English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gel bak

Gel bak translate Spanish

1,882 parallel translation
Hadi baba, gel bak!
¡ Ven, papi, ven!
Gel bak. - Bunları biliyoruz.
- Lo hemos estado investigando.
Gel bak.
Ven aquí.
Tamamdır, gel bak bir şuna
Vale, echa un vistazo a esto.
Gel bak!
Ven a ver.
- Gel, gel bak. Şu gördüğün var ya şu?
- Mira. ¿ Ves eso?
Gel bak. Neye bakayım? Biliyorum.
Dia, mira esto.
Hayır, gel bak.
No ha venido nadie.
Gel bak.
¡ Deprisa!
- Gel bak.
- Sí, sí, mira.
Öne gel. Kameraya bak.
Avance y mire a la cámara.
Howard, gel de şuna bir bak.
Howard, ven a ver esto.
Hadi gel şu eski tren vagonlarına bak.
Ven vamos a verlos.
Gel bak.
Mira.
Buraya gel de hasta mı değil mi bak.
Mira ver si está infectada.
Cloe. Gel de şuna bak, kızım. Aman Tanrım!
Chloe, tenemos algo para ti.
Gel şuna bir bak.
Venga a ver.
- Bak, gel banka hesabını donduralım. Ve bundan 2 ya da 3 ay sonra da, evi tahliye etmesini isteriz.
Le congelamos la cuenta y tres meses después, le pedimos a un juez que lo expulse.
Gel dene bak.
Prueba esto, prueba esto.
Gel ve buna bir bak.
Ven a ver esto.
Bak, eğer rahatlamak için bir yere ihtiyacın olursa hemen buraya gel, ahbap.
Si necesitas un lugar donde parar ven aquí, viejo.
Gel. Bana bak.
Ven aquí.
Bak Tine, istediğin zaman gel tamam mı?
- Ok, mirá... Tina... pasá cuando quieras ¿ ok?
Marcus gel bi bak şu videoya.
Marcus, mira este jodido video.
Gel, bak!
¡ Ven, mira!
gel şuna bir bak.
Ven a ver algo.
Gel de bir bak.
Ven y mira.
Elsa, gel de şuna bir bak.
Elsa, ven y mira esto.
Dee, gel de şuna bak!
Dee, ven a ver.
Gel de şuna bak!
Ven. M ira.
Bak, Coreen, ne kadar çabuk gelebilirsen o kadar çabuk buraya gel
Coreen, ven lo más rápido que puedas.
Pencereye gel ve sokağa bak!
ven a la ventanaaaa... y mira a la caaaalle!
Buraya gel, şuna bir bak.
Ven aquí, revisa esto.
Sally, buraya gel. Lanet pisliğe bak. Buna mı?
Ven aquí, mira a este miserable.
- Gel ve bak.
Ven y mira.
- Buraya gel, gel buraya. Bak
- Ven aquí, ven, mira...
Buraya gel ve şuna bir bak.
Dwight, ven a ver esto.
Tamam, buraya gel ve şuna bir bak.
Ven aquí y mira esto.
Paris buna Harlequin aşk bakışım diyor. İçeri gel.
Oh, Paris me ha llamado cara romance de Arlequín.
Gel, güzelim, işte bak!
¡ Mira, mami, mira!
Bak, katile davetiye gönderiyorsun. "Hey, geri gel, işini bitir", diyorsun.
Mira, sin protección, podrías mejor enviarle al asesino una invitación diciendo, "oye, regresa y termina el trabajo."
dediğim, beni kızdırdın ve yanlış giden ne varsa bana söyle Hey, gel buraya, bana bak.
Estás enojada conmigo y no tienes valor para decirme qué hice mal.
Gel bak.
Ven a ver.
Buraya gel, şuna bir bak.
Ven aquí y mira esto.
Hayalarını patlatma işi bitince basit Monroeville'deki evime bir kaç saatliğine gel filme bir bak ve bana neyin eksik olduğunu söyle.
Cuando termines de hacerte volar las bolas ven a la humilde Monroeville a mi casa un par de horas mira la película, y dime qué falta.
Gel de şunlara bak.
Ven y mira estos.
Gel buraya. Ağzını yüzünü dağıtırım bak.
Tú no te metas...
Bud, bana bak. Bana bak. Buraya gel.
Bud, mírame, mírame.
Gel de, şu küçük sosislere bir bak.
Ven a ver estas salchichitas.
Haley, gel de şuna bir bak. Haley!
Haley, ¡ ven a ver esto!
Teddy, Teddy, buraya gel. Şuna bir bak.
Teddy, Teddy, ven aquí, fíjate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]