English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Içeri alın

Içeri alın translate Spanish

1,629 parallel translation
Beni içeri alın.
Déjame entrar.
- Hadi, beni içeri alın.
Oye, vamos. Méteme dentro.
Adamı içeri alın, kızı serbest bırakabilirsiniz.
Si lo detienen, podrán liberarla.
Onları içeri alın, bakalım ne biliyorlar.
Deténganlo. Averigüen qué sabe.
- Adam, onu içeri alın.
- Adam, detenlo.
Lütfen içeri alın beni.
¡ Déjenme entrar!
Lütfen, lütfen içeri alın beni!
¡ Por favor, déjenme entrar!
Onu içeri alın.
- ¡ Métanlo! ¡ Métanlo!
- Beni içeri alın!
- ¡ Déjenme entrar!
- Samanlar içeri alınır.
- Llevar la paja...
Beni içeri alın.
Déjenme entrar.
Tekrarlıyorum, ekibinizi içeri alın.
Repito : vuelvan al trasbordador ahora!
Çocukları alın ve içeri girin!
¡ Llévense a los niños!
- Gir içeri. - Canın cehenneme.
- Vete al infierno.
Ve Croelick olayını bilen, onun cinayet tarzını tanıyan ve o manyağı içeri attırmakta kararlı birisi kadının ölümünü öyle göstermiş.
Y que luego alguien familiarizado con el caso Croelick y con su modus operandi alguien lógicamente ansioso por encerrar al loco haya hecho que el suicidio parezca...
George Williams'ın şu kapıdan içeri girmesini istiyorum. Böylece bir bıçak alıp kalbine saplayabilirim.
Quiero que George Williams entre por esa puerta para que yo pueda coger un cuchillo y clavárselo en el corazón.
Çimlerini akımlı tutup tutmadıklarını ve çöp tenekelerini içeri alıp almadıklarını biliriz. Bunları yaptıkları sürece soru sormayı keseriz. Çünkü iyi komşularsa...
Podemos ver si tienen sus jardines bonitos o si entran sus cubos de basura pero cuando hacen estas cosas dejamos de hacer preguntas porque si la gente son buenos vecinos realmente no nos interesa lo que sucede detrás de las puertas.
Yani tam ben içeri girerken Christopher'ın mesaj bırakması tesadüf ve bu bir aydır ondan ilk haber alışın.
Así que, sólo era una rara coincidencia que yo entrara Y que Christopher estuviera dejando un mensaje... ¿ Y que es la primera vez que has tenido contacto con él en un mes?
- Organların içinde bulunduğu kesenin zarını keseceğim ve bebeğin karnına küçük bir kesik açıp organları içeri koyacağım.
- Se pondrá bien. - Extraeré la membrana del saco que contiene los órganos, le haré una pequeña incisión al abdomen de la bebé y volveré a meterlos.
Çünkü gerçekten bilseydin, çeneni kapatırdın, ve arkanı dönüp içeri girerdin, çünkü arabamı alıp park yerinde üstünden geçmeyi ciddi ciddi düşündüğümü farkederdin!
Por qué será que lo dudo. Porque si fuera así, te callarías, te darías la vuelta y volverías dentro porque te darías cuenta de que estoy apunto de coger el coche ¡ y de atropellarte en el medio del parking!
Ya sorunum olduğunu kabul edip tımarhaneye gireceğim, ya da kabul etmezsem, beni içeri tıkacaksınız, değil mi?
O admito que tengo un problema y me someto al loquero, o no lo hago, y lo haces tú por mí, ¿ no?
Beni içeri alır mısın?
¿ Me puedes meter?
Beni içeri alır mısın?
¿ Me puedes ayudar a entrar?
- Senin planın. Ormana gidiyorsun ve biraz dinamit alıp ambar kapağını patlatıyorsun ve ardından herkesi içeri saklıyorsun.
- Sí, tu plan. lr a la jungla a buscar dinamita para abrir la escotilla, y luego ocultarlos a todos dentro.
Kapayı açıp bizi içeri alırmısınız?
¿ Quiere abrir y dejarnos entrar?
Bir şey varsa bunu içeri alın.
- Después, arréstalo.
