Buraya gelmeden önce translate Spanish
915 parallel translation
Buraya gelmeden önce sana nasıl davranacağımız hakkında kesin kurallar koydun.
Antes de irnos emitiste protocolos estrictos acerca de cómo lidiar contigo.
Buraya gelmeden önce hiç İngiliz görmemiştim.
Nunca vi a uno hasta que llegué aquí.
Buraya gelmeden önce, New York'un dışında, Hudson'un yukarısında bir parça arazi satın aldık. Evimizi yapıp oraya yerleşeceğiz.
Verás, nos compramos un terreno a las afueras de New York y nos vamos a construir una casa.
Buraya gelmeden önce bu işin biteceğini umuyordum.
Esperaba que esto terminara antes de que llegara.
Buraya gelmeden önce, onu eve mi bıraktınız?
¿ Manejaste a su casa con ella antes de venir aquí?
Bu arada, buraya gelmeden önce Grenoble'da görevde olduğunuzu söylemediniz mi bana?
Por cierto, antes de venir aquí... ¿ no me dijo que hizo prácticas en Grenoble?
Buraya gelmeden önce çok çalışıyordun.
Trabajas mucho antes de venir aquí.
Buraya gelmeden önce, her şeyi unutmuştum.
Había olvidado todo hasta llegar aquí.
Buraya gelmeden önce bırakmıştım zaten.
Decidí irme antes de entrar aquí.
Ama buraya gelmeden önce, New York'ta dışarıdaydınız.
Pero antes de venir, cuando aún estaba afuera, en Nueva York.
Bazen buraya gelmeden önce aklımı boşaltabilmek istiyordum.
A veces, antes de venir, quería tener la mente en blanco.
Ben bile buraya gelmeden önce 2'de bir iki gün geçirdim.
Hasta yo tuve que pasar unos días en el dos antes de venir.
Geçen gece karar verdik, buraya gelmeden önce.
Lo decidimos anteanoche, antes de venir aquí.
Ellie buraya gelmeden önce üç defa üzerini değiştirmiş olmalı.
- De veras que lo hiciste, ¿ no? Pero no me paré en un bar a tomar un martini. - ¿ Un martini?
Birbirimizi iyi tanıdığımızı sanıyorum buraya gelmeden önce birbirimize yadım ederdik.
Sabíamos muy bien que nos lo estábamos llevando antes de venir aquí, supongo.
Cesaretinize hayran kaldım, Pablo, planınıza değil. Bakın, Baron Gruda buraya gelmeden önce silahları ve sarayı ele geçirmemiz gerek.
Debemos conseguir las armas y tomar el palacio antes de que llegue el barón.
Buraya gelmeden önce neredeydin?
¿ Dónde estuvo antes de venir aquí?
Sen buraya gelmeden önce onu aradım.
La llamé antes de que vinieras.
Doğal olarak, buraya gelmeden önce polisi otelden arayacağını düşündüm.
Pensé que él llamaría desde el hotel antes de venir.
Buraya gelmeden önce ne yapıyordun?
¿ Qué hacía para vivir antes de venir aquí?
- Buraya gelmeden önce yerlilerin durumuna baksam iyi olur dedim.
- Quería hablar antes con los indios.
Buraya gelmeden önce, Siyam benim için bu küçük beyaz noktadan ibaretti.
Antes de venir aquí, Siam era para mí sólo ese punto blanco.
Sen buraya gelmeden önce korkuyordum.
Antes de que llegaras, tenía un poco de miedo.
Öte yandan onu takip de edemeyiz. Destek gemilerimizi beklemeliyiz. Çünkü onlar buraya gelmeden önce bizi Alman denizaltılarının tuzağına çekebilir.
No podemos seguirlo hasta que lleguen los nuestros, pues podrían tendernos una trampa y conducirnos a una de sus lanchas.
Buraya gelmeden önce Richmond'a anneni ziyarete gitmiştim.
