English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Buraya nasıl geldim

Buraya nasıl geldim translate Spanish

376 parallel translation
- Buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo he llegado aquí?
Yok canım! Ama buraya nasıl geldim ki!
No. ¡ Qué aventura!
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo llegué aquí?
Buraya nasıl geldim?
¿ cómo vine a parar aquí? Yo...
- Buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo llegue aquí?
Çok değil. Buraya nasıl geldim?
No mucho. ¿ Cómo llegué aquí?
- Buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo llegué aquí?
- Buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo llegué hasta aquí?
- Buraya nasıl geldim? - USO'dasın.
Está en el Club de Recreo.
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo he llegado aquí?
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo llegamos aquí?
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo llegue aqui?
-... buraya nasıl geldim?
¿ Qué es esto?
Buraya nasıl geldim ben?
¿ Cómo llegué aquí?
Ben buraya nasıl geldim?
¿ Cómo he llegado aquí?
- buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo he llegado hasta aquí?
- Buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo he llegado hasta aquí?
- Ama buraya nasıl geldim?
- ¿ Pero cómo llegué acá?
Buraya nasıl geldim bilmiyorum.
No sé qué hago aquí.
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo acabé aquí?
- Ama buraya nasıl geldim?
- ¿ Pero cómo he llegado hasta aquí?
Buraya nasıl geldim?
¿ Como llegué a casa?
- Bekle bir dakika. Ben buraya nasıl geldim?
- Espere, ¿ cómo llegué aquí?
"Neler oluyor? Buraya nasıl geldim?" diye düşünürsünüz.
Pensaba. ; "¿ Qué sucede?" y. ; "¿ Cómo llegué acá?"
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo he llegado hasta aquí?
Yani... ben buraya nasıl geldim?
Es decir... cómo llegué yo?
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo demonios he llegado aquí?
Buraya nasıl geldim?
- ¿ Cómo he llegado aquí?
Buraya nasıl geldim bilmiyorum ve bela aramıyorum.
No sé cómo he llegado hasta aquí, pero no quiero meterme en líos.
Muhtemelen kendi kendine "Bu kaybedenler takımıyla buraya nasıl geldim?" diye düşünüyorsundur.
Mi imagino que estarás pensando... "¿ Qué he hecho para acabar con este puñado de perdedores?"
Ama ben buraya nasıl geldim?
¿ Pero cómo llegué aquí?
Ben buraya nasıl geldim?
¿ Cómo he llegado aquí? Conmigo.
Bazen gecenin bir yarısı uyanıp buraya nasıl geldim diye soruyorum kendime.
A veces me despierto a media noche y me pregunto cómo llegué a parar aquí.
- Buraya nasıl geldim ben?
- ¿ Cómo llegue aquí?
- Buraya nasıl geldim?
- ¿ Como llegué aqui?
Adamım, neredeyim veya buraya nasıl geldim bilmiyorum ama iyi ki...
Vaya, no sé cómo he llegado hasta aquí, pero me alegro de...
Buraya nasıl geldim?
¿ Cómo llegué hasta aquí?
Ne olduğunu bana anlat. Buraya nasıl geldim?
Dime lo que está ocurriendo.
Buraya geldim, ama nasıl söyleyeceğimi... sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Ahora que estoy aquí, no sé cómo decirlo, cómo hacértelo entender.
Nasıl olduğunu görmek için buraya geldim.
13 : 50, 15 : 10. 19 : 50, 21 : 10.
Buraya nasıl mı geldim?
Hmm. ¿ Cómo llegaste aquí?
Nasıl olduysa buraya tekrar geldim.
Yo no he podido evitar venir.
Aslında böyle biriyken nasıl buraya geldim?
De hecho, considerando las circunstancias... - ¿ cómo llegué al cielo? - Todos los escritores de misterio llegan.
- Nasıl geldim buraya?
- ¿ Cómo he llegado hasta aquí?
Nasıl geldim buraya?
En Leningrado.
- Buraya nasıl geldim ben?
Arrastrándote, supongo.
Hayır, buraya eski dostum Feck'in nasıl olduğunu görmeye geldim.
Vine a ver cómo estabas.
Nasıl geldim buraya diye kendinize sormuşsunuzdur.
Se han preguntado : "¿ Cómo llegué aquí?".
Buraya nasıl geldim? Nereye gidiyorlar?
¿ A dónde mierda van?
- Buraya nasıl geldim?
- Te traje a la rastra.
Bildiğiniz gibi çocuklar ben Roma'dan buraya sizlere nasıl üstün bir ırk olduğumuzu anlatmak için geldim.
Acabo de venir de Roma, en este instante para venir a decirles para que Uds. sepan, niños que nuestra raza es superior.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]