Konuştu translate Spanish
4,295 parallel translation
Konuştu, evet.
Sí.
- Doktor seninle konuştu mu Frank? - Evet.
- ¿ El médico te dijo algo, Frank?
Benimle konuştu.
Me habló.
- Evet, doktorumla konuştu.
- Sí, habló con mi psicólogo.
Hanım konuştu!
¡ Pero si ella habla!
Yatırımcılarla imarcılarla konuştu ama burası gibi kasabalar yok oluyor artık.
hablar con inversores desarrolladores, pero, sabe, pueblos como este sólo se mueren.
Müdür seninle konuştu, değil mi
Comisionado de vino a usted, ¿ no es así?
Bu daha önce konuştu sözü... bunları bir kelime demek istedi?
Esos votos que has hecho antes... ¿ era verdad una sola palabra de ellos?
Maxwell konuştu.
Maxwell ha hablado.
Amanda seninle Deveraux davası hakkında konuştu mu?
¿ Amanda ha hablado contigo sobre el caso Devereaux?
Seninle konuştu mu peki?
¿ Qué...? Bueno, ¿ habló contigo?
Yardıma koşanları beklediği fakat hiç kimsenin gelmediği.. ... evinin çevresinde acı bir şekilde konuştu.
Ella hablaba amargamente de su parroquia natal donde habria esperado socorro pero recibió ninguno.
# Şu çalı Shirley gibi konuştu #
♪ Whoa, ese arbusto suena como Shirley ♪
Onunla konuştu.
Habló con ella.
Kendisi dün gece benimle konuştu.
Ella misma habló conmigo anoche.
Yaşlı bir hippi gibi konuştu.
Suena como un hippie viejo.
Dün okulda Stiles seninle konuştu mu?
¿ Stiles habló contigo ayer en la escuela?
- First Lady konuştu mu?
- desde esta revelación?
Tang benimle konuştu.
Tang ha hablado.
- Çünkü annen onula gidip konuştu.
Solo porque tu madre fue a verla y peleó por ti.
Doktor Webber, sizinle konuştu mu?
Dr. Webber, ¿ dijo algo?
O adam muhtemelen beni kahraman sandığı için bizimle konuştu.
Ese tipo que conocimos, probablemente solo habló con nosotros porque creía que yo era... alguna clase de héroe.
Ölüm emrini imzalamış gibi konuştu.
Ha sonado a que acaba de firmar su propia sentencia de muerte.
Annen, baban ile bu konuda hiç konuştu mu?
¿ Tu madre habló con tu padre sobre esto?
Evet onunla konuştu.
Sí, habló con ella.
Eli seninle konuştu, öyle değil mi?
Eli habló contigo, ¿ verdad?
Eli seninle konuştu, değil mi?
Eli habló contigo, ¿ verdad?
Konuştu.
Lo hizo.
Rosie beni arayıp garip garip konuştu.
Recibí esta extraña llamada de Rosie.
- Kim konuştu?
- ¿ Qué fue eso?
İsminin açıklanmaması şartıyla konuştu.
Habló con la condición de que fuera anónimo.
Bayan Nelson boş boş konuştu durdu.
El Sr. Nelson se alejó.
Seninle konuştu diye mi yani?
- ¿ Por qué la recuerda?
Ve diğer çocuk Ravenswood sinemasındaki hayalet hakkında konuştu.
Y el siguiente, sobre un fantasma en el teatro de Ravenswood.
Ama birkaç dakika öncesinde telefonda konuştu.
Habló por teléfono unos minutos antes
- Sonunda konuştu!
- ¡ Y habla!
Frank Ditmer divertükilit konusunda 20 dakika konuştu.
Frank Ditmer solo expuso su diverticulitis durante 20 minutos.
Bu adam bayağı ağır konuştu herhalde.
Este tipo realmente debe haber dado su opinión.
Demek o yüzden aynadaki köpek öyle ağır konuştu!
¿ Por eso ese perro en el espejo sigue diciendo cosas hirientes?
Anahtarlar, kapılar, tekerlekler hakkında konuştu ve "euphoria".
¿ Le hablaron de llaves, puertas, ruedas y "euforia"?
Bilmiyorum, Maggie dün gece biriyle konuştu.
No lo sé, Maggie habló con alguien anoche.
- Senin hakkında da biraz konuştu.
También habló un poco sobre ti.
Bilmiyorum ne söyledi... Yaralananların olacağını, Kimyacı'yı ve seni konuştu.
No sé, ha dicho... algo sobre víctimas... y agentes químicos, y... habló de usted.
Ama bence Shana'yla önce konuştu.
Pero creo que Shana la visitó primero.
Hackett ile konuştu. Sonra tek bildiğim şey Hackett, Connor ve babasına parmak izi ya da şahit yoksa beni okuldan atamayacağını söyledi.
Habló con Hackett, y después de eso Hackett le dijo a Connor y a su padre que si la policía no tiene huellas o testigos no tiene motivos para expulsarme.
Ofisten biri Hong Kong'tan bir yatırımcıyla yapacağımız konferans hakkında paniklemiş. Car car konuştu.
Uno de la oficina se asustó por una llamada... que tenemos mañana con nuestro inversor en Hong Kong...
"Cihadi Nefasetin Adil Kızları" ile konuştu mu diye de sordum.
Como... ¿ le han pagado para hablar con las Rectas Hijas de la Excelencia Jihadi o algo?
- Seninle konuştu mu?
- ¿ Tuvo una charla contigo?
Yeşil bir domuz benimle konuştu, inanamıyorum!
¡ Un cerdo verde me habló, por Dios!
Merdiven boşluğunda biriyle mi karşılaşıp konuştu?
¿ Paró y habló con alguien en las escaleras?
O seninle konuştu.
Te habló a ti.
konuştuk 50
konuştum 61
konuştun mu 21
konuştun 22
konuştuğumuz gibi 33
konuştu mu 24
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuştum 61
konuştun mu 21
konuştun 22
konuştuğumuz gibi 33
konuştu mu 24
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuşsana 113
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuşsana 113