Çok iyi biliyorsun translate Spanish
1,086 parallel translation
- Ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
Sabes muy bien qué ocurre.
Çok iyi biliyorsun bu tavrının bir nedeni olduğunu.
Muy bien. Ésa es la respuesta a tu pregunta.
"Ama en çok korkulması gereken kurşunların, düşman kurşunları olmadığını... "... sen de çok iyi biliyorsun. "
Pero sabes muy bien que las balas que más tenemos que temer no son las del enemigo "
Çünkü insanları biliyorsun, ayyaşları da biliyorsun. Bir ayyaşın hiçbir şeyden kaçmadığını çok iyi biliyorsun.
No eres ningun hombre de pueblo, ni tampoco ningun borracho, tu sabes muy bien que el bebedor se escapa sin sentido.
Görebildiğini çok iyi biliyorsun.
- Bien sabe que puede.
- Nereli olduğumu çok iyi biliyorsun.
- Sabe muy bien de dónde soy.
- Sen çok iyi biliyorsun.
- Lo sabes muy bien.
Her şeyi kendine saklayacaksın. Böyle yapacağını çok iyi biliyorsun.
Sabes muy bien que así será.
Neden bu kadar sıkı çalışmak zorunda olduğumu çok iyi biliyorsun.
Sabes muy bien, por qué tengo que trabajar tan duro.
Ne için olduğunu çok iyi biliyorsun.
Para los fines específicos Sabes tan bien.
Oğlunu bu işe fazla bulaştırdığını sen de çok iyi biliyorsun.
Su hijo también está implicado y tú lo sabes.
Çok iyi biliyorsun ki bu komediydi başka bir şey değil.
Sabes muy bien que era sólo una comedia, nada más.
Brad Majors'ın burada ne yaptığını çok iyi biliyorsun...
Sabe perfectamente qué está haciendo aquí.
- Sen çok iyi biliyorsun.
Sabes exactamente a que me refiero.
Yolun ortasında ne yaptığımızı çok iyi biliyorsun Maloney.
Sabe perfectamente por qué estamos aquí, Maloney.
Cebinden ne çıktığını çok iyi biliyorsun.
¿ Sabes que sale de tus bolsillos? ¡ Sangre!
Ve bunu çok iyi biliyorsun. Neden sana aşık olduğunu bana söylemedin?
¿ Por qué no me dijiste que estaba enamorado de ti?
- Ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
- Lo sabes de sobra.
İşini çok iyi biliyorsun!
Es como si estuvieras haciendo mi trabajo.
Anne ve Charlotte'ü ne kadar düşündüğümü çok iyi biliyorsun.
Tu sabes muy bien cuánto pienso de Anne y Charlotte.
Onlara ne yaptığını çok iyi biliyorsun.
Tu sabes exactamente quéles está haciendo.
Sende çok iyi biliyorsun ki yaptığım iş çok önemli.
Sabes perfectamente que el trabajo que hago es muy importante.
Nedeninin sen de çok iyi biliyorsun.
Vamos, Ud. sabe para qué.
Sen çok iyi biliyorsun kim olduğunu.
Lo sabes muy bien.
Çok iyi biliyorsun ki mobilete binmeni yasakladım.
¡ Sabes que te tengo prohibido montar en moto!
Aptal. Çok iyi biliyorsun ki herkesin başına gelebilirdi.
Idiota, sabes bien que esto le puede suceder a cualquiera.
Tanrım. Franz, çok iyi biliyorsun... Hâlâ seni sevdiğimi çok iyi biliyorsun.
Dios mío, Franz, sabes de sobra que todavía te quiero.
- Müziği çok iyi biliyorsun.
Porque sabes mucho de música.
Ne demek olduğunu çok iyi biliyorsun.
Sabes muy bien lo que quiere decir.
- Çok iyi biliyorsun.
Lo sabes muy bien.
Ona asla söylemeyeceksin, çünkü onu kaybedeceğini çok iyi biliyorsun.
- No, nunca se lo dirás, porque sabes que lo perderías de inmediato.
- Çok iyi biliyorsun.
- Sabes muy bien qué, maldición.
Onları biliyorsun, çok iyi biliyorsun onlar onu öldürmek istiyorlar.
Ud. lo sabe, sabe muy bien que ellos quieren matarlo.
Kim olduğumu çok iyi biliyorsun!
¡ Sabe perfectamente quién soy!
Adımı çok iyi biliyorsun, Peder.
Lo sabe muy bien, Padre.
Bana "bayım" deme! Kim olduğumu çok iyi biliyorsun lanet olası!
¡ No me llame Sr. " ¡ Ud. sabe quién soy!
Kim olduğunu çok iyi biliyorsun seni yaramaz çocuk!
Lo sabes exactamente bien, ¡ chico travieso!
Seninle yalnız olamayacağımızı sen de çok iyi biliyorsun.
Usted sabe bien que no puedo estar a solas con usted.
Çok iyi biliyorsun ki, hepsi bu değil.
Sabes perfectamente que no es así.
Hem de çok iyi biliyorsun.
Usted sabe perfectamente bien qué.
Ve bunu çok iyi biliyorsun.
- ¡ Así irá en tu búsqueda!
Bunu çok iyi biliyorsun.
Lo sabes muy bien.
Neden bahsettiğimi çok da iyi biliyorsun.
Lo sabes de sobra.
Sana söylediğimi çok da iyi biliyorsun.
¡ Sabes muy bien que te lo dije!
Dışarıda oyunu izlemek için bekleyen insanlar var sen çok iyi birçok oyuna para yatırdın ve ben de birçok iyi oyun yazdım, biliyorsun.
Ahí fuera hay gente esperando ver... Has producido muchas obras buenas y yo he escrito muchas.
Şey, biliyorsun, biz seni gerçekten seviyoruz sen çok iyi bir kızsın.
Queremos que sepas que nos caes bien... y que te estás portando muy bien.
Ve şu anda, biliyorsun, kafan çok iyi çalışmıyor tüm bunlar çok yakında olacak ve sen hazır değilsin.
Y por si acaso el cerebro no te funciona muy bien, el combate es pronto y no estás preparado.
Biliyorsun musun sanırım Arthur artık çok iyi bir dosta sahip.
Sabes creo que Arthur tiene un buen amigo.
- 73 günlüğüm ve her şey çok iyi gidiyor. - Hangi gün olduğunu nereden biliyorsun?
- Es mi dia 73 y todo esta perfecto y como sabes cuando paso?
- Sen çok iyi biliyorsun.
- Tú lo sabes bien.
Buraya ne için geldiğini çok iyi biliyorum ve sen de aradığının bende olduğunu biliyorsun.
Se muy bien por lo que has venido, y tú sabes muy bien que yo los tengo ;
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123