O kadar bekleyemem translate Spanish
125 parallel translation
O kadar bekleyemem.
Demasiado largo.
Yo, o kadar bekleyemem.
No, no puedo esperar.
O kadar bekleyemem.
¿ El 19? No puedo esperar tanto.
- Ben o kadar bekleyemem.
- No puedo esperar tanto.
- Ben o kadar bekleyemem.
- No puedo esperar.
O kadar bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
O kadar bekleyemem. Kasanın arkasında beş dakika geçirmeye ne dersin?
No puedo esperar. ¿ Y cinco minutos detrás de la caja registradora?
O kadar bekleyemem.
No puedo esperar.
Lanet olsun, o kadar bekleyemem.
Bueno, diablos, no puedo esperar tanto.
O kadar bekleyemem...
Ahora, escuchen, yo no puedo esperar tanto.
Çünkü, sen sınıfta konuşursun, ama ben o kadar bekleyemem!
Eso les sirve... porque ustedes participan en clase, pero yo no puedo esperar.
O kadar bekleyemem.
No creo que pueda esperar tanto.
O kadar bekleyemem.
No puedo esperar tanto tiempo.
- Okuldan sonra tamir etmeyi düşünüyordum. - O kadar bekleyemem.
No sabía que tenía una hija.
O kadar bekleyemem.
No estoy esperando.
O kadar bekleyemem.
Simplemente no puedo esperar tanto.
O kadar bekleyemem. İşler yatışasıya kadar, arkadaşlarım yaralanabilir, hatta ölebilir.
Cuando eso suceda, puede que mis amigos estén muertos.
- O kadar bekleyemem.
- No puedo esperar tanto. Son 48 horas.
O kadar bekleyemem. Ben size alırım.
No puedo esperar tanto tiempo, le compraré uno.
- O kadar bekleyemem!
No es lo suficientemente rápido.
- Ama bodruma iniyoruz. - O kadar bekleyemem.
¡ No puedo esperar tanto!
George, o kadar bekleyemem.
George, no puedo esperar tanto.
Dört gün mü! O kadar bekleyemem!
4 días, oh hombre, no puedo esperar tanto!
Ben o kadar bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
O kadar bekleyemem.
- Te lo juro... - No tengo unas semanas!
Hayır, hayır, o kadar bekleyemem.
No, no. ¡ No puedo esperar!
O kadar bekleyemem.
Pues, no puedo esperar tanto tiempo. ¿ Hablaste con Díaz?
- O kadar bekleyemem.
- No puedo esperar, Señor Phillips.
- O kadar bekleyemem.
- No puede esperar tanto.
Pekala, Ben o kadar bekleyemem.
Está bien, no tengo mucho que hacer.
Bebeğim, o kadar bekleyemem.
Cariño, no puedo esperar tanto.
Ama ben o kadar bekleyemem.
Pero no puedo esperar tanto.
- O kadar bekleyemem.
Pero no puedo esperar.
Maalesef o kadar uzun bekleyemem.
Creo que no puedo esperar tanto tiempo.
O kadar bekleyemem.
No puedo esperar. Quiero trabajar para usted.
O zamana kadar bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
- Tanrım, o zamana kadar bekleyemem.
- No puedo esperar tanto.
- O kadar uzun bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
- O kadar uzun bekleyemem.
- No puedo esperar tanto.
O kadar uzun süre bekleyemem.
Piensalo. No puedo esperar tanto.
Ama o kadar uzun süre bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
O kadar uzun bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
Ama ben o kadar uzun bekleyemem.
Pero yo no podría esperar todo ese tiempo.
O kadar uzun zaman bekleyemem!
- No me hagas esperar tanto.
Ama o zamana kadar bekleyemem.
Pero no puedo esperar hasta entonces.
Bana, harekete geçmeden önce 48 saat geçmesi gerektiğini söylediler. O kadar uzun süre bekleyemem.
Si, pero no pueden ayudar, tiene que pasar 48 horas desde que la persona desaparecio.
- Sabaha kadar bekleyemem, FBl onları o zamana kadar yakalayabilir.
Tenemos que hacer esto rápido, es como el trabajo del F.B.I.
Banyo için o kadar bekleyemem.
No quiero esperar más por mi cama.
Yine de o konuşmaya karar verene kadar bekleyemem. Aklımda çok fazla soru var. Bu sorulara cevap bulmam gerek.
Pero, un montón de preguntas me dan vueltas a la cabeza como para esperar a que quiera contarme algo.
O kadar uzun süre bekleyemem.
No puedo esperar tanto.
O kadar bekleyemem.
No puedo guardar silencio tanto tiempo.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107