Konuşmalar translate Spanish
5,217 parallel translation
Kızlar konuşmalarını biitirdi mi?
¿ Han acabado chicas? Ya lo creo.
O anahtarı ufak konuşmalar için aldın sanırım.
- La duda es que escogió un bloqueo para charlar.
sonra konuşmalarına bakmamı istedi, ben de yasalarla ilgili kağıtlar sandım.
Él me pidió que mirara su "asunto". Y yo creía que él se refería a papeles legales.
- Anne babamın konuşmalarını duyduğumda... onları utandıracağıma... ölmeyi tercih edeceğimi düşündüm...
Cuando escuché a mi mamá y papá decir.. .. que los había avergonzado.. .. que preferían morir..
Söylediğini anlıyor ve sana katılıyorum ama yapmak istemediğim konuşmaları sen hallediyorsun Charlie.
Entiendo lo que dices, y estoy de acuerdo, pero para eso es para lo que te tengo, Charlie, para tener conversaciones que yo no quiero tener.
Konuşmalarımızı kayıt mı ediyorsunuz?
¿ Estamos grabando?
6 : 30, Fransız Başkanı geliyor, akşam yemeği ve iki harfli konuşmalar olacak.
6 : 30, el presidente francés, recepción, cena, charlas bilaterales
Barışı konuşmalarını yapacağım işte.
Dirijo los tratados de paz
Konuşmalar ikimizin gözleri arasında oldu.
Tuyas, mías, esas conversaciones han estado entre nuestros ojos.
Bilmiyorum. konuşmaların çoğu ispanyolcaydı.
No lo sé. La mayoría de la conversación fue en español.
Eğer konuşmalar bir isimse bile bilmiyorum, ama Rev boğuşmada Pulpo diye haykırdı.
No sé si era un nombre. Pero Rev gritaba "Pulpo"
Daha çok... "ufak" konuşmalar mı oldu?
En mayor medida... ¿ una pequeña charla?
Caruso'nun telefon konuşmaları kayda alınıyormuş.
La llamada de Caruso estaba siendo grabada.
Eğer Caruso'nun konuşmaları takip ediliyorsa kayıtlar burada bir yerlerde tutuluyor olmalı.
Si la llamada de Caruso estaba siendo monitoreada, debe haber un montón de cintas por aquí en algún lado.
- Biz çoktan çoktan ana dillerini konuşmalarını yasakladık.
Ya tienen... agentes... Ya les hemos prohibido hablar su lengua materna.
En azından konuşmalarımı dinlemiyormuş gibi davranabilir misin?
¿ Puedes fingir no escuchar mi conversación?
Yaptığımız konuşmalar vardı.
Eh, conversaciones que hemos tenido.
Çünkü tüm konuşmalarımızın iyi hissettirmesi gerektiğini düşünmüyorum.
Porque no creo que todas nuestras conversaciones necesitan necesariamente sentirse bien.
Demek ki, birileri bizim konuşmalarımızı kayıt altına alıyormuş.
Significa que están grabándo nuestra coversación
Tutukluların konuşmaları insanın kafasını şişiriyor.
Un montón de detenidos hablándote al oído.
Zirve konuşmaları hakkında bir yorum alabilir miyiz?
¿ Podría comentar algo sobre las negociaciones de la Cumbre?
Konuşmalarına dikkat et.
Hombre... Cuidado.
Tüm konuşmaları benim yapmamdan alınmıyorsun, değil mi?
¿ No te importa que haga todos estos discursos?
Görünüşlerinden mi? Ya da konuşmalarından mı?
Por cómo aparecen... o lo que dicen?
Ya da konuşmalarından mı? Yaptıklarından mı?
¿ O lo que dicen... lo que hacen?
- Ya da konuşmalarından mı?
¿ Por lo que dicen?
Konuşmalarınızda, evine dönmesi için hiç onu ikna etmeye çalıştınız mı?
Y en sus conversaciones ¿ alguna vez ha intentado convencerla de que vuelva a casa?
Şimdi bu konuşmaları neden yaptığımızı anlamakta güçlük çekiyorum.
No entiendo por qué todos estos bocetos ahora.
Evimde bu tür konuşmaları hoş görmem!
¡ No voy a tolerar esa clase de palabras en mi casa!
Aramızda konuşmaları tartışma sonrasına alalım.
Hey, chicos, vamos a Sujete el lado de la charla HASTA DESPUÉS DE LA DISCUSIÓN.
Her zaman insanların konuşmalarına kulak misafiri olur musun?
Vale, ¿ siempre escuchas las conversaciones ajenas?
Bütün o boş konuşmalar beni incitti mi?
¿ Toda esta conversación acerca del nido vacío ha herido mis sentimientos?
Görünen o ki tüm konuşmalar orduya katılmak üzerine.
Toda la charla parece ser sobre participar.
Bölge Harekat Savunması konuşmaları olduğu gibi mektupları da kapatıyor.
La ley Defensa de del Reino afecta la escritura, así como las palabras.
Ben endişeli bir iş arkadaşı olarak haddimi aşacak konuşmalar yaptım.
Hablé fuera de tono y me excedí como compañero preocupado.
Henry'nin oğlu. Konuşmalar başlamış.
Sobran las palabras.
Telefon konuşmaları, internet veya arkadaşlar olmayacak.
No habrá llamadas, ni Internet, ni amigos.
Ya da şu esrarkeşle çıkarken, tek yaptığın pizza yemekti ve konuşmaları takip etmiyordun.
O cuando saliste con ese fumeta y todo lo que hiciste fue comer bolsillos calientes y no poder seguir las conversaciones.
Cep telefonunu, FBI senin konuşmalarını dinlesin diye keşfetmediler.
Mira, lo hicieron no no-inventar el teléfono móvil sólo porque el FBI podía escuchar sus llamadas.
Ne kraliçenin Noel konuşmaları, ne de noel koroları.
Sin discursos de la reina. Sin villancicos.
Ayağımı senin boş konuşmalarını dinlemek için ülkeye feda etmedim.
No perdí un pie en una mina de tierra - para oírte decir estupideces.
Burada durup seninle böyle konuşmalarını dinlemeye dayanamadım!
¡ No puedes quedarte ahí y mirar como te hablan de ese modo!
- Ya kız kıza konuşmalarımız?
¿ Qué hay de nuestras conversaciones de chicas?
Mezardan uzun süreli konuşmalar yapmak pek ideal değil.
La comunicación a larga distancia dentro del velo no es ideal.
Tüm bu konuşmalar, tüm bu sert tavırlar, yenilmez olduğunu sanıyorsun.
Toda tu charla, toda tu bravuconería... crees que eres invencible.
Sinyal melek radyosundaki diğer konuşmaları engelleyecek.
La señal bloquea todas las otras voces de radio ángel.
Bu subay, aralarındaki konuşmaları S.I.S'teki üstlerine göndermek için kaydediyor ancak bilinmeyen bir saldırgan tarafından vurulup öldürülüyor.
Ese agente transmite directamente su conversación a sus superiores del Servicio de Inteligencia, solo para ser asesinado por un francotirador desconocido,
Konuşmalarını dinlemekten bıktım.
Estoy harto de escucharte hablar.
Seninle benim en iyi konuşmalarımız orada oldu.
Esos fueron algunos de las mejores conversaciones que tú y yo hemos tenido.
Onunla konuşmaları için bir kaç iş arkadaşımı ayarladım.
He conseguido que algunos colegas hablen con ella.
Sakın birbirleriyle konuşmalarına izin verme.
Y que no hablen entre sí.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16