Konuşabiliriz translate Spanish
3,246 parallel translation
Bunu konuşabiliriz.
Podemos... discutirlo.
Henry. Onunla konuşabiliriz.
Henry... podemos hablar con él.
Sonra da konuşabiliriz.
Podemos, ya sabes, hablar luego.
Aslında biraz konuşabiliriz diye umuyordum.
En realidad esperaba que... pudiéramos hablar.
Oturup konuşabiliriz de aslında.
Eso tiene mucho mas sentido. O solo podemos sentarnos y hablar.
Evet, konuşabiliriz.
Sí, podríamos hacer eso.
Bunu konuşabiliriz!
¡ Vamos a hablar!
Şimdi rahatlayıp ilginç şeylerden konuşabiliriz.
Podemos relajarnos, hablar de cosas interesantes.
Bunu konuşabiliriz. Hadi!
Hablémoslo. ¡ Vamos!
Belki şair şaire konuşabiliriz.
Quizás sólo podamos hablar poeta a poeta.
Bir araya gelmek istiyor. Böylece her şeyden konuşabiliriz.
Ella quiere uh, reunirse para que podamos hablar de todo.
Galiba ikimiz de onunla aynı anda konuşabiliriz.
Bien creo que podemos hablar con él al mismo tiempo.
- Ne zaman New York'tan konuşabiliriz?
¿ Cuándo podemos hablar de Nueva York?
Umarım yakında konuşabiliriz.
Espero que hablemos pronto.
Umarım daha sonra tekrar konuşabiliriz.
Espero que podamos hablar otra vez.
Orada konuşabiliriz.
Hablaremos allí.
- Bunu daha sonra konuşabiliriz.
Luego hablamos de eso.
Düşündüm de içeri gelip seninle biraz konuşabiliriz.
Quise venir para que habláramos.
Basın toplantısında olaya yanlış yerden başladık... oturup konuşabiliriz diye düşündüm.
Creo que empezamos mal en la conferencia de prensa y pensé que podíamos hablar.
Mesela belki de Charlie ile birlikte bu şekilde burada yaşamandan konuşabiliriz.
Por ejemplo podríamos hablar sobre que Charlie esté viviendo aquí con ustedes.
- İstersen konuşabiliriz.
- Tal vez deberíamos hablar...
- Anlıyorum ama belki şeyhle konuşabiliriz.
- Entiendo, pero tal vez- - ¿ Qué?
Çok meşgulseniz sonra konuşabiliriz.
Pero si estas demasiado ocupado tal vez será mejor dejarlo asi.
Burada konuşabiliriz.
Podemos hablar aquí.
Ben üzgünüm, bunu konuşabiliriz.
Yo lo siento, podemos hablar de esto.
Onlarla konuşabiliriz.
Podríamos ir a verlos.
Bu konuyu sonra konuşabiliriz.
Podemos hablarlo después.
Tabi, tekrar siyasiler hakkında konuşabiliriz.
Claro, podríamos hablar de política otra vez.
Siz ikinizin en sevdiğiniz konular hakkında da konuşabiliriz televizyon ve vücut parçaları.
Bueno, podríamos hablar acerca de sus dos temas favoritos : Tv y partes del cuerpo.
Yani, eğer istediğin şey buysa, annen inle konuşabiliriz.
Si es algo que quieres hacer. Podemos mandarla evaluar.
Dr. Banjo, eminim bu meseleyi yeni uygarlaşmış bireyler gibi konuşabiliriz.
Dr. Banjo, seguro que podemos discutir esto como recientemente civilizados seres.
Pek tabii. - Konuşabiliriz ama ben... Çılgın efektlerin maliyeti ve kostümlerden bahsetmiyorum bile.
Por no hablar de los costos, con todos estos efectos especiales locos, y, ya sabes, trajes.
- Burada konuşabiliriz.
Podemos, uh, hablar aquí.
Kuralların ne kadar yerle bir edildiği hakkında konuşabiliriz. Ya da sen sorumluluğu üstüne alıp çözebilirsin.
Así que podemos conversar en otra ocasión sobre lo jodido que es el código o podemos tomarlo a nuestro cargo y resolverlo.
Eğer bulabilirsek, onlarla konuşabiliriz.
Si descubrimos el motivo de todo esto, podremos hablar con ellos.
Daha sonra bu konuyu konuşabiliriz. Şu anda araba oldukça kötü bir yerde duruyor.
Hablaremos sobre eso más tarde, ahora estamos en un mal sitio.
- Arka tarafta konuşabiliriz.
Podemos hablar por ahí.
Ron, oraya gelebilirsek daha rahat konuşabiliriz.
Sabes, Ron, creo que sería más fácil hablar si subimos.
Sanırım bir odada konuşabiliriz.
Podemos hablar en una habitación, supongo.
Elbette, konuşabiliriz, ama incelediğimiz sorun önemli.
Sí, pero ahora es importante analizar el problema.
Bunu konuşabiliriz.
Podemos hablar de esto...
- Bunu konuşabiliriz işte.
Pensaba que esto serviría como tema de conversación.
Konuşabiliriz diye umuyordum.
Esperaba que pudiéramos charlar.
İçeride konuşabiliriz.
Podemos hablar adentro.
İstersen konuşabiliriz ama benim adamlarımı kullanamazsın.
Podemos hablarlo, pero no puedes usar a mis contactos.
Artık dükkânı konuşabiliriz.
Ahora estamos hablando...
Ama konuşabiliriz tabii.
Pero podríamos hablar.
Elbette, konuşabiliriz.
Como no. Intendente.
Belki sen ve ben biraz konuşabiliriz.
Y tú y yo debemos hablar.
Bu yarın bunu konuşabiliriz.
Podemos hablar mañana.
Bazi maddi meseleler konusunda konusabiliriz diye umuyordum.
Esperaba que pudiéramos discutir algunos asuntos financieros.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236