, bu ofisi, tüm şirketini ele geçirdiğimde olacak. Senin için tek ifade eden şeyi.
La historia termina conmigo Aprovecho esta silla, el escritorio, oficina, toda la compañía, la única Lo que importa a usted
Bu şarkıyı Andy Lau'dan senin için... söylemesini isteyeceğim.
Le pedí... a Andy Lau... que cante para ti.
Bu yaban mersini suyunun parasını ödemek zorunda mısın yoksa FBI bunları senin için satın mı alıyor?
Así que, ¿ tienes que pagar por estos jugos de arándano, o no comprar el FBI para usted?
Senin için değil, ama bu güzel.
No para ti, pero son buenas.
Bu seçimle beraber İskoçya Kraliçesi Mary sonsuza dek senin için tehdit olacak.
Con esta decisión, os aseguráis de que María, reina de los escoceses, siempre os amenazará.
Sana bir komisyon kablolu olduğunu bilmek istiyordu Senin hizmetleri için hesabınızda bu geçmiş hafta.
Quería que sepas que he cableada una comisión a tu cuenta de sus servicios la semana pasada.
Yavaş ol, zaten senin için bu bebek içeceğini içiyorum.
Tranquilo. Ya estoy bebiéndome este zumo de frutas por tu culpa.
Bu yüzden senin için çok endişelendim.
Por eso me preocupé tanto por ti.
Fotoğrafçılığın senin için kişisel olduğunu biliyorum ve seni bu şekilde sık boğaz etmemeliydim.
Sé que su fotografía es muy personal para usted, y que no debería haber ponerte en el lugar así.
Ve sanırım ki .. hepimiz için hazırladığım bu harikalar diyarında.. .. neden onu senin için uygun gördüğümü anlayacaksın.
Y creo... que en la utopía que estoy preparando para todos nosotros, comprobará por qué la he escogido para usted.
- Buradan uzaktayken kendimi senin yerine koydum ve bu senenin senin için ne kadar zor olduğunu anladım.
- Cuando no estaba tuve la oportunidad de ponerme en tu lugar y... me di cuenta de lo duro que debe de haber sido este último año para ti.
Tamam Dipper, bu senin Ford'la ilk kez göreve çıkışın, kendini kanıtlamak için bir şans.
Bien, Dipper, es tu primera gran misión con Ford, una oportunidad para provarte.
Yeni keşfettiğin bu bakış açısı doğru olabilir. Ama diğerlerinin olayları senin gördüğün şekilde görebilmesi için zamana ihtiyaçları olduğunu anlamalısın.
Quizá esta renovada visión tuya sea la adecuada, pero debes respetar que otros necesiten tiempo para entender tu punto de vista.
Dinle, tüm bu olayın senin için sorun olmadığına emin misin?
Escucha, ¿ estás seguro de que... estás bien con todo este asunto?
Senin için yapabileceğim tek şey bu.
Esto es lo único que puedo hacer por ti.
Senin için endişeleniyor. Hepsi bu.
Está preocupada por ti.
Bak, Birinci Yasa Değişikliği'ndeki A.C.L.U. kitapçığını okuyarak geldiğin için senin adına sevindim. Ama bu ifade özgürlüğü sorunu değil.
Mira, me alegro de leer su folleto ACLU en la primera enmienda, pero esto no es una cuestión de libertad de expresión.
bu senin için de geçerli 20
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin işin 74
bu senin fikrindi 50
bu senin araban mı 29
bu senin seçimin 22
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin işin 74
bu senin fikrindi 50
bu senin araban mı 29
bu senin seçimin 22
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin görevin 21
bu senin hatan değildi 18
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
bu senin hatan değildi 18
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21