Yani, Trelane'nin karısını, o, Josh'un katilini içeri attıktan sonra öldürdün?
¿ Tú matas a la esposa de Trelane después de que él envió al asesino a la cárcel?
İçeri gelin ve Carl Crab Shack'deki yengeçlerin tadına bakın.
Venid a conseguir los cangrejos al Carl's Crab Shack.
Biliyor musun, çoğu kadın bir teşekkür mesajı yollardı, ama beni azarlayacaksan, en azından içeri gel.
Sabes, muchas mujeres sólo habrian mandado una nota de agradecimiento pero si vas a gritarme, al menos entra.
Ağır topları içeri sokmak iyi iş Sayın Vali.
Buena llamada, Gobernador, al traer las armas poderosas.
Yarbay Sheppard'ın kodu! İçeri alın!
¡ Es el código del Coronel Sheppard!
Erkek, dansla birlikte dişiyi yönlendiriyor ve sapın üzerine gelip spermi gövdesinden içeri almasını sağlıyor.
Él la maniobra de modo que cuando ella baile, se acerque al tallo y tome el paquete de esperma debajo de su cuerpo.
"Bir SS mensubu, binanın tepesine tırmandı ve..." "... gaz maskesini takıp bir kapağı açtıktan sonra, elindeki tozu içeri döktü. "
Un SS subió al techo del edificio, se puso una máscara de gas, abrió la compuerta y vació una botella.
Polislerin Al'i uzun süre içeri tıkmasına yardım etmemi istediğini bilmiyor muyum? Ama bunu yapmayacağım anladın mı?
¡ Quiere que ayude a la policía a encerrar a Al y yo no tendré nada que ver con eso!
İçeri alın! Yanlış düğme...
¡ Déjenme entrar!
İçeri alın beni!
¡ Dejenme entrar!
- Alın şunu içeri!
Echenlo!
başkanın zırhlı arabası. İçeri sokun onu! Tuttum.
¡ Metan al Presidente al auto blindado!
Miss Rachida, Lahoucine'i içeri alır mısınız lütfen.
Haz pasar a la Srta. Rachida Lahoucine.
Lâkin onun güzel ve yakın ruhu, doğruca cennetin kapısından içeri akarken, benim elem içinde olmam büyük günâh.
Pero es pecado lamentarme cuando se que su noble alma ha ido directo al cielo.
İçeri alın.
Que pase.
Belki de orkestrayı dinlemeleri için herkesi içeri sokarız ve o dünyanın bir parçası olan bizler onunla kalıp onu, kartal almaya gelene kadar o şeyden koruruz.
Podríamos meter a todos dentro al final para que escuchen a un grupo los que pertenecemos a ese otro mundo nos quedamos con ella para protegerla de esa cosa hasta que se la lleven.
Onu alıp boğazından içeri... öyle derine sokarım ki 911'i midenle tuşlarsın. Duydun mu?
Voy a agarrarlo y a metértelo tan adentro de la garganta que sólo podrás llamar al 911 con el ombligo, ¿ me escuchas?
- Onu içeri alın.
- Llévenlo adentro.
Hadi, Alın içeri.
Vamos, súbelo.
Hızlıca alın içeri
¡ Súbelo ahora, rápido!
Irwin daha önce hiç motosikletin arkasına binmemişti. Belki de virajı dönerken içeri değil, dışarı yattı ve Hector'ın dengesini bozdu.
Irwin nunca había viajado en la parte trasera de una moto así que quizá al virar se inclinó hacia fuera e hizo perder el equilibrio a Héctor.
Bizi içeri alın!
¡ dejen que entremos!
İçeri girerim, biraz okuz pokuz, daha fazlasını alırız.
Yo entro, hago un poco de magia y recibimos más.
Ne yap biliyor musun? Danışmadaki kızın öğle yemeğine çıkmasını bekle, sonra tekrar içeri gir ve paketi teslim etmeden önce imza al. Böylece merkezdekiler de kendi beceriksizliklerinin cezasını çeksin.
Lo que tienes que hacer es esperar a que se vaya a almorzar luego entras rápidamente haces que lo firmen antes de entregarlo así el paquete ya no será tu problema.
bunu içeri sokamazsın.
No hay forma de meter nada al pais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]