O kadar emin değilim translate Spanish
587 parallel translation
Elbette bekleyebilirim, ama Cutter için o kadar emin değilim.
Claro, yo sí, pero Cutter no sé si puede.
- O kadar emin değilim, O'Malley.
No estoy tan seguro, OMalley.
O kadar emin değilim.
No estoy tan seguro de eso.
Böyle bir zamanda görkeminden o kadar emin değilim.
No estoy tan seguro de su gloria.
Lanet evi alman konusunda o kadar emin değilim.
No estoy seguro de querer que tengas la maldita casa.
O kadar emin değilim... Bill'in hala hayatta olduğunu hissediyorum.
No estoy tan seguro, tengo la corazonada de que sigue vivo.
- Olduğundan o kadar emin değilim.
- No estoy seguro de que lo seas.
O kadar emin değilim. Bazen yaramaz oluyorsun.
No estoy segura. ¿ cómo sé que no serás un pillín?
O kadar emin değilim!
Pues ya se va. Quería decirle...
- Ben o kadar emin değilim.
- No estoy tan segura sobre ésto.
Ama ben o kadar emin değilim.
De mí nada te prometo.
Ben o kadar emin değilim.
No estoy segura.
O kadar emin değilim.
Puede que sí.
Ben bundan o kadar emin değilim.
Yo no estaría tan seguro de eso.
Nereye gittiğim konusunda o kadar emin değilim.
No sé bien adónde voy.
Bu konuda o kadar emin değilim.
No creas.
Gazetecilik işini bildiğimden bile... artık o kadar emin değilim.
Ya no estoy seguro ni de saber algo... de periodismo.
- O kadar emin değilim.
- No estoy tan segura.
Okumam gerektiğinden o kadar emin değilim.
No sé si debería leerla.
Ben bundan o kadar emin değilim. George nerede?
Bueno, no estoy seguro si a mí me alegra. ¿ Y George?
Ben o kadar emin değilim.
No estoy seguro.
Ona bakarsan Avrupa'da oturmak istediğimden o kadar emin değilim.
Bueno, en realidad, no estoy seguro... de querer vivir en Europa.
O kadar emin değilim!
¡ No estoy tan seguro!
Bildiğimi sanıyordum ama artık o kadar emin değilim.
Creí tenerla, pero ya no estoy seguro.
Ama artık o kadar emin değilim.
Pero ya no estoy tan segura.
Ve senin sırtını kaşıma konusunda, o kadar emin değilim.
Y respecto a rascarle la espalda, no estoy seguro.
Hitler'in senin halkın hakkında yanılmadığına o kadar emin değilim.
¡ Hitler no estaba equivocado con respecto a su pueblo!
Ben o kadar emin değilim.
Yo no estaría tan seguro.
O kadar emin değilim.
No estoy tan seguro.
Ama bunun intihar olduğundan o kadar emin değilim Bay Price.
Ah ¿ Sabe? No estoy seguro que sea un suicidio, señor Price.
Fakat şimdi o kadar emin değilim.
Pero no estoy muy segura.
O kadar emin değilim.
No estoy tan segura.
O kadar emin değilim... Lester- -
No estoy segura, con Lester...
Ben o kadar emin değilim. Bir kızım olduğunu biliyor musun?
Usted sabrá... que yo tengo una hija.
Ben o kadar emin değilim.
Yo no estoy tan seguro.
Otomobiller konusunda George'un yanıldığından o kadar da emin değilim.
No estoy seguro de que George se equivoque con los automóviles.
Bundan o kadar da emin değilim.
No sé de esto.
Bunun parlak bir fikir olduğundan o kadar da emin değilim.
No estoy seguro de que esto resulte.
Dikkatini çekti mi çekmedi mi emin değilim ama bu zaman kadar savaş aleyhimize gelişiyor.
Bien, quizás se haya dado cuenta o no... pero el caso es que hasta ahora estábamos perdiendo la guerra.
Tahmin yapacak durumda değilim senin temiz olduğundan emin olmak istiyorum, o kadar.
Yo no creo nada sólo quiero saber que no eres sospechoso.
Yolculuğa çıktığımızdan bu yana o kadar emin değilim.
Desde que salimos no estoy segura de nada.
Ben o kadar emin değilim.
No estoy tan seguro.
Hoş şimdi o kadar da emin değilim.
Ahora no estoy tan segura.
Bugüne kadar böyle bir sorunun sorulup cevaplandığından emin değilim.
Dudo que se haya hecho o contestado antes.
Bundan o kadar da emin değilim.
No estoy seguro de eso
Artık o kadar emin değilim.
Ahora, no estoy tan seguro.
- Artık oğlumun, kızını seveceğinden o kadar da emin değilim!
¡ No estoy muy seguro de que a mi hijo le guste vuestra hija!
Ama şimdi bundan o kadar da emin değilim.
Pero no estoy muy seguro.
O kadar da emin değilim.
Yo no estoy tan seguro.
Ben o kadar emin değilim.
No creo eso.
Şerif, bu kasabayı gerçekten o kadar sevip sevmediğimden emin değilim.
Sheriff, no me gusta este pueblo tanto.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107