Sabes, fui a visitar tu madre, en Richmond, antes de venir acá.
Buraya gelmeden önce hangi işi yapıyordun?
¿ En qué trabajaba antes de venir aquí?
Benim tek bildiğim hava üssü buraya gelmeden önce her şey yolundaydı.
Lo que sé, es que antes de la llegada de la base, todo iba bien.
Buraya gelmeden önce kendimle epey mücadele ettim.
He tenido una gran lucha conmigo misma antes de venir.
O, kendini ben buraya gelmeden önce öldürmüştü.
Empezó a morir antes de que yo llegara.
Buraya gelmeden önce.
De venir aquí.
Buraya gelmeden önce başkanla konuştum.
Le dije al Presidente y al Director que esto podría pasar.
Buraya gelmeden önce sadece bir kez memleketimden ayrılmıştım.
Sólo he estado en el extranjero una vez antes de esta.
Buraya gelmeden önce ne hayaller kuruyordum.
Cuando pienso en cómo creía que sería esto...
Sen buraya gelmeden önce, hatta seni görmeden önce, oradaydın, değil mi?
Aun antes que estes ahi, aun antes de verte, Tu estabas ahi, ¿ No?
Buraya gelmeden önce kasabada yaşıyordum.
Yo vivía en provincias antes de venir aquí.
Bu yaratık buraya gelmeden önce önlem almalıyız.
No lograremos subir antes de que esa criatura llegue aquí.
Buraya gelmeden önce araştırma yapmadınız mı?
¿ No hizo averiguaciones antes de venir?
Buraya gelmeden önce bekleyen bir kadın gördün mü?
¿ Vió a una mujer esperando aquí antes que yo llegara?
İki yıl önce bir şoförü vardı ama ayrıldı, ben buraya gelmeden önce.
Su último chófer se fue hace dos años, justo antes de que yo llegara.
Buraya gelmeden önce, hep küçük kasabalarda çalıştım.
Durante dos años trabajé en pueblos pequeños hasta que llegué aquí.
Hayır, Dalekler buraya gelmeden önce Dalekyum'u bulmuş olmalılar.
No, no, no, los Daleks deberían de haber encontrado el Dalekanium antes de su llegada a la Tierra.
Siz buraya gelmeden önce gizlenmiş olabilir.
Pudo haberse escondido antes de que ustedes llegaran.
Buraya gelmeden önce onun hakkında neler biliyordun?
¿ Os dijeron algo sobre ella?
Buraya gelmeden önce Berlin'de bir çiftliği ziyaret ettiniz mi?
¿ Visitó una granja antes de dejar Berlin?
Buraya gelmeden az önce, "O'nu seviyor musun?" diye sordum.
Y hace un rato, le he preguntado directamente : "¿ Le amas?"
Fikirlerin değişmesinden söz etmişken Bay McPherson buraya gelmeden hemen önce avukatımla görüştüm.
Hablando de cambiar de opinión, vengo de hablar con mi abogado.
Buckley'den çok önce, sen buraya bile gelmeden... aynı bölgede üç kişi daha mıhlandı.
Otros tres tipos han muerto en esta misma zona... antes que Buckley, incluso antes de que tú vinieras aquí.
Sen buraya gelmeden bile önce.
Incluso antes de que vinieras.
Başkan gelmeden önce buraya getirip burasını basmalarına neden olabilir.
Larguémonos de aquí para siempre. Cuando hayamos cruzado la frontera... Detesto a esos canallas.
Diyorsun ki biz buraya gelmeden hemen önce Irene çıktı? Mmm-hmm.
¿ Irene se marchó antes de que llegásemos?
Yunan buraya gelmeden çok önce yıldızlar bana Atlantis kıyılarına bir Yunan balıkçının çıkacağını söylemişti.
Mucho antes de que él viniera, estaba escrito en las estrellas... que un pescador griego llegaría a nuestras playas.
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28