English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Dikkat etmedim

Dikkat etmedim translate Spanish

219 parallel translation
- Pek dikkat etmedim.
- No presté atención.
- Dikkat etmedim.
- No me fijé.
- Şöyle, müfettiş bey, benim... Benim gözüme bir şey kaçmıştı ve dikkat etmedim.
La verdad, comisario... me ha entrado carbonilla en el ojo y no he visto nada.
- Dikkat etmedim bile.
- No lo creo.
- Dikkat etmedim.
- No lo noté.
11 civarı, sanırım. Pek dikkat etmedim.
Sobre las 11, creo, no sé, no me fijé.
Kimseye detaylıca dikkat etmedim.
No me fijé en nadie en particular.
Dikkat etmedim.
No lo noté.
Zamana dikkat etmedim. İşini geri almakla uğraşıyordum.
No estuve pendiente del reloj, sino sólo de recuperar tu trabajo.
Hiç dikkat etmedim.
No me habia percatado.
Ben sizin kadar dikkat etmedim.
No le he prestado tanta atención como Ud.
Dikkat etmedim.
No me voy.
- Dikkat etmedim. Sürücü hoştu. Güzel, mavi gözleri vardı.
- El conductor tiene unos ojazos azules.
Bir kaç insan gördüm, ama pek dikkat etmedim.
Vi a alguna gente, pero no estaba prestándoles atención.
Misafirlerin ne yapacaklarına dikkat etmedim.
No me fijo en lo que hacen los huéspedes.
Üzgünüm, pek dikkat etmedim.
Perdone, no he prestado mucha atención.
Hiç dikkat etmedim.
- No me he fijado.
Dikkat etmedim. Burada ne var?
Por cierto, ¿ qué hay ahí?
- Melkot uyarısına dikkat etmedim.
Quizá estaría vivo si yo hubiera obedecido la advertencia de los melkot.
Bilmiyorum, Dikkat etmedim.
¿ Y Vd., señor? No sé, no presté atención.
- Dikkat etmedim, yemek hazır.
- No me fijé. La cena está lista.
Kravatı olup olmadığına dikkat etmedim.
No me di cuenta si llevaba corbata.
- O zaman kim? Bilmiyorum, Dikkat etmedim.
No sé, No presté atención.
Kadın da barmene demiş ki, "İlk iki adama dikkat etmedim,..."
Y va y le dice al barman :
Hiç dikkat etmedim, gerçekten.
En serio, no me he fijado.
Özür dilerim. Size dikkat etmedim.
Perdone, no le había visto.
- Buna fazla dikkat etmedim.
- De una forma poco estudiada.
Önce pek dikkat etmedim ama sonra birdenbire kaymaya başladığını gördüm.
No le presté mucha atención hasta que, de pronto, lo oí patinar.
- Hayir, dikkat etmedim.
- No, no me di cuenta.
- Dikkat etmedim efendim.
- No me he fijado, señor.
- Onlar bunu yaparken niye dikkat etmedim?
¿ Por qué no me fijo cuando los chicos hacen esto?
Ama bu onların sorunuydu, buna dikkat etmedim... Hiç önemsemedim.
Pero pertenecían a gente que no me importaba... así que no me di cuenta.
- Sütyen giymediğine dikkat etmedim.
- No me di cuenta de que no tenía sostén.
Dikkat etmedim! Demek ki şimdi ona karşı kullanıldım. Babamın sonunu bilmeni hiç istemem.
Olvídate de eso Doris no es importante... sólo ten cuidado, no quiero que termines como mi padre, él era el único Cazador de Lobos de la región.
Dikkat etmedim...
No me percaté...
Dikkat etmedim.
No me di cuenta.
Onu çektiğimi gördün mü? Dikkat etmedim.
Has visto cómo he tirado de ella?
Rick'i kaybettim, çünkü ona dikkat etmedim.
Perdí a Rick porque no lo vigilaba.
Anatomilerine fazla dikkat etmedim.
No presté mucha atención a su anatomía.
Şoföre bizi bir hastaneye götürmesini istedim ama gittiğimiz yere dikkat etmedim. Anlıyorum.
Le dije al conductor que nos llevase a un hospital pero, no presté atención a donde nos dirigíamos.
Dikkat etmedim.
No presté atención.
- Ben dikkat etmedim.
- Yo no presté atención.
Ben dikkat etmedim kıyafetlere.
Yo no vi la ropa.
Yerde ne olduğuna dikkat etmedim.
No me di cuenta que estaba en el suelo.
O kadar dikkat etmedim.
Yo no prestaba atención.
Onu gördüm, ama dikkat etmedim.
Apenas la he visto.
Neden dikkat etmedim?
¿ Por qué no estuve atenta?
Hayır bu benim hatamdı Dikkat etmedim.
Uh - Fue mi culpa. estaba distraida.
Ve belki de onların öldüğü ve benim de tok olduğuma hiç dikkat etmedim.
Quizás incluso ni me importase.
- Dikkat etmedim.
- Ni idea.
Dikkat etmedim.
- ¿ Qué hago ahora?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]