English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Buraya

Buraya translate Spanish

209,311 parallel translation
Tanrı'ya şükür buraya göz kulak olan biri varmış.
Gracias a Dios. Alguien está cuidando la jefatura.
Buraya geri dönmeyeceğiz.
No volveremos aquí.
Dur yavrum, buraya gel.
Espera, Amber. Ven aquí.
Çocuklar, buraya on striptizci ve bir bebek havuzu sığdırdım.
He metido a diez strippers y una piscina de bebé aquí.
Gelin buraya.
Entra aquí. Entra aquí.
Buraya gel babacık!
¡ Ven aquí, Papito!
Onu buldum ve buraya getirdim.
La encontré y la traje aquí.
Buraya gel tatlım, otur.
Ven, cariño, siéntate.
Buraya bak.
Aquí arriba.
Karga bokunu yemeden buraya sürükledin...
Me traes al despuntar el alba...
Seni buraya getiriyorum.
Y te tengo aquí.
- Buraya mı düşersin?
- ¿ Terminas aquí?
- Buraya düşersin.
- Terminas aquí.
- Buraya çarşafla mı geldiniz?
- ¿ Entrar con sábanas?
- Buraya gel.
- Ven acá.
Yani buraya gelme sebebim sizle yolları temelli ayırmadan içip sosyalleşmek.
Así que estoy aquí para beber y no estar solo antes de que no las vuelva a ver.
Onu buraya çağırmadan önce aynı derecede hayranlık uyandıran güçlü başka kadınları çağırmak isterim.
Pero antes de traerla aquí, quisiera presentarles a otro grupo de mujeres igualmente admirables.
Sonra, arkadaşım beni buraya getirdi.
Y luego... mi amigo me trajo aquí.
Onu buraya o getirdi.
Lo ha traído aquí.
Yani, buraya Kurtarıcıyı öldürmek için gelmedin mi?
¿ Entonces no estás aquí para matar a la Salvadora?
Kimse buraya isteyerek gelmez.
Nadie tiene la intención de estar aquí.
Çünkü Dr. Eldredge buraya geldiğiniz için kızgın.
Porque la Dra. Eldredge ya está cabreada porque estén aquí.
Malzemelerinizi buraya getireceğiz.
Podemos conseguirte acceso a suministros.
Buraya gelebilmeniz için mahkemeye çıktım.
Fui al tribunal para traerte aquí.
Buraya gel.
Ven aquí.
Buraya bebek için geldim.
Estoy aquí por el bebé.
Buraya düşmek için ne yaptığını bilmek ister misin?
¿ Quieres saber lo que hizo para terminar aquí?
Buraya geldiğimde tek yapmak istediğim seni kurtarmaktı.
Cuando llegué aquí, lo único que quería era traerte.
Seni buraya getirmem iyi bir şey ama değil mi?
Pero ¿ está bien que te haya traído aquí?
O buraya getirilecek.
- Lo traerán aquí.
Sadece söz ver bana onu kurtardığımız zaman buraya geri döneceğiz.
Solo prométeme que volveremos en cuanto la tengamos.
Buraya nasıl uyum sağladığı umurumda değil.
Me importa una mierda cómo encaja aquí.
Buraya gelmemizin bir sebebi mi var?
¿ Hemos venido aquí por algún motivo?
Elini buraya koy.
Pon la mano aquí.
Ya buraya bir radyo ya da birkaç kuruş para çalmak için gelmediyse?
¿ Y si no vino aquí para robar la radio o algunas monedas?
Ya buraya kanıtlardan kurtulmak için geldiyse?
¿ Y si vino para deshacerse de las pruebas?
Onu buraya getirdin. Şimdi de seni avlıyor.
Lo trajiste aquí, y ahora te está cazando.
Belki de buraya aitizdir.
Tal vez pertenecemos aquí. Lenny...
Buraya ilk geldiğin zamandan bu yana çok daha iyisin...
Estás mucho mejor que la primera vez cuando...
- Buraya gel.
- Ven aquí.
Onlara buraya gelmeleri için yol gösterdiğimizi söylüyorlar.
Dicen que los guiamos hasta aquí.
Buraya gelmemeliydin peder.
No deberías estar aquí abajo, reverendo.
Buraya bir şeyler ekebiliriz. Sonrasında yani.
Quizá deberíamos plantar algo aquí... después.
Yardım etmeniz için geldim buraya. Çünkü durumumu anladığını ve birbirimize benzediğimizi söylemiştin.
Vine aquí por su ayuda, porque dijiste que entendían mi situación,
Buraya getirdiğin adam mı?
¿ Blake? ¿ El hombre que trajiste aquí?
Gel buraya.
Ven aquí.
Gel buraya aşkım, bir öpücük ver bana.
Ven aquí, mujer, dame un beso.
Onsuz buraya varamazdık.
Sin ella, no lo habríamos logrado.
Yani kısa süre içinde buraya bakmak isteyenler olacak.
Que dentro de poco, ciertas personas querrán verla.
Belki tüm ipuçları bizi buraya getirmiştir.
Quizá todas las pistas nos guían aquí.
Şimdi buraya odaklan ve söyle, ne görüyorsun?
Concéntrate aquí y dime lo que ves.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]