English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gitmek zorunda mısın

Gitmek zorunda mısın translate Spanish

288 parallel translation
Bu hafta sonu da dağ yürüyüşüne gitmek zorunda mısın?
¿ Irán otra vez de excursión el fin de semana?
Yarın gitmek zorunda mısın, Paul?
¿ Debes irte mañana?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Debes irte?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Tan pronto?
Telefonla aranmıştım. Gerçekten gitmek zorunda mısın?
Pensaba que la llamada sería breve. ¿ En serio debes irte?
Gerçekten gitmek zorunda mısınız?
¿ Tiene que irse ahora?
Gitmek zorunda mısın?
Bueno, ¿ qué harás?
Bu kadar erken gitmek zorunda mısın?
¿ Tiene que irse tan pronto?
Gitmek zorunda mısınız?
¿ Se va ya?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Por qué tienes que irte?
Yarın gitmek zorunda mısın?
¿ Tienes que irte mañana?
Şey, sen... Gitmek zorunda mısın?
Pero... ¿ tiene que regresar?
- Eh, öyleyse ben kaçayım mı? - Gitmek zorunda mısın?
- ¿ Ya me tengo que ir?
Bu kadar hızlı gitmek zorunda mısın?
¿ Tienes que conducir tan deprisa?
Gerçekten gitmek zorunda mısın?
¿ Realmente debes ir, querido?
Öğleden sonra gitmek zorunda mısınız?
¿ Tiene que marcharse esta tarde?
- Sevgilim, gitmek zorunda mısın?
- ¿ Tienes que ir? - Tengo que ir.
Gerçekten gitmek zorunda mısınız?
¿ Realmente deben irse?
Jimnastiğe gitmek zorunda mısın?
- Y la gimnasia, ¿ es obligatoria, o... lo haces por capricho?
- Peki sen işe gitmek zorunda mısın?
- ¿ Crees que deberías ir a trabajar?
Gitmek zorunda mısınız?
¿ por que haz de ir?
- Gitmek zorunda mısın?
- ¿ Tienes que ir?
Ama... Gitmek zorunda mısınız?
Pero ¿ de verdad debe irse?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Tienes que irte?
- Gitmek zorunda mısın?
- ¿ Tienes que irte?
New York'a Neely'le gitmek zorunda mısın?
¿ Tienes que ir con Neely a Nueva York?
Gitmek zorunda mısın?
Sí.
Gitmek zorunda mısın?
Nada...
- Kapıyorum. Ama Joe, böyle bir gecede işe gitmek zorunda mısın?
Joe, ¿ tienes que ir a trabajar en una noche como esta?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Te marchas?
Yarın gerçekten gitmek zorunda mısın?
¿ Es necesario que te vayas mañana?
Gitmek zorunda mısın?
¿ En verdad debes irte?
Şu partiye gitmek zorunda mısın?
Debemos ir a esa fiesta?
Gitmek zorunda mısın Gavin?
¿ Tienes que ir?
Ama Joe, böyle bir gecede işe gitmek zorunda mısın?
Joe, ¿ tienes que salir a trabajar en una noche como ésta?
Mary, gitmek zorunda mısınız?
Mary, ¿ te vas?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Tienes que subir?
Sıradaki sinemaya gitmek zorunda mısın?
Dime, ¿ tienes prisa por llegar al próximo cine?
- Gerçekten gitmek zorunda mısınız?
- ¿ Realmente quiere irse?
- Hemen gitmek zorunda mısın?
- ¿ Te tienes que ir?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Realmente tienes que irte?
Tekrar oraya gitmek zorunda mısın?
¿ Tendrás que volver?
- Gerçekten gitmek zorunda mısın?
- ¿ Estás segura de que debes irte?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Por qué te tienes que ir?
Gitmek zorunda mısın?
¿ Te tienes que ir?
Bu kadar ileri gitmek zorunda mısınız?
- Seguéi Serguéievich, ¿ no exagera?
Gitmek zorunda mısın?
Es verdad. ¿ Por qué te tienes que ir?
- Gitmek zorunda mısın? - Yorgunum ve sıkıldım.
- ¿ Quiere irse de verdad?
Gitmek zorunda mısın?
Es necesario oque vayas?
Gitmek zorunda mısınız?
¿ Tienes que irte?
Onun bir arkadaşı olduğunuz için, sizden rica edebilir miyim acilen gitmek zorunda kaldığımı ona açıklar mısınız?
Siendo tú un antiguo y cercano amigo,... ¿ podrías explicarle que tuve que partir precipitadamente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]