Tâbi translate Spanish
55 parallel translation
O zamandan beri kaç bedeni muayeneye tâbi kaldınız?
¿ Cuántos reconocimientos físicos ha tenido desde entonces?
Onu gerçek bir teste tâbi tutmalıyım.
Quiero estar seguro de ello.
- Psikiyatrik kontrole tâbi tutmalıyız.
- Necesitamos un examen psiquiátrico.
Çok şükür dün gece kurşun geçirmez yeleğim üzerimdeydi,... gizli çalışırken tâbi olduğumuz büro yönetmelikleri.
Por fortuna, anoche llevaba el chaleco antibalas por las normas del FBI en trabajos confidenciales.
Yedek şarkıcıların hepsini elemeye tâbi tutacağım. 40 dilde "Bunu bir de üstsüz deneyebilir miyiz" demesini öğreneceğim.
Yo audicionaré a las coristas y aprenderé a decir "¿ Podemos probarlo en topless?" en 40 idiomas diferentes.
Doping testine tâbi tutmalıyız.
Deberían hacerle el test de esteroides.
Dr. Modeski'nin takımı incelemeye tâbi tutuldu ve inandırıcı tekzip hazırlandı.
"El equipo de la Dra. Modeski ha sido procesado y se construye una negativa verosímil."
Bizim evde laflamak, zamana tâbi değildi.
Bueno, en mi casa no habría sido difícil.
Tesla bir gece geç saat, vericisini teste tâbi tuttu.
Una noche tarde, Tesla probó su transmisor.
Her şey aynı sınıflandırmaya tâbi olmalı :
Todo tiene que coincidir con el estereotipo :
- 315'e tâbi oldu.
- Se le dió un 315.
Çoğu idam mahkûmu olan tutuklulara Kim Il-sung'a suikast emri verme ve onları insanlık dışı bir askerî eğitime tâbi tutma.
Ordenar a condenados a muerte cortar el cuello de Kim Il-sung, permitir el entrenamiento inhumano...
Zekâsını Binet-Simon testine tâbi tuttuk.
Hemos sometido su inteligencia al test de Binet-Simon.
Ama burada çocuklar yaygın öğretime tâbi oluyorlar.
Excepto que aquí los chicos reciben una educación generalista.
En iyisini bulmak için prenses onları sınava tâbi tutmuş.
Para poder escoger el mejor para ella, les hizo pasar una sencilla prueba.
Özel sipariş ile yaptırılmış olmalı. Florida yönetmeliklerine tâbi.
Debe ser hecha a la medida y estar sujeta a los requisitos legales de Florida.
- Maliye müfettişleri bizler, çalışmaya başlamadan önce, tavizsiz davranış testine tâbi tutuluruz.
- Agentes del IRS nos toman rigurosos examenes de aptitud antes de poder trabajar.
Maalesef sizden önce, nezâket ya da görgü kuralları testine tâbi tutulmadık bu yüzden sizden özür dilerim.
Por desgracia para uds., no nos examinan los buenos modales por eso le pido disculpas.
Senin sorunun ve benim tâbi ki.
- Jerry, por favor. - Y tú eres mi problema.
- Saati aşmak ücrete tâbi.
- Hora empezada, hora pagada.
Tabii kendi aramızdaki paslaşmalar komisyona tâbi.
Por supuesto que hay honorarios de agente por información confidencial.
Çavuş Doakes'un idari kararla uzaklaştırıldığına ve içişleri soruşturmasına tâbi olacağını dair zabıt tutun.
Escriba a partir de este momento el sargento el sargento Doakes está suspendido, en espera de ser investigado por asuntos internos.
Şirket gizliliğine tâbi birimlerin büyük bir kısmı bulundu, ama 503'ü aramaya devam ediyoruz.
Casi todo el material comprometido ha sido recuperado.
Genç Ned'in gizli yeteneği üç basit kurala tâbi idi.
El don misterioso del joven Ned estaba gobernado por 3 simples reglas.
Okullar bu şekilde ayırımcılığa tâbi tutulduğu sürece zenciler bölünmüş ve eşit olmayan bir eğitim alacaktır.
Mientras las escuelas sean segregadas, los Negros recibirán una educación que es tanto separada como desigual.
Bakmak beleş, dokunmak bedele tâbi.
Mirar es gratis. Tocar te va a costar algo.
"Kongre üyesi Charles Wilson..." "... Adalet Bakanlığı'na bağlı özel birim tarafından soruşturmaya tâbi tutulan... "
"El diputado Wilson se ha enterado de que está siendo investigado por un equipo del Minis..."
Bayan Sigouin-Wong, bütün devlet dairelerini değerlendirmeye tâbi tutuyor.
