English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Nereye böyle

Nereye böyle translate Spanish

755 parallel translation
- Bu acelen nereye böyle?
- ¿ Adónde vas?
Nereye böyle?
¿ Adónde va?
- Betsy, nereye böyle?
- Betsy, ¿ adónde va?
- Yangın mı var, nereye böyle?
- ¿ Dónde es el incendio?
- Cinna, nereye böyle alelacele?
- Cinna, ¿ adónde vas con tanta prisa?
Leopoldo, nereye böyle?
- ¡ Leopoldo! ¿ Dónde vas? - Luego, luego.
Nereye böyle acele acele, sinemaya mı?
¿ Dónde va tan deprisa? ¿ Al cine?
- Bersagliera nereye böyle?
- Legionaria. - ¿ Qué quieres? - ¿ Dónde vas?
- Merhaba, Porcupine. Nereye böyle?
- Hola, Porcupine. ¿ Adónde vas?
Nereye böyle?
¿ A dónde vas?
- Nereye böyle?
- ¿ A dónde vas?
Nereye böyle, Doktor?
¿ Adónde va, Doc?
Nereye böyle?
¿ Adónde vas?
Nereye böyle?
¿ Dónde van ustedes?
Nereye böyle?
¿ A qué se debe el retraso?
Nereye böyle?
¿ A dónde?
Accattone, nereye böyle?
Accattò, ¿ adónde vas?
Nereye böyle, teğmen? 50 adamımla birlikte.
¿ Adónde va, teniente con 50 de mis hombres?
- Nereye böyle erkenden?
Entonces, ¿ se va ya?
- Nereye böyle?
- ¿ Adónde van?
O çoraplarla nereye böyle?
¿ Adónde vas en calzoncillos?
- Nereye böyle?
- ¿ Dónde vas? - Después vuelvo.
Böyle acele nereye gidiyorsunuz?
¿ Adonde vas con tanta prisa?
- Nereye gidiyorsun böyle?
- ¿ Dónde te marchas corriendo?
Böyle bağırmayı kes ve nereye gidiyorsun oraya bak.
¡ Deja de aullar y mira por dónde vas!
Anne, nereye varacak bu böyle?
Ana, ¿ qué será de nosotros?
- Bütün hepsi nereye gitti böyle?
- ¿ Dónde se habrán metido?
Nereye gidersek gidelim hep böyle oturup bekleyeceğiz...
Nos fuéramos donde nos fuéramos... Estaríamos sentados como ahora, esperando a que viniera.
- Nereye böyle?
¿ Adónde vas?
Nereye gidiyorsun böyle?
¿ Qué pretendías?
- Nereye gidiyorsunuz böyle kızlar?
- ¿ Adónde van las chicas?
Böyle giyinmiş nereye gidiyorsun?
¿ Adónde vas?
Böyle giyinip nereye gittin?
¿ Dónde has ido vestida así?
Sersem herif nereye gidiyor böyle?
¿ Adónde cree que va ese idiota?
Hepiniz nereye gidiyorsunuz böyle?
¿ A dónde váis?
- Geronimoyu nereye götürüyorlar böyle?
¿ A dónde lleva Taza a Gerónimo?
Nereye gidiyoruz biz böyle?
¿ Adónde nos dirigimos?
Böyle bir şeyi nereye dökebilirim?
¿ Dónde puedo deshacerme de esto?
Mekanik kahkaha, mekanik alkışlar, nereye varıyoruz böyle?
Risa y aplauso mecánicos, ¿ adónde vamos?
Böyle nereye gidiyorsun?
¿ Pero dónde vas?
Herkes nereye gidiyor böyle?
¿ A dónde van todos?
Arkanda böyle bir geçmişle nereye gidebilirsin?
¿ A dónde irá Ud. con sus antecedentes?
Hey, bunlar bizi nereye getirdiler böyle?
¡ Eh! ¿ Por qué crees que nos han traído aquí?
Nereye takıldın böyle?
¿ Dónde te metes?
Nereye böyle?
- ¿ A dónde vas?
- Nereye? Böyle gel.
- Venga por aquí.
İşte böyle... bununla nereye gidiyorsun?
Y encima... ¿ Adónde vas con eso?
Nereye gidiyoruz böyle, Amerika'ya mı?
¿ Adónde vamos por aquí, a América?
Nereye gidiyorsun böyle?
¿ Adónde va así?
- Böyle dayanamıyorken nereye gidiyor?
¿ Si le hace mal, por qué viaja?
Hiç, böyle devam et. Bekleyip sonunun nereye varacağını görürüz.
Ah, no, nada, si te gusta. ¡ Continuemos con este hermoso diálogo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]