Sen nereye gidiyorsun translate Spanish
597 parallel translation
Patsy, tatlım, sen nereye gidiyorsun?
Patsy, querida, ¿ adónde vas?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Adónde crees que vas?
Sen nereye gidiyorsun.
¿ Adónde vas tú?
- Sen nereye gidiyorsun?
- Chico, ¿ adónde vas?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Adónde vas?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ A dónde vas?
Sen nereye gidiyorsun? Önce telefonumu tamir et, haydi!
¡ Tú fuera de aquí, y arregla mi teléfono!
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Adónde va usted?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Y adónde vas tú?
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Adónde irá usted?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ A donde ibas?
- Hey Giuseppe sen nereye gidiyorsun?
¡ Apretáos, apretáos!
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Y adónde vas tú?
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Adónde vas, carajo?
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Dónde vas tú?
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Dónde vas?
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Adónde vas?
- Sen nereye gidiyorsun? Genç?
¿ Hacia dónde vas, niño?
- Her zaman birbirlerinden ayrılırlar. - Peki sen nereye gidiyorsun?
- Siempre están abandonándose los unos a los otros.
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Donde vas, tu?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Adónde va?
Ha...? Sen nereye gidiyorsun?
Eh... ¿ Y tu qué haces afuera también?
- Sen nereye gidiyorsun?
¿ Adónde vas tú?
Sen nereye gidiyorsun be?
¿ Adonde diablos va Ud. Shaft?
Kız tavlamaya. Sen nereye gidiyorsun?
Al infierno con tal de no verlo a Ud.
- Sen nereye gidiyorsun, öyle?
- ¿ A dónde crees que vas?
Hey, sen nereye gidiyorsun?
Eh, ¿ adónde vas? - Ya se ha hecho tarde.
Son zamanlarda sen nereye gidiyorsun?
Por última vez, ¿ a donde vas?
Tatilde sen nereye gidiyorsun?
. ¿ Tú a dónde irás? .
Montreal... Sen nereye gidiyorsun?
- A Montreal.
Sen nereye gidiyorsun? Akraba ziyaretine.
A ver unos parientes, me enviaron una postal para que fuera.
Sen nereye gidiyorsun?
A dónde vas a ir?
Hey, ahbap, sen nereye gidiyorsun?
Hey, amigo, ¿ a donde vas?
Sen nereye gidiyorsun, ha?
- ¿ Dónde diablos va?
Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Dónde vas?
Sen nereye gidiyorsun?
¿ Adónde dices que vas?
- Hop, sen nereye gidiyorsun?
- Espera, ¿ adónde vas?
- Hey, sen! - Şimdi nereye gidiyorsun?
¿ Pero donde vas ahora?
- Hey sen! Nereye gidiyorsun?
- Eh, tú, ¿ dónde vas?
Ya sen, nereye gidiyorsun?
¿ Y tú? ¿ Adónde vas?
Bahar, sen evini bırakıp nereye gidiyorsun.
Eres la mujer de Hasan.
- Sen, nereye gidiyorsun?
- ¿ Tú, adónde vas?
- Sen nereye gidiyorsun?
Y hace demasiado calor.
Sen nereye gidiyorsun?
¿ A dónde vas?
- Peki, "sen" nereye gidiyorsun?
- Bien, ¿ hacia dónde vas?
Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Donde va?
Hey, sen. Nereye gidiyorsun?
Eh, tú. ¿ Adónde vas?
Nereye gidiyorsun? Sen de mi şans eseri geldin buraya?
¿ También has venido al funeral de casualidad?
- Sen nereye gidiyorsun?
- ¿ Y tú, adónde vas?
Onunla bu şekilde konuşup, nereye gidiyorsun sen?
¿ Cómo te atreves a hablarle así?
- Sen nereden gelip, nereye gidiyorsun?
- Entonces, ¿ de dónde vienes? ¿ A dónde vas?
sen nereye 25
sen nereye gittiğini sanıyorsun 29
nereye gidiyorsun 4208
nereye gidiyorsunuz 655
gidiyorsun 93
gidiyorsunuz 20
sen nasılsın 397
sen nerelisin 43
sen ne yapıyorsun 391
sen nasıl istersen 91
sen nereye gittiğini sanıyorsun 29
nereye gidiyorsun 4208
nereye gidiyorsunuz 655
gidiyorsun 93
gidiyorsunuz 20
sen nasılsın 397
sen nerelisin 43
sen ne yapıyorsun 391
sen nasıl istersen 91
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istersen 28
sen ne istiyorsun 112
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35
sen ne diyorsun 390
sen ne 174
sen neden 22
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istersen 28
sen ne istiyorsun 112
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35
sen ne diyorsun 390
sen ne 174
sen neden 22