English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Buraya gelecek

Buraya gelecek translate Spanish

1,235 parallel translation
- Adam buraya gelecek kadar deli olamaz... - Burada!
- No está tan loco como para venir.
Haber verdiğim anda buraya gelecek 150 kişi vardı.
También estamos preparadas. Tengo a 150 mujeres preparadas para venir
Planımızı bildireceğim Romeo'ya. Romeo buraya gelecek ve seni alıp Mantua'ya götürecek aynı gece.
Romeo sabrá nuestros planes por mis cartas, y vendrá esa misma noche para llevarte con él a Mantua.
Size temin ederim, bugün buraya gelecek bütün Liberium grubu kölelerin azat edilmesini destekliyor.
la que intenta matarme. - Te aseguro... Todos los del contingente de Liberia que vendrán hoy aquí apoyan la emancipación de los esclavos.
Yazık olansa şu, bir gün bazı kolej öğrencileri buraya gelecek ve bu boka inanacaklar...
La pena es que algún día vendrá un universitario y se lo creerá.
Teslimatçı herif bu akşam buraya gelecek. Ne?
Entregarán el dinero después de la comida.
Teslimatçı herif bu akşam buraya gelecek.
¿ Qué? Entregarán el dinero después de la comida.
Buraya gelecek haftaki toplantım için davetli olmanı istediğim için geldim.
Vine a invitarlo a pasar un fin de semana en Wyndlesham la proxima semana.
Buraya gelecek insanların statüsünü hiç düşünmüyor musun?
¿ No te das cuenta la clase de gente que vendrá aquí?
Buraya gelecek kadar endişelenmiş.
Se ha preocupado por venir.
Mola gitmek üzere, ve bunu yaptığında buraya gelecek ve bana "Selam" diyecek tıpkı her zaman yaptığı gibi.
Va a hacer una pausa. Vendrá a saludarme, como siempre hace, y entonces se lo diré.
Sisko buraya gelecek.
Sisko llegara aqui.
Yarın oğluyla buraya gelecek.
Vendrá mañana junto a su hijo.
Yarın, Ming Tzu Borias ve benimle konuşmaya buraya gelecek.
Mañana, Ming Tsu vendrá a hablar con Borías y conmigo.
- Zeyna buraya gelecek, göreceksin.
Xena llegará, ya verás.
Haber yayılınca herkes buraya gelecek.
Cuando se corre la voz...
Bence bir sonrakinde buraya gelecek.
Yo creo que ahora va a venir acá.
FBI'dan bir adam buraya gelecek.
Viene uno del FBI.
Buraya gelecek ve savaşacak daha büyük böcekler bulabiliriz... Hopper ve çetesinden sonsuza dek kurtuluruz!
Buscaremos insectos grandes que vengan a luchar y a librarnos de Hopper y de su banda.
- Sizce buraya gelecek mi?
- ¿ Cree usted que va a venir?
- Bütün kasaba buraya gelecek.
- Se va a presentar aquí todo el pueblo.
Buraya gelecek adam senden çok farklı.
Porque el hombre que vendrá es totalmente diferente a ti.
- Buffy buraya gelecek mi?
- ¿ Ella va a venir acá?
Yaklaşık bir saat içerisinde bir alıcı buraya gelecek ve burayı temizlemem lazım.
- ¿ Sabes qué, Pacey? Tengo un comprador que vendrá en una hora y debo limpiar el lugar.
Bugün, Acil Servis'te Pediyatri bölümünün fizibilite raporunu hazırlamak için buraya gelecek.
Empieza hoy aquí para realizar un estudio sobre una unidad de Pediatría en Urgencias.
Ortadan kaybolduklarında birileri onları aramak için buraya gelecek.
Alguien vendrá a buscarlos.
25 dakika sonra Odo bir arama emriyle buraya gelecek.
Y en 25 minutos, Odo entrará aquí con una orden de arresto.
Ruslar buraya gelecek mi, onu bilmek istiyoruz.
Queremos saber si los rusos ya van a llegar acá.
Nakil aracı buraya gelecek.
El transporte va manejanda aquí.
Buraya gelecek cesaretin varmış!
¡ Te atreves a entrar en mi habitación!
Bu gece buraya gelecek.
La punta es genuino.
Dediler ki bize su gelecek buraya, "gidin buradan".
Todos decían "Idos de aquí."
- Sence buraya geri mi gelecek?
- Te pensas que ella va a volver?
Gelecek hafta Donald buraya geldiğinde de... böyle bir şey söyler ya da yaparsan... - yemin ederim seninle bir daha konuşmam.
Juro que si vuelves a decir algo así... cuando Donald venga aquí la próxima semana...
Buraya da büyük bir bilardo masası gelecek ve insanlar oynayacak.
Y por aquí una mesa de billar, grande, grande..... con gente jugando y mucho dinero.
- Pony buraya mı gelecek?
¿ Pero, entonces, Pony va a pasar por la esquina?
Carlos ne zaman buraya gelecek?
¿ Carlos?
Buraya seni almaya gelecek.
Viene por ti.
Buraya dünyanın her yerinden sefil hayatları boyunca hiç panda görmemiş insanlar gelecek
Aquí viene gente que en su puta vida ha visto un panda.
Buraya silahla gelecek kadar aptal mıyım sence?
¿ De verdad me crees tan estúpida como para venir aquí con un arma?
- Buraya gelecek mi... diye merak ettim.
Me preguntaba cuando iba a llegar.
Dinle, buraya geldiğin için memnunum,... ama birazdan Julie gelecek. O sineklerden nefret eder.
Escucha, puedes quedarte aquí,... pero que no te agarre Julie.
Sanırım gelecek sene buraya gelmiyor.
Parece que no vuelve el año que viene.
Şu anlama geliyor ; eğer istersem- - eğer istersek gelecek dönem buraya transfer olabilirim.
Significa que si quiero, si queremos, me puedo transferir aquí el próximo semestre.
- Buraya kim gelecek?
- ¿ Quién se mudará acá? - Un tipo nuevo.
Sadece ona daha güvenli bir gelecek şansı vermek için buraya geri geldim.
Sólo vine a darle una oportunidad de tener un futuro más seguro.
- Şey, düşündüm ve gelecek yıl buraya yerleşmeye karar verdim.
- Bueno, he pensado volver en fin de año con mi propio dinero.
Buraya ilk defa gelecek Ve yalnız gelmek istiyor ısrar ettik ama bizi dinlemedi
Si no te obedece a ti, ¿ por qué nos haría caso a nosotros?
Ama buraya yemeğe gelmediniz. Sizi aydınlatmam, size örnek olmam... size henüz tam bilmediğiniz bir gelecek sunmam için geldiniz.
Pues, no están aquí por la maldita comida.
Gelecek sefer buraya geldiğinde, senin hakkında yazı yazacağım.
La próxima vez que vengais, escribiré sobre vosotros.
Buraya geri gelecek kadar aptal olduklarını mı sanıyorsun?
No volverán por aquí. ¿ Tan estúpidos son?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]