Demek sensin translate Spanish
1,142 parallel translation
Demek sensin. Ben Véricourt...
Ah, es usted, Véricourt al aparato.
Demek sensin.
Ah, eres tú.
Demek sensin.
Así que eres tú.
- Demek sensin.
- Ah, eres tú.
Demek sensin.
¡ Ah, eres tú!
- Demek sensin.
- Es bueno estar de vuelta.
demek sensin!
¡ Así que eras tú!
Demek sensin Steven.
Eso eres Steven.
Demek sensin.
Eres tú. El hijo
Demek Seebach'ın tavsiye ettiği genç adam sensin.
Con que tú eres el joven que Seebach me ha recomendado.
Demek o eleman sensin, ha?
¿ Tú eres el tipo no?
Demek Josey Wales sensin.
Así que tú eres Josey Wales.
Bügün Yen Nan-fei'i öldürdün... demek ki Yu efendi sensin
Hoy has matado a Yen Nan-fei... así que tú eres el Maestro Yu.
Oh, demek kızların beklediği esrarengiz tehlike sensin.
Ah, entonces usted es el peligro misterioso que las chicas han estado esperando.
Demek yeni genç hanım sensin.
Así que tú eres la nueva jovencita.
Demek o cesur genç adam sensin.
Así que tu eres el valiente joven
Lort Fountleroy Sir demek benim torunum sensin
Lord Fauntleroy Señor Asi que tu eres mi nieto
Demek Bobby Lo sensin.
Así que eres el Sr. Bobby Lo.
Demek o düşük çeneli sensin.
O sea, que tú eres el bocazas.
Sensin demek.
¡ Oh, eres tú! .
Sensin demek.
Eres tú.
Demek babası sensin.
De modo que usted es el padre.
Demek bütün bunları başlatan kişi sensin.
- Usted originó todo esto.
Harika! Konuşmak istemeyen sensin demek!
¡ Esa sí que es buena!
Bay Valdez'in başına bu kadar dert açan adam sensin demek.
Así que Ud. Es el hombre que le causó problemas al Sr. Valdés.
Buranın patronuyum. Demek patron sensin.
¿ Tú eres el jefe?
Demek esrarengiz Octopussy sensin.
Así que usted es la misteriosa Octopussy.
O kürsüde oturan başkası değildi, demek ki bunu yapan sensin.
Eras el único juez que había en el estrado, así que debiste de ser tú.
Demek ünlü Harry Callahan sensin.
Así que usted es el famoso Harry Callahan.
Herşeye rağmen o sensin demek.
Así que sí era Ud. después de todo.
Pekala, demek bu silah hakkında uzman kişi sensin, ahbap?
¿ Eres experto?
Demek o şeyleri yapan sensin?
Entonces tú haces esas cosas, me encanta.
Merhaba, Nigel. Sensin demek.
¡ Oh, hola, Nigel. lt eres tu.
Demek hain sensin?
Entonces eres tú el traidor.
- Demek o dinci noter sensin?
- ¿ Eres la zorraria?
Demek Roberto Morales'in kuzeni Ricard sensin?
Así que tú eres Ricardo, el primo de Roberto Morales.
- Uzay adamı sensin demek?
- Así que tú eres el astronauta.
Demek yeni deli sensin?
¿ Eres el nuevo chiflado?
Demek Chester sensin!
Así que... ¡ tú eres Chester!
- Demek şu kaşif sensin.
- Tú eres el de los bombachos.
Demek seçilen kişi sensin, öyle mi?
De modo que eres el elegido, ¿ eh?
Demek yeni yıldız sensin, öyle mi?
Así que eres el nuevo monstruo.
Sensin demek!
¡ Eres tú!
Crowe sensin demek ha?
¿ Así que usted es Crowe?
Sensin demek.
¡ Hombre!
Evet. Abel sensin demek.
Entonces, tu eres Abel.
Demek yemek yemeyen sensin?
- Tú eres la que no come.
- Demek o sensin?
- ¿ Entonces, eres tú?
Demek koç sensin.
Conque es la entrenadora.
Demek MacGyver sensin? Evet.
¿ Así que tú eres MacGyver?
- Sensin demek.
- Eres tú.
sensin 644
sensin demek 36
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
sensin demek 36
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istedim ki 26
demek istiyor 19
demek istediğini anladım 17
demek istiyorsun ki 24
demek oluyor ki 35
demek istediğim bu değil 27
demek istediğim şu ki 19
demek geldiniz 17
demek ki 147
demek istedim ki 26
demek istiyor 19
demek istediğini anladım 17
demek istiyorsun ki 24
demek oluyor ki 35
demek istediğim bu değil 27
demek istediğim şu ki 19
demek geldiniz 17