La señora Sigouin-Wong está evaluando todas las oficinas gubernamentales.
Beni deneysel bir tedaviye tâbi tuttular.
Es un tratamiento experimental.
Fakat bugün, tekil düşünme sınava tâbi tutulacak. Bugün, beş kişi tek bir vücut olacak.
Pero hoy, esta singular forma de pensar será puesta a prueba.
İmparatorumuzun bu arzusuna tüm devlet erkanı tâbi olacaktır!
Oficiales y ministros de Yan Guo respeten el edicto del Rey
NPP'nin eski lideri Kristian Fredriksen araştırmaya tâbi tutuldu.
Christian Fredriksen, ex presidente del partido DNF, está siendo investigado como presunto cómplice...
Borcunu 90 gün ödemezsen Repo tedavisine tâbi olursun
Si delinques 90 días tienes tratamiento de Repo
Her grup geçici değerlendirmeye tâbi, bu şekilde çalışın.
La nota es grupal, y es acumulativa. ¡ Así que empiecen!
Bu sabah, sadece güçlerinizi tespit etmek için hepinizi birkaç alıştırmaya tâbi tutacağım.
Hoy les haré hacer unos ejercicios sólo para evaluar sus fortalezas.
Peki sanık Kenneth Waters'ı kan tahliline tâbi tuttunuz mu?
¿ Y tuvo la ocasión de testear una muestra... de la parte demandada, Kenneth Waters?
Yoğun bir kursa tâbi tutulması gerek.
Necesita un curso intensivo.
4. seviye ve üstü gizliliklere erişimi olan herkesi teste tâbi tutuyoruz.
Estamos analizando a todos con un Nivel 4 o superior.
Daha çok, yeni bir yönetime tâbi derdim.
Sólo hubo un cambio gerencial.
O laboratuvara geri dönmüyorum ve hiç bir teste tâbi tutulmayacağım.
No voy a volver al laboratorio, y no voy a hacer más pruebas.
Tebrikler, İngiliz vergi dairesine tâbi, lüks bir çatı katınız oldu.
Felicidades, te han otorgado un ático de lujo a expensas del contribuyente británico.
Böylelikle azmimi sınava tâbi tutuyor.
Y todo esto solo ha sido su forma de probar mi resolución.
Kretas döneminde, Madagaskar, harap edici kuraklıklara tâbi olmuştu.
En el período Cretácico, Madagascar estaba sujeta a sequías devastadoras.
Ben de ne yapabildiğine dair onu teste tâbi tuttum.
Así que lo puse a prueba para ver qué sabía hacer.
Ama ücret sisteminde müşteri sadece yapılan işin bedelini ödüyor bir de pazarlığa tâbi bir kâr. O da % 0.5 ile 2 arasında bir şey.
Pero, bajo una estructura de honorarios el cliente simplemente paga por el trabajo que se hace más una utilidad negociada del 1,5 o 2 %.
Floressa gibi kişilerin burada kalmasına izin vermeden önce araştırma sürecine tâbi tutuyor musunuz?
¿ Tienen algún proceso de selección antes de aceptar a un residente para estudiar la fe como Floressa?
Şu'masum prenses'e mi tâbi olmak istiyorsunuz?
¿ Quieren seguir a Pocahontas?
Hiçbir şekilde Kongre denetimine tâbi değillerdir.
Ellos no tienen supervisión por parte del Congreso de ninguna manera.
Sorumlu olduğu ilk grupta Soo Yun vardı ve onu oldukça katı bir eğitime tâbi tuttu.
Somete a uno de sus primeros aprendices, Soo Yun... a un agotador programa de entrenamiento.
Zarar görmezliğini teste tâbi tutmak üzereyiz.
Vamos a poner a prueba tu invulnerabilidad.
- Köpeğini teste tâbi tutacağım.
Le haré un examen a su perro.
tabi 3531
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabiki 390
tabii ki evet 16
tabi efendim 72
tabii ki seviyorum 29
tabii ki hayır 476
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabiki 390
tabii ki evet 16
tabi efendim 72
tabii ki seviyorum 29
tabii ki hayır 476
tabii ki var 74
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki biliyorum 29
tabii ki olmaz 20
tabii efendim 146
tabii eminim 16
tabii ki yok 71
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki biliyorum 29
tabii ki olmaz 20
tabii efendim 146
tabii eminim 16
tabii ki yok 71
tabii ya 578
tabii var 20
tabii ki eminim 28
tabiiki 57
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabi ki 1198
tabii ki biliyorsun 16
tabii bu 20
tabii canım 65
tabii var 20
tabii ki eminim 28
tabiiki 57
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabi ki 1198
tabii ki biliyorsun 16
tabii bu 20
tabii canım 65