Konuş translate Spanish
16,682 parallel translation
Konuş.
Habla.
Konuş ya da defol git!
¡ Cuéntemelo o lárguese de aquí!
O yüzden detektiflerin gelmesini bekle ve bu konuları onlarla konuş.
¿ Por qué no esperas a que vengan los detectives, y se lo comentas a ellos?
Birisi sana "Nasılsın, ne güzel bir gün, değil mi?" diye sorarsa "Bilmiyorum, avukatımla konuş." diyeceksin.
Si alguien te pregunta algo, cómo lo llevas, o si hace un bonito día, dices : "Dios, no lo sé. Hable con mi abogado". ¿ Vale?
- Avukatımla konuş.
Hable con mi abogado.
İçinden geldiği gibi konuş.
¿ Qué dice tu corazón?
Konuş benimle.
Hable.
Rahat konuş çavuş.
Hable sin tapujos, sargento.
Neler oluyor? Konuş benimle, Crawly.
- Dígame, Crawly.
Elini üzerine koy, ve bacağımla konuş lütfen.
Senador, líder de la minoría. A por esa entrevista.
Gidip onunla konuş.
Vé a hablarle.
JP'yle konuş yeter.
Sólo habla con JP.
Jim, konuş bizimle.
Jim, háblanos.
Konuş benimle.
Háblame.
Konuş sen konuş.
Mira quién habla. Mira quién.
Yukarı çıkıp konuş ya.
Ve arriba y habla con tu hermano.
- Lafını bil de konuş
- Cuidado con lo que dices.
Git konuş onlarla.
Ve a hablar con ellos.
Efendim, konuş benimle.
Señor, hábleme.
Şimdi konuş.
Ahora habla.
Ne, konuşmak istiyosan burda konuş. O hayvanlardan uzakta.
Habla aquí, lejos de esos animales.
Arkadaşınla konuş Alo?
- Habla con tu amigo - ¿ Hola?
Konuş bakalım.
Usted dirá.
Herkesle konuş. Neden şüphelendiklerini ve ne bildiklerini öğren.
Habla con todo el mundo, que te digan lo que sepan o sospechen.
Hadi ağır abi konuş benimle!
¡ Vamos, culo malo, habla conmigo!
Sana konuş dedim!
¡ Dije, que hables!
Hadi konuş tatlım.
Vamos, habla, querida.
Eğer bir şeye ihtiyacın varsa, Herhangi bir kıyafet, ne olursa olsun, Konuş benimle, seni bağlarım
Si necesitas algo, ropa o lo que sea, pidemelo.
- Hadi, konuş benimle.
Vamos, habla conmigo.
Konuş, Ya da herkes ölür.
Habla alto, o todo el mundo muere.
Konuş benimle Susannah.
Oye, habla conmigo, Susannah.
Bengalce konuş!
¡ Habla bengalí!
- Benimle konuş.
- Háblame.
Onunla konuş.
Deberías hablar con él.
Riley, benimle konuş!
Cállate, cállate. Vale.
- Adamlarınla Northwood planı hakkında konuş.
Habla con tu gente del plan NorthWoods.
Ben duştayken sen de gel konuş benimle.
Ven a hablar conmigo mientras me ducho.
Konuş.
Sí, entendemos.
- Kendi adına konuş.
- Habla por ti mismo.
Konuş diyorum, kimsin?
Te ordeno que hables, ¿ quién eres?
Eustace, konuş benimle. Tanrı aşkına!
Eustace, dime algo. ¡ Por Dios!
Konuş!
¡ Habla!
O zaman, konuş benimle.
¿ Cómo es entonces? Habla conmigo.
Hopper benim, konuş benimle.
Vamos, Hopper. Soy yo, háblame.
demeye çalıştığım müzik hakkında konuş.
pensar en la música.
Gel buraya. Hadi... Konuş benimle.
Ven aquí, hablemos de ello.
- Gel de konuş biraz.
- Owen, ven aquí. Saluda y habla.
- Konuş.
Hable.
Tamam, sırtımla konuş.
Bueno, háblale a mi espalda.
Abicim konuş benle.
Háblame, amigo.
İstediğin kadar konuş.
- No. No. ¡ Oye!
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236