Yalnız değiliz translate Spanish
361 parallel translation
Yalnız değiliz.
No estamos solos.
Biz yalnız değiliz. - Silah ve göz yaşartıcı bomba getiren... - Hey!
Más asistentes, gas lacrimógeno rifles...
Gördüğüm kadarıyla yalnız değiliz.
Veo que no estamos solos.
Yalnız değiliz.
No somos los primeros.
Bu işte yalnız değiliz, Levius.
No lo hemos hecho solos, Livio.
Fakat yalnız değiliz.
Pero no estamos solos.
Neyseki bir zamanlar olduğu kadar yalnız değiliz.
Afortunadamente, no estamos solos como antes.
Yalnız değiliz!
¡ Tenemos visitas!
Burada yalnız değiliz.
¡ Aquí no estamos solos!
Burada yalnız değiliz. Herkes bir arada. Hadi Gus!
No estamos solos aquí, vinimos juntos.
- Yalnız değiliz, Anne, Bu konuyu daha sonra tartışırız
No estamos solas, madre. Sugiero que lo hablemos luego.
Artık yalnız değiliz, değil mi bebeğim?
Pero no ahora, nena ¿ eh?
Sada, yapma. Yalnız değiliz.
que no estamos solos!
Mario! Yalnız değiliz.
Mario, no estamos solos.
- Yalnız değiliz.
- No estamos solos.
Sıcak... ve utandırıcı. Biz yalnız değiliz.
Hace calor... y es inoportuno, la gente nos mira.
Yalnız değiliz Güven gösteren başkaları da var Ve onlar da her zaman bizim gibi
No estamos solos, hay muchos que tienen fe, y durante todo el tiempo son como nosotros.
Evrende yalnız değiliz.
No estamos solos en el universo.
Bu binada yalnız değiliz... yeni bir kiracı var.
No estamos solos en el edificio. Hay un nuevo propietario.
Anlaşılan yalnız değiliz.
Parece que tenemos compañía.
Yalnız değiliz.
Y nosotros tenemos compañía.
Dur, yalnız değiliz.
¡ Quieto! No estamos solos.
Yalnız değiliz.
Parece que tenemos compañía.
Peter, yalnız değiliz.
Peter, no estamos solos.
Kesinlikle yalnız değiliz.
Seguro que no estamos solos.
En azından yalnız değiliz.
Al menos, no somos los únicos.
Yalnız değiliz anne.
No estamos solas, madre.
Bu işte yalnız değiliz.
No estamos solos en esto.
Dümenci, duvarlar bayağı ince. Yalnız değiliz.
Capitán, las paredes son finas, no estamos solos.
Zaten yalnız değiliz.
Todavía nos tenemos el uno al otro
Rahat değilim. Artık tam da yalnız değiliz burada.
- Me siento incomoda, ya no estamos solos.
Burada yalnız değiliz.
No estamos solos.
Kaptan, sanırım burada yalnız değiliz.
Capitan, creo que no estamos solos.
İçimde yaşıyorum. Yalnız değiliz zaten.
No estamos solos.
Yalnız değiliz.
- ¿ Qué pasa? - No estamos solos.
- Burada yalnız değiliz.
Carlos, tenemos visitas.
Bu adada yalnız değiliz.
No estamos solos en la isla.
Biz insanlar yalnız değiliz
Los humanos no estamos solos
Kesinlikle yalnız değiliz.
Indudablemente cierto que no estamos solos.
Okuldayız ve yalnız değiliz.
Pacey.Estamos en el colegio, no estamos solos hay personas en el edificio.
Yalnız değiliz. Bunu şimdi biliyorum. Modül, güç kaybediyor.
No estamos solos... ahora lo sé.
Acı çekmek zorunda olan yalnız biz değiliz.
No somos los únicos que han tenido que sufrir.
Ayrılmak zorunda değiliz... yalnız, ilelebet bekleyerek.
No necesitamos estar separados... solos, esperando eternamente.
Yalnız oyun için burada değiliz.
No estamos aquí para un sólo juego.
Yalnız yaşlanmak zorunda değiliz.
No tenemos que hacernos viejos solos.
Yalnız olduğundan bile emin değiliz Caesar.
Ni siquiera sabemos si estaba solo, César.
Bizler yalnızca hırsız değiliz.
No sólo somos ladrones.
Seni burada yalnız bırakacak değiliz.
- No podemos dejarla aquí sola.
Yalnız kaldığımızda eskisi gibi değiliz.
No nos llevamos tan bien como antes.
Şimdi ikimizde yalnız değiliz...
Tú también viniste sola.
Görünüşe bakılırsa geride kalan yalnız biz değiliz.
Parece que no fuimos los únicos que dejaron atrás.
değiliz 102
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızdım 64
yalnızsın 42