English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne dediğini duydum

Ne dediğini duydum translate Spanish

156 parallel translation
Onun ne dediğini duydum. Bizi trenden çıkarmak için bir oyun.
Era un truco para sacarnos del tren.
Ne dediğini duydum seni oksijenli öpücük böceği.
Ya he oído lo que ha dicho, rubia teñida.
Ne dediğini duydum, ne kastettiğini de biliyorum.
Sé lo que ha dicho y sé muy bien lo que quería decir.
İnsanların ne dediğini duydum ve şimdi görüyorum nasıl biri olduğunu.
He escuchado lo que vuestros cortesanos dicen y he visto como sois.
Ne dediğini duydum, Moureen Cassidy!
Te oí, Moureen Cassidy.
- Ne dediğini duydum.
Escuché lo que dijiste.
Ne dediğini duydum. Sadece inanamadım.
Ya he oído lo que ha dicho, pero no podía creerlo.
Ne dediğini duydum. Sadece inanamadım.
Ya le he oído, pero no podía creerlo.
Ona ne dediğini duydum.
Oí lo que le dijo.
Öncesinde ne dediğini duydum.
Ya he escuchado eso, antes.
- Sana bu da ney... - Ne dediğini duydum!
- Te dije- - - ¡ Ya te oí!
Ne dediğini duydum.
Oí lo que dijiste.
Ben yorganın altındaydım ve doktorun anneme Rusça ne dediğini duydum...
Yo estaba bajo el edredón y escuché al doctor diciéndole a Mamá en ruso,
- Ne dediğini duydum.
- Ya sé lo que dijo.
Ne dediğini duydum.
- Escuche.
- Ne dediğini duydum, ama gidebiliriz.
- Oí lo que dijiste, pero muevete.
Ne dediğini duydum, neden dinlediğini bilmediğini söyledin!
- Bueno, ya dije... - Ya oí lo que dijiste. Dijiste que no sabías por qué escuchabas este programa.
Ne dediğini duydum.
Ya oí lo que dijiste.
Ne dediğini duydum.
Escuché eso.
O çocuğa ne dediğini duydum. Hani ailesini öldürmeyi hayal eden çocuk.
Doc, oí lo que le dijo al chico que fantasea con matar a sus padres.
Orada ne dediğini duydum.
Te escuché cuando hablaste allá afuera.
Ne dediğini duydum.
Te oí.
- Sana bu da ney... - Ne dediğini duydum!
- Dije, que diablos...
- Şey, annene ne dediğini duydum.
Bueno, escuché lo que le dijiste a tu madre.
- Dönüşmedi- - - Ne dediğini duydum.
- Dije que ella no...
Hey adamım ne dediğini duydum.
Hey amigo, escuche lo que dijiste.
- Ne dediğini duydum.
Oí lo que dijo.
Ne dediğini duydum.
Escuche eso.
- Benim için ne dediğini duydum.
- Oí cómo me llamaste el otro día.
Ne dediğini duydum dostum Adam işini kaybedebilir
¿ No oyo lo que el dice? ¡ Puede perder el empleo!
Ne dediğini duydum.
Te estoy oyendo, Earl.
Doktorun ne dediğini duydum
Escuché lo que dijo el doctor.
Ne dediğini duydum ama sekiz saniye sonra cevap verdin.
Oí lo que dijiste, pero tardaste ocho segundos.
Ne dediğini duydum.
Tenía que escuchar lo que dijo.
- Ne dediğini duydum.
- ¡ Ya oí!
- Ne dediğini duydum!
- Escuche eso.
- Evet, ne dediğini duydum.
- Sí, te escuché.
Ne dediğini duydum ve hayır dedim, teşekkürler.
Te escuché y dije que no, gracias.
Evet, ne dediğini duydum.
Sí, oí lo que dijiste.
- Evet, ne dediğini duydum.
- Sí, ya te escuché.
Ne dediğini duydum.
Sí, oí lo que dijiste.
- Ne dediğini duydum...
- Escuche lo que dijiste...
- Ne dediğini duydum. Yalnızca kulaklarıma inanamadım.
Ya lo oí, pero no puedo creerlo.
- Ne dediğini duydum.
¡ Escuché eso!
Neredeyse tam öldüğü anda şöyle dediğini duydum : "Baba, onları bağışla çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar."
Casi en el momento de su muerte le oí decir, "Padre, perdónalos pues no saben lo que hacen".
Ne dediğini duydum!
- Lo he oído.
Ne fark eder ki? "Kocam içeride" dediğini duydum.
Pero eso no importa. Lo oí decir : "Mi esposo está adentro".
- Ne dediğini duydum!
- Ya te oí.
Birak laf salatasini. Ne dedigini duydum.
Escuche lo que dijiste.
- Ne dediğini duydum.
- Te oigo.
NE OLDU? ONLAR DEDiGiNi DUYDUM SANKi.
Te escuche decir "ellos."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]