Demek istediğim bu değil translate Spanish
448 parallel translation
Demek istediğim bu değil.
No le pregunto eso.
Demek istediğim bu değil.
Eso no es lo único que has dicho.
- Demek istediğim bu değil.
No me refiero a eso.
Demek istediğim bu değil!
¡ No es de eso de lo que quiero hablar!
Demek istediğim bu değil.
Yo no digo así.
Demek istediğim bu değil...
No es eso de lo que hablaba...
Demek istediğim bu değil!
¡ No me refiero a eso!
Hayır, demek istediğim bu değil. Hadi.
No quise decir eso, venga.
- Demek istediğim bu değil.
- No me refería a eso.
- Hayır demek istediğim bu değil.
- No es lo que dije.
- Demek istediğim bu değil.
¡ Claro que no!
Demek istediğim bu değil.
No, no es eso lo que quise decir.
Demek istediğim bu değil mi?
A eso me refiero.
Demek istediğim bu değil.
A eso no me refería.
- Demek istediğim bu değil.
- No me refiero a eso.
Demek istediğim bu değil.
No he dicho eso. No me refiero a eso.
Demek istediğim bu değil.
No es lo que quería decir...
Demek istediğim bu değil.
Ese no es el punto.
Hayır, demek istediğim bu değil.
- Oh, estoy listo.
- Demek istediğim bu değil.
Eso no es lo que quiero decir.
Demek istediğim bu değil. Yalnızca biraz kendi haline bırakman gerektiğini düşünüyorum.
Creo que debes dejarla en paz.
Hayır, demek istediğim bu değil.
No, eso no es lo que quise decir.
Demek istediğim, Tracy sıradan bir kadın değil bu öğlen sonrası, ona söylediklerin için sana gücendim.
Tracy no es una mujer cualquiera... ... y le ha dicho cosas que me han molestado.
Şey, demek istediğim, benim adım bu değil ve ben bir rahip değilim.
Me refiero a que ése no es mi nombre, ni soy sacerdote.
Demek istediğim, bu portakal çalmak gibi bir şey değil, ya da kitapçıyı tekmelemek değil.
No es como robar naranjas... o asaltar una librería o abrir una caja fuerte.
Demek istediğim, bu senin işin, benim değil!
¡ Quiero decir, es tu trabajo, no el mío!
Bu hiç mantıklı değil. Demek istediğim...
No tiene sentido porque...
Hayır, demek istediğim tam olarak bu değil.
No, no es lo que quise decir.
Hayır, demek istediğim... değil. Biz uzun zamandır bu işteyiz.
No, no me refiero a la confección.
Her modelin bir anı vardır. Demek istediğim, bu işi hakkıyla yapanlar- - Ve bu anı, bir tür kariyere dönüştürmek için... doğru ata oynayabilip oynayamadıkları- - yani, bu bir çeşit kumardır.Değil mi?
Cada modelo tiene un momento - me refiero a las que triunfan - y si pueden transportar ese momento... a una carrera, bueno... ésa es la apuesta, ¿ no es cierto?
Demek istediğim, bu iş biraz tehlikeli değil mi?
No, quiero decir, ¿ no es un poco peligroso, señor?
Benim demek istediğim bu değil.
¡ No se trata de eso!
Belki de demek istediğim bu. Umrumda değil.
... Bueno, tal vez sí.
Demek istediğim, bu Uzay İstilacıları değil ki!
¡ Esto no es Invasores del espacio!
Yani, bu ne? Demek istediğim... bence bu hesaplar tam olarak doğru değil.
Digo, lo que pasa... es que las cosas no están computando bien.
Yani demek istediğim, herkes senin omuzlarının üstünden sana bakarken, bir bok yapamazsın, değil mi? Eğer insanlar böyle yapıyorsa, bu değişmeli, değil mi?
No consigues un carajo por mirar por sobre el hombro.
Demek istediğim, işin aslı, bu dünyada hepimiz bir şekilde yalnızız, değil mi?
Es decir, estamos solos en el mundo.
Demek istediğim bu değil!
No me refería a eso.
Demek istediğim bu konuda çok iyi değil ama seks yapmaya bayılır.
No es buena, pero le gusta el sexo.
Demek istediğim, bu bir başkasının hatası değil.
Quiero decir, no es que la culpa es otra persona.
- Demek istediğim, bu şey değil...
- Quiero decir, esto no es... - Eso es bueno.
Demek istediğim, bu senin suçun değil.
Me refiero a que no es culpa tuya.
Demek istediğim bu değil.
No quise decir eso.
Demek istediğim bu değil.
Acabo de pedir champagne.
Demek istediğim, sorun değil çünkü eğer seni rahatsız edecekse çünkü bu, bilirsin, senin...
Está bien, porque si te hace sentir más incómodo... Como hace...
Crilly, demek istediğim bu marul nereden geldi böyle? Tavşanınız yok, değil mi? Yok!
De todos modos, Seguro que quiere irse, a coger ese ferry, ¿ no?
Galeri açılırsa bilirsin, normalden çok daha fazla meşgul olacağım yani asıl konumuz bu değil ama... yani demek istediğim galeri oturana kadar.
Sé que eso es algo molesto, pero sólo será hasta que se ponga en marcha.
Demek istediğim bu koşullar patlamanın kaynağı olabilir, öyle değil mi?
Diría que estos conductos fueron la fuente de la explosión, ¿ No crees?
Demek istediğim, şu anda öyle olsa da, bu benim gerçek gemim değil, ve sizde benim, gerçek Kaptanım değilsiniz, bir fark yok, ama bir fark olduğunu biliyorum.
No estoy en mi nave ni usted es mi capitán, pero, a la vez, lo es y no hay diferencia. Pero sé que hay una diferencia.
Demek istediğim, bu şey değil...
Quiero decir... no es- -
Demek istediğim bu konuda çok iyi değil ama seks yapmaya bayılır.
No es ninguna maravilla, pero le gusta follar.
demek istediğim bu değildi 38
demek istediğim 2063
demek istediğim şu 35
demek istediğim şu ki 19
demek istediğim bu 42
demek istediğimi anladın mı 56
demek istediğim o değil 18
demek istediğimi anladın 18
demek istediğimi anlıyor musun 62
demek istediğimi anladınız mı 16
demek istediğim 2063
demek istediğim şu 35
demek istediğim şu ki 19
demek istediğim bu 42
demek istediğimi anladın mı 56
demek istediğim o değil 18
demek istediğimi anladın 18
demek istediğimi anlıyor musun 62
demek istediğimi anladınız mı 16
demek istediğim de bu 21
istediğim bu değil 16
bu değil 117
demek 970
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
istediğim bu değil 16
bu değil 117
demek 970